CHP’liler kusura bakmasýn... Partilerinin baþýna gelmiþ en çirkin, en düzeysiz, en üslupsuz þey...
Sadece CHP’nin mi?
Ülkenin baþýna gelmiþ en çirkin, en düzeysiz, en üslupsuz þey...
Bugüne kadar girdiði bütün seçimleri “açýk ara” farkla kaybetmiþ.
Hiçbir iddiasýný kanýtlayamamýþ...
Hiçbir sözünde durmamýþ...
Üstelik “yalan”ý seriye baðlamýþ ve yalancýlýðý tescil edilmiþ bir adam...
Dün grupta yaptýðý konuþma her bakýmdan talihsizlikti...
Daha aðýr bir ifade kullanabilirdim, bunu hak ediyor. “Talihsiz” diyelim de, onunla ayný çukura düþmeyelim.
Kemal Kýlýçdaroðlu’ndan söz ediyorum. Baþka kim olabilir ki?
CHP’nin “kasetten çýkmýþ” ve hiçbir itirazla karþýlaþmamýþ genel baþkaný.
Hangi delege tercihinin, hangi seçmen talebinin, hangi taban baskýsýnýn ortaya çýkardýðýný bilmediðimiz bu adam, dün grup konuþmasýnda sýnýra gidip Mehmetçiðe moral veren “sanatçýlara” saydýrdý.
Ne saydýrmasý...
Düpedüz küfretti... “Bu rezil adamlar” dedi.
Öyle ya, sanatçýlarýn sýnýrda ne iþi olabilir ki?
Neden Mehmetçiði ziyaret ediyorlar?
Mebzul miktar terör örgütü varken, niye Mehmetçikle dayanýþma görüntüleri veriyorlar?
Sanatçý dediðin cam-çerçeve indirmeli, “hayatý durduralým” kampanyalarýna katýlmalý, illegal yürüyüþlerde saf tutmalý, parçalanmýþ kamu araçlarý önünde poz vermeli, “Faþist TC” bildirilerinin altýna imza atmalý, terör örgütlerine destek çýkmalý, mütemadiyen ülkesini suçlamalý.
Sanatçý dediðin Mehmetçiðe deðil, “hendekteki arkadaþlara” koþmalý...
Kemal Kýlýçdaroðlu’nun bu tür sanatçýlara bir itirazý yok...
Sanatçý dediðin, ayný zamanda, “Geber Tayyip” tweetleri atmalý, Erdoðan ve “ailesine” aðza alýnmayacak kürler etmeli, ezandan ve namazdan duyduðu rahatsýzlýðý dile getirmeli...
Sanatçý dediðin Genco Erkal gibi, Rutkay Aziz gibi, “Mesele aðaç deðil, sen hâlâ anlamadýn mý?” diyen Mustafa Alabora gibi olur.
Sanatçý dediðin, “Baþýmýzda bir Stalin olmadýðý için bugün bu durumlardayýz” diyen Ataol Behramoðlu gibi olur.
Sanatçý dediðin, Türkiye’nin altyapý projelerine itiraz eder... Üçüncü köprüye, üçüncü havalimanýna, oto yollara, enerji santrallerine karþý çýkar... Karþý çýkýþýnýn niþanesi olarak da, “O... Ç...” yazýlý pankartlarýn altýnda “sýrýtarak” poz verir.
Sanatçý dediðin, “Yine çýktý cibilliyetini s….ðimin” þeklinde derin ahlak barýndýran paylaþýmlarda bulunur...
Kemal Bey’in bu sanatçýlara hiçbir itirazý yok.
Mehmetçiðe koþuyorsan, Türkiye’nin terörle mücadelesine destek veriyorsan, ülkenin birliðini savunuyorsan, müstevlinin kirli hesaplarýna karþý duruyorsan, Hendekteki farelerle empati kurmuyorsan Kemal Bey’in kavlince “rezil”sin...
Kemal Bey “talihsiz” grup konuþmasý, mutat olduðu üzere, bir dizi de “yalan” sýkýþtýrdý.
Çünkü yalan söylemeden duramýyor...
Efendim, diyorlarmýþ ki, “Ey Kýlýçdaroðlu sen FETÖ’cüleri savunuyorsun...”
Hayýr, insan haklarýný savunuyormuþ, demokrasiyi savunuyormuþ, düþünce özgürlüðünü savunuyormuþ...
Demokrasiyi ve insan haklarýný savunan bu adamýn, “insan haklarý ihlali”ni meþru gösteren, daha doðrusu insan haklarý ihlalinin cari olmasý gerektiðini savunan yýðýnla imzasý duruyor Anayasa Mahkemesi arþivinde.
Ýmzasýnýn mürekkebi bile kurumadý, hâlâ utanmadan konuþuyor.
FETÖ’cülere gösterdiði ihtimamýn binde birini bile 28 Þubat maðdurlarýna göstermedi (ki, yüzlerce maðdur bulunuyor cezaevlerinde), hâlâ utanmadan konuþuyor.
Siyasi hayatý “demokrasi kaybý” olarak dönen bütün yasa dýþý kalkýþmalarý ve faaliyetleri desteklemekle geçti, hâlâ utanmadan konuþuyor!
