Hep ayný mevzu

Sendikasýyla, medyasýyla ve iþgüzar idarecisiyle yeni bir 28 Þubat vak’asý yaþadýk. 

Evet, “Ýstiklâl Mahkemeleri kurulsun, devrim kanunlarý uygulansýn” diyerek Müslüman Anadolu halkýný tekrar daraðaçlarýnda sallandýrma hayalleri kuranlarýn yönettiði bir sendika baþkanýnýn iftirasý, bu iftirayý yayan bir medya ve hiçbir araþtýrma yapmadan iftiracýlarýn istediðini yerine getiren idareciler. Ve bu 28 Þubat lincinin yaþanmasýný sessiz sedasýz seyreden bizler; her þey 20 yýl öncesi gibi. 

Gibisi fazla, týpkýsýnýn ayný! 

Hâdise, hassas Kemalistler’in yaþadýðý Ýzmir’de vukû buldu. Ýzmir Güzelbahçe Müftülüðü’nün düzenlediði konferansýn konuþmacýsý, Dokuz Eylül Üniversitesi Mevlana Uygulama ve Araþtýrma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Ýbrahim Emiroðlu’dur. Eðitim ve Bilim Ýþgörenleri Sendikasý (Eðitim-Ýþ) Ýzmir 1 Nolu Þubesi’nin güdücülerine göre Prof. Dr. Emiroðlu konferansta talebelere, "Kýzlar adet olur, adet olmak bir hastalýktýr. Mutlaka tedavi olmasý gerekiyor. 15 yaþýndaki kýzlar evlenebilir. Kýzlar tesettüre girsinler, edepli olsunlar. Devrimcilerin hayvani duygularý vardý, hayvan gibi saldýrýrlar. Ama k…larýna tekmeyi yer otururlar. LGBT’liler masum gibi gösteriliyor, onlarýn tedavi olmasý lazým. Laiklik en büyük tehlikedir" demiþ. 

Sendika bu iddiasýný (iftirasýný), konferansta bulunan bir talebeye dayandýrýyor; Emiroðlu’nun vermiþ olduðu konferansýn ses kaydýný dinlememiþler! Talebe sendika üyelerinden birinin çocuðuysa, “Nasýl olsa Prof. Dr. Ýbrahim Emiroðlu bir ilâhiyatçý, buna benzer sözler söylemiþtir linç edin gitsin, ortam da müsait, sahiplen de olmaz” deyip Hoca’nýn mezkûr sözleri söyleyip söylemediðini araþtýrma gereði duymadýlar zaar! 

Bu iftira, adýna “Sosyal medya” denilen Gayyâ kuyusuna düþünce linç baþlýyor. Birkaç kiþinin katýldýðý 2-3 protesto gösterisi de yapýlýyor. Bunun üzerine Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörlüðü bir açýklama yaparak Ýbrahim Emiroðlu’nu görevden alýndýðýný duyurdu. 

Bu açýklamayý yapan DEÜ Rektörü bahsekonu konferansý dinlemiþ mi? Hayýr! Mezkûr açýklamanýn þu bölümü Rektörlüðün tavrýný izah sadedinde: “Sosyal paylaþým siteleri üzerinden baþlayan protestolar, Türkiye'nin çeþitli illerinde yapýlan gösterileri beraberinde getirmiþ, bu esnada Prof. Dr. Emiroðlu'nun oda kapýsýna ve dýþ duvarlarýna eleþtirel yazýlar ve notlar býrakýlmýþtýr. Bu gösterilerin de basýnda geniþ yer bulmasýyla birlikte ulusal çapta bir tepki oluþmuþ ve üniversitemize çok sayýda yazýlý dilekçe ve sözlü þikâyet ulaþtýrýlmýþtýr.”  

Yâni, sosyal paylaþým sitelerine düþen herhangi bir iddia ve bu iddia üzerinden baþlayan linç kampanyalarý DEÜ Rektörü için yeterli. Allah’tan Cumhurbaþkaný Recep Tayyip Erdoðan DEÜ Rektörü ve türevleri gibi sosyal medyaya bakarak ülke yönetmiyor, hâlimiz nice olurdu! 

Lince uðrarken sesini duyurmakta zorlanan Prof. Dr. Ýbrahim Emiroðlu iddia edilen sözleri söylemediðini, konferansýn ses kaydýnýn ilgili yerlere verildiðini ve iftiracýlar hakkýnda hukukî hakkýný kullanacaðýný söyledi. Emiroðlu hakkýnda linçe katýlan bazý ünlü isimler Hoca’dan özür dilerken DEÜ Rektörlüðü’nden hâlâ bir açýklama yok. Muhtemelen sosyal medyaya göre tavýr alacaklar! 

Tüm bunlar olurken bizler de seyrettik. Hatta çoðumuz iftirayý duyunca, bir an olsun bile “acaba” demeden hemen inandýk. Neden? Çünkü hâlâ eziklik, aþaðýlýk kompleksini üzerimizden atamadýk.