Birinci Dünya Savaþý’ndan beri süren bir hesaplaþma var. ‘Türk’ün Avrupa’dan atýlmasý’ düþüncesinin tarihe gömüldüðünü söyleyemeyiz.
Rusya’nýn Karadeniz limanlarýnýn Osmanlý bayraklý Alman gemilerince bombalanmasýnýn ardýndan, imparatorluðun savaþtan uzak kalmasý imkansýz hale gelmiþti. 31 Ekim 1914’te Çar, artýk hedefin Boðazlar olduðunu ilan etti: “Uðradýðýmýz saldýrý, tarihi sorunun çözümü yolunu açacaktýr...” Rusya, Karadeniz’in güney kýyýlarýný da istiyordu.
4 Kasým’da Rusya, Osmanlýya savaþ ilan etti. 5 Kasým’da da Ýngiltere ve Fransa... Bundan sonra tam 4 yýl Osmanlý, imparatorluðun kalan topraklarýnda var olma mücadelesi verecekti. 14 Kasým’da Padiþah Halife, cihad ilan etti. Cihad çaðrýsýna Arap yarýmadasý kabile liderlerinin itaat etmediði bilinir ve bu durum muhtelif maksatlarla tekrarlanýr. Bu çaðrý, iddia edildiði gibi cevapsýz kalmýþ deðildir. Esas mesele, Cihad ilanýnýn sokaða ulaþýp ulaþmadýðý ve sokaktaki yansýmasýdýr ki, ayrý yazý konusudur.
Rusya açýsýndan, Osmanlýya savaþ ilaný, Çargrad diye andýklarý Ýstanbul’un ve Boðazlarýn kolayca ele geçirileceði varsayýmýna dayanmýþtý. Halbuki, Rus Çarlýðý, sonunu görmediði bir kapandaydý. Kapan, Çanakkale Boðazý’nýn 27 Eylül’de Alman Albayý Weber tarafýndan kapatýlmasýyla kurulmuþtu. Çarlýk Rusyasý, 1917 Sonbaharýnda devrilene dek ne Boðazlara ulaþabilecek, ne de açýk denize çýkabilecekti.
Ýngiltere’nin derdi ise baþkaydý. Daha 3 Kasým’da, savaþ ilan edilmeden, Ýngiliz gemileri Çanakkale geriþindeki istihkama top ateþi açýp, çekilmiþti. Ýngiltere önce Mýsýr’ý garantiye almak istiyordu, donanma Mýsýr’ý korumaya gitti. Ardýndan, Mýsýr’da kaðýt üzerinde süren Osmanlý baðlantýsýnýn yok edilmesine uðraþýldý. Rusya ve Fransa’nýn onayýndan sonra Ýngiltere, Mýsýr’daki Osmanlý dostu Hidiv Abbas Hilmi Paþa’yý yok sayýp, Mýsýr Sultanlýðý diye bir þey kurdu. Baþýna da maþasý Kamil Hüseyin’i getirdi. Ýngiliz Sultaný Kamil Hüseyin, 19 Aralýk 1914’te Mýsýr’ý Londra’ya tam olarak teslim etti. Mýsýr, sadece Mýsýr deðildi. Ardýnda koca bir Sudan da vardý. Nil nehrinin çizdiði bütün coðrafya ‘Mýsýr’ diye anýlýyordu.
Ýngiltere’nin Mýsýr’ý, Fransa’nýn da Alsas Loren’i ele geçirerek yayýldýðýný gören Rusya, huzursuzlaþtý. Rusya’nýn Londra sefiri Benckendorff, 9 Kasým’da, yani savaþ ilanýndan 4 gün sonra Ýngiliz Dýþiþleri Bakaný Grey’den, ‘Almanya yenilirse, Boðazlar ve Ýstanbul meselesi Rusya’nýn istediði gibi çözülecek’ vaadini aldý. Rusya sefiri, birkaç gün sonra Ýngiliz Kralý 5. George ile de görüþtü ve ‘Ýstanbul elbette sizin olmalý’ sözünü duydu.
‘Osmanlý’nýn Avrupa’dan atýlmasý’ fikrini açýkça dillendiren, Çar Nikola idi. Batý Trakya Bulgaristan’a verilip, Ýstanbul, Marmara ve Boðazlar Rusya idaresine geçince, Türk Avrupa’dan atýlmýþ olacaktý. Çar, Kafkasya’dan da Anadolu’ya inme hayalindeydi.
Yine bu birkaç hafta içinde Ýngiltere ve Fransa, Akdeniz çevresindeki Osmanlý ülkesini paylaþma yarýþýna girmiþlerdi. Mýsýr ve Süveyþ Kanalýný Ýngiltere kapmýþ, Filistin ve geniþ anlamda Suriye’yi Fransa rezerve etmiþti. Fransa, Tunus ve Fas’ý da istiyordu. Rusya hepsine onay verdi, çünkü ilk hedefi, yakýn çevresi ve Boðazlardý.
Ýngiltere 5 Kasým’da Osmanlýya savaþ ilan ettikten 20 gün sonra Donanma Bakanlýðý, ‘Çanakkale Saldýrý’ planýný Bakanlar Kuruluna sundu. Üç haftada durum þekillenmiþti.
Ancak Kasým’da Çanakkale konusunda karar çýkmadý. 2 Ocak 1915’te ise Petrograd’daki Ýngiliz irtibat subayý General Sir John, Rus Genelkurmayýnýn bir ricasýný Londra’ya iletti: Kafkasya’da Rusya karþýsýndaki Osmanlý tümenlerinin kaydýrýlýp Rusya’nýn karþýsýndaki savunmanýn hafifletilmesi için, acaba müttefik Ýngiltere Osmanlýya karþý bir baþka yerde denizden ya da karadan bir sahte taarruz, oyalama harekatý yapabilir miydi?
Savaþ Bakaný Kitchener, baþlangýçta Rusya’nýn istediði oyalama harekatýna uygun bir yer bulamadý. Sonra, Osmanlý ordusunu Kafkasya’dan çekecek bir harekatýn ancak Çanakkale’de mümkün olacaðýný düþündü. Seçenekler arasýnda Ýskenderun’a çýkartma da vardý, ancak Çanakkale ciddi bir yerdi.
Bu aþamada Çanakkale’ye saldýrý, hala Rusya’nýn hatýrýna ve dikkat daðýtmak için planlanýyordu. 13 Ocak 1915’te Savaþ Konseyinden ‘Donanmanýn Gelibolu yarýmadasýný bombalayýp ele geçirmesi, sonraki hedefin de Ýstanbul olmasý’ kararlaþtýrýlmýþtý. Elbette ‘Ruslarýn hatýrýna, oyalama harekatý yapýyoruz’ denmemiþti. Rusya’nýn da Kuzeyden harekata katýlmasý isteniyordu, ne var ki Rus filosu Karadeniz’e sýkýþmýþtý ve yüzeceði kuþkuluydu.
Rusya’da ise Dýþiþleri Bakaný Sazanov, harekatý Rusya’nýn tek baþýna yapmasýný savunuyordu. Diðerleri Rusya’dan önce Ýstanbul’a ulaþýrsa, Çargrad hayalleri sona ererdi. Sazanov ‘Rus filosu hazýr olmazsa, Ýngiltere harekatý ertelesin’ diye önerdi, Çar bu fikri beðenmedi ve Ýngilizlerin derhal harekete geçmesini destekledi.
Churchill, Fransa ile birlikte Þubat 1915’te Çanakkale’ye saldýrdý.
Ýngiliz-Fransýz filosunun Çanakkale’den girip, Ýstanbul’dan çýkacaðýný sanan yalnýzca Ruslar deðildi. Yunan Baþbakaný Venizelos, Ege’nin iki kýyýsýnda Ýstanbul odaklý Ortodoks hayallere kapýlmýþtý ve Aðustos 1914’ten beri, Avrupa batýsýndaki uzak güçlerin eteðine yapýþýp Balkanlar ve Ege’de kazaným arýyordu. Venizelos, Þubat 1915’te müttefiklerin saldýrýsýna Yunanistan’ýn da ordu ve donanma ile katýlmasý için yýrtýnmaya baþladý. Ordu ve Kralý ikna edemeyen Venizelos, 6 Mart’ta istifa etti.
Venizelos ordu ve kralý ikna edebilse, Ýngiltere Yunan katýlýmýna hazýrdý. Fransa, Yunanlarýn Çanakkale’den baþka Sýrbistan’a karþý da Balkanlarda savaþa girmesi gerektiðini söylüyordu.
Rusya ise Ýstanbul’da hak iddia edecek bir baþka ülkeye tahammül edemezdi. Yunanistan’ý oralarda görmek istemediðini bildirdi. Rusya Ýstanbul’u tek baþýna istemekteydi. Savaþta müttefiklere yardým edecekse, Yunanistan’a ödül olarak Anadolu’da bazý yerler verilebilirdi... Yani: Anadolu’nun Yunanistan’a parsellenmesi, bu zamanda þekillendi.
4 Mart 1915’te, Ýngiliz dýþiþleri bakaný Grey, Rus Sefiri Benckendorff’u Yunanistan’ýn Çanakkale seferine katýlmasý için iknaya çalýþtý: Yunanistan’a tazminat olarak (Ýstanbul yerine) Ýzmir verilebilirdi. Yunan katýlýmý, Çanakkale’de baþarý için þarttý. Çanakkale geçilirse Balkanlar ve Ýtalya da müttefiklerin eline geçerdi.
Rus Sefiri ise ýsrarlýydý: Yunanistan Çanakkale’ye gelmemeliydi.
Churchill, Yunan katýlýmýný engellediði için Rusya’ya ateþ püskürüyordu... ‘Ben de Rusya’nýn Ýstanbul’u almamasý için elimden geleni yapacaðým’ dedi.
Yunanistan, Çanakkale’ye gelse ne olurdu? Çanakkale yine geçilmezdi. Ve belki Yunanistan, hayalden gerçeðe daha çabuk dönerdi. Ayrýca incelemek gerekiyor.
Yunanistan’ýn Ýngiltere kontrolüne geçme süreci, Osmanlý baðýmsýzlýðýndan beri aþama aþama gerçekleþmiþtir. Önemli dönüm noktasý ise Venizelos ile gelmiþtir. Venizelos, Yunanistan’ýn Ýngiltere güdümünde güçleneceðine inanmýþtý. Londra’daki Yunan kolonisi de her yoldan Venizelos’u desteklemekteydi. Londra’daki zenginlerden Sör John Stavridi, 5 Mart 1915’te Yunan Baþbakanýna “Baþbakan George ile görüþtüm. Yunanistan’ýn Ýngiltere yanýnda savaþa girmesini istedi. Ýngiltere himayesinde büyüyecek Yunanistan, gelecekte Doðu’da daha önem kazanacaktýr. Baþbakan George, Balkan ittifaký kurmaya çalýþtýðýný, bunu saðlamak için Kavala Bulgaristan’a býrakýlýrsa, Yunanistan’ýn Ýzmir’i alacaðýný bana söyledi…” dedi.
Zengin Stavridi, Venizelos’a baþka sýrlar anlatýyordu: Fransa ve Ýngiltere, Rusya’nýn Doðuda güçlenmesini istemiyor. Ýstanbul’u Fransa-Ýngiltere alýrsa, kentte uluslararasý yönetim kuracaklar. Bizim için bu sistem, kente tek baþýna Ruslarýn el koymasýndan iyidir.
Ýngiltere Ruslarý dýþlayýp, Ýstanbul’u Yunanlara teslim edecekti ve kýlýf olarak da ‘uluslararasý yönetim’ düþünülmüþtü.
Yunanistan, Çanakkale’nin kolayca geçileceðini zannederek, Ýstanbul rüyalarýna geçmiþti. Öyle ki, Girit’te olduðu gibi Ýstanbul’a el koyabileceðini hesaplamýþtý. Neydi Girit Modeli: Hedef bölgede ‘uluslararasý yönetim’ deyip, orayý yöneten 3-4 ülkeden biri olmak, sonra diðer ülkeleri gönüllü ya da hileyle dýþlayýp, araziye tek baþýna konmak... Rusya bu oyunu gördüðü için, Yunanistan’ý Çanakkale’de istemiyordu.
Girit Modeli denen ülke gasp yöntemi, 100 yýldýr Yunanistan’ýn zihin sistematiðinde durur. Fazla deðiþmemiþtir. En son Kýbrýs’ta denemiþlerdi.
Yunanistan’ýn baþka ülkeye sýrtýný dayayarak Anadolu ve Akdeniz’de hakimiyet niyeti de 100 yýllýktýr, deðiþmemiþtir. Yunanistan dýþ politikasý, Türkiye’ye karþý hamle yapýp sonra da uzak güçlerin gölgesine saklanma çabasýndan ibarettir. Bu yöntemin iyi iþlemediðini de Kýbrýs’ta görmüþlerdi.