Hendekleri bekleyen kuþak..

Hendekleri kazan ve sonra da bombalarla dolduran kuþak, aslýnda bir kayýp kuþak.

Umudu yok,  geleceði nerede arayacaðýný bilmiyor ve bunun müsebbibi, terörle mücadele sonrasý dönemleri nasýl düzenleyeceðini, daha doðrusu silahlarýn sustuðu uzun  yýllarý,  nasýl deðerlendireceðini bilmeyen devlet geleneðinden baþkasý deðildir.

Bu devlet geleneði,  ilk kez AK Parti’yle bozuldu.  AK Parti’nin, silahlarýn konuþtuðu dönemlerde dahi, demokratik reformlarý erteleme gibi bir tutumu olmadý.

Bölgeye yatýrýmlar ve Kürt kimliðinin tanýnarak, inkarýn sona ermesi yine  ilk, AK Parti hükümetleri döneminde oldu.

Ama maalesef, istihdam, eðitim ve  bölgenin ekonomik kalkýnmasý önündeki kronik engeller bir türlü alt edilemedi.

Genç bir nüfus söz konusu. Bu nüfusun,  iþ ve eðitim imkanlarýna ulaþmasý kolay olmuyor. Bir ile Ýþkur’un saðladýðý 300-400 kiþilik alýma, on binlerce kiþi baþvuruyor.

Ayný þey korucu alýmlarý için de geçerli. Bir ile 200-300 korucu kadrosu için binlerce kiþi baþvuruyor.

Dokuz ayla sýnýrlý Ýþkur kadrolarý, koruculuk, buna bir de küçük hastanelerin rotasyon kadrolarýný ekleyin. Ýþ potansiyeli bölgede maalesef bundan ibaret...

Turizm ve inþaat sektörü, çözüm sürecinde epey canlanmýþtý. Þimdi bu iki sektörde hem çalýþan hem iþveren çok zor durumda. PKK terörü bu iki sektörü geldi canevinden vurdu.

‘Hendek kuþaðý’ diyebileceðimiz bu kuþak,  yýllardýr devam eden çatýþma ortamýnda doðmuþ ve büyümüþ bir kuþak. Bu kuþaðýn içinde yer alan gençler, tanýmadýklarý, bilmedikleri her þeyden nefret ediyorlar ve içleri etnik hýnç ve öfkeyle dolu. Eðitimli deðiller ve iþ deneyimleri yok. Çoðu, yoksulluktan tabi, sosyal tecrit yaþayan kiþiler.

Ýçlerinde yakýnlarý faili meçhul cinayetlerde öldürülmüþ olanlar var, ama bu kuþaðýn gençlerini, asýl olarak, 1984 ve sonrasýnda daða çýkanlarýn oðullarý, hatta torunlarý oluþturuyor.

PKK, bu gençlerin dedelerini, babalarýný, amcalarýný Eruh ve Þemdinli’yle baþlayan süreçte, otuz yýl sürecek olan bir savaþýn içine çekmiþti, þimdi de, bu ailelerin gençlerini, þehirlere taþýdýðý savaþýn içine çekiyor.

Elinde silah olanlar dün de Kürt yoksullarýydý, bugün de Kürt yoksullarýdýr.

Dolayýsýyla, ilk kuþaklarla daðda alýnamayan sonuç, þimdi genç kuþaklarla þehirlerde alýnmaya çalýþýlýyor.

PKK’nýn zaman zaman bir deneme tahtasý haline getirdiði kuþaklarýn bu trajik hikayesinin sona ermesi, daha doðrusu, hikayenin üç beþ yýl arayla ve baþka formlarda kendini tekrarlamamasý için, bir þeyler yapmak, yeni bir yol haritasý çýkarmak gerekiyor.

Sosyal devlet yardýmlarý sürdürülmeli, ama insanlara artýk balýk yemeyi deðil, balýk tutmayý öðretmek esas alýnmalýdýr.

Daða ait hikaye nasýl ki bittiyse, hendekler de bir gün kapanýr elbet, ilçelerdeki kuþatmalar sona erer, ama  ya sonrasý?

Ýþte ‘bu sonrasý’ný iyi analiz etmek ve iyi düþünmek gerekir.

Güvenlik stratejilerinin ve terörle mücadelenin Türkiye’ye ve bölge halkýna bir maliyeti olacak þüphesiz. Maddi ve manevi yanýyla büyük bir maliyettir bu.

Ama bu maliyetin bir daha oluþmamasý için, gerekirse bir seferberlik hali içinde davranýlmalý, kaynaklar ve imkanlar her bakýmdan, bu halin içinden halký çekip kurtarmak için, seferber edilmelidir.

Kentsel dönüþümden, istihdam yaratacak üretim alanlarýna varýncaya kadar, her þey en ince yanlarýyla düþünülmeli ve  bu düþünülenler hayata geçirilmelidir. Þimdi bazý okurlar, hükümet sizsiniz, düþünün ve hayata geçirin, ne duruyorsunuz diyecekler haklý olarak.

AK Parti olarak, Afyon’daki istiþare toplantýsýnda tartýþtýk, her þeyi mütalaa ettik ve düþündük tabi ve bu düþüncelerimizi de hayata geçirmek için önümüzdeki aylarda tam bir seferberlik içinde olacaðýz.