Hepimiz ayný gemideyiz

Baþbakan Tayyip Erdoðan, Ramazan’ý fýrsat bilip ülkenin istikrar içinde yol aldýðýný anlatmaya çalýþýyor. Karþýlarýnda konuþtuðu kiþiler genellikle bu ülkenin vatandaþlarý, mesajlarýn bir bölümü elbette bizlere dönük; ancak ekonomik konulara girince muhataplarýnýn daha çok yabancýlar olduðu anlaþýlýyor...

Ne yapalým, bugünün gerçeði de bu: Türkiye küresel dünyanýn bir parçasý ve ekonomik açýdan da içine dönük yaþamýyor... Bizde olanlar yabancýlarý, baþka ülkelerde meydana gelenler de bizim ekonomimizi fena halde etkiliyor...

30 Mayýs sabahýndan sonraki bir ay içerisinde yaþanan olaylar en fazla ekonomiye darbe vurdu. Yýkýlmadý, hâlâ ayakta, ama dýþarýdan bakanlarýn ‘Türkiye ekonomisi’ algýsý fena halde deðiþti.

‘Süper lige oynayan, dünyanýn öndegelen ekonomileri arasýnda 10. sýraya gözünü dikmiþ’ülke algýsý...

Çarpýcý bir örneði var bunun...

Jeffrey Sachsdünyanýn öndegelen ekonomistlerinden. Columbia Üniversitesi’nde dersler veriyor, ama BM genel sekreterinin danýþmaný sýfatýyla sürekli hareket halinde olduðu için yazdýklarý özellikle dikkate alýnýyor. Sachs’ýn üç hafta geçirdiði Türkiye ile ilgili yazýsý, Gezi’de kýpýrdanmalarýn baþladýðý gün, aralarýnda Ýngiliz Guardian’ýn da bulunduðu çeþitli gazetelerde yayýmlandý.

Yazýnýn baþlýðý þu: ‘Türkiye neden böyle serpilip geliþiyor...’

Amerikalý saygýn bir ekonomistin elinden çýkmýþ tam bir güzelleme bu yazý. Ýçinde verdiði verilere dayalý bilgiler, kiþisel gözlemleri ve görüþtüklerinden aldýðý izlenimler, okuyaný, etrafý sorunlar yumaðý, petrol zenginliði bulunmayan, yakýn geçmiþinde ekonomik krizlerle sarsýlmýþ bir ülke olduðu halde kaydedilen baþarýlar sebebiyle Türkiye’ye hayran býrakýyor.

Otoyollarýný, havaalanlarýný, hýzlýlaþan trenlerini, üniversitelerini, bankacýlýk sistemini öve öve bitiremiyor Sachs; ekonomik tercihlerin doðruluðuna, iþgücünün ve ekonomik aktörlerin iþbilirliðine özellikle vurgu yapýyor.

“Türkiye bu baþarýya ulaþmayý nasýl becerdi?” sorusuna verdiði cevap, ellerinde pala, yandaþ avýna çýkmýþlarý þaþýrtacak denli taraflý... Sert eleþtiriler çekeceðini bile bile Türk ekonomisine ‘kefil’ oluyor dünyanýn en ünlü ekonomistlerinden Sachs...

Hem de ne zaman? Gezi eylemlerinin baþgösterdiði ilk gün (27 Mayýs)...

Sonrasýnda da görüþlerini büyük çapta koruduðu anlaþýlýyor Jeffrey Sachs’ýn; arada yaþananlar yüzünden piþmanlýk yaþayacaðý sanýlarak kendisine uzatýlmýþ teybebakýn neler söylemiþ: “Türkiye çok çeþitli kültürel ve siyasi görüþlere sahip, dindar ve lâik insanlara sahip. Türk toplumunun tüm bu farklýlýklarla birlikte barýþ içinde, demokratik ve yapýcý bir þekilde yaþamasý çok takdir edilecek bir durum. Eðer bu, kültürel ve siyasi düþmanlaþmaya, cepheleþmeye dönerse herkes kaybeder. Demokrasi teklerse Türkiye’nin ekonomik geliþmesi de tekler.” 

‘Eylül sendromu’ beklentisi yüzünden yazýyorum bu yazýyý; süreç boyu yaþadýklarýmýzdan daha aðýrýnýn daha da yaygýn biçimde tekrarlanmak istendiði yolunda alýnan duyumlar yüzünden... Notu kýrýk yabancý hocalar için bile ‘takdire lâyýk’ bulunan Türkiye ekonomisi tadýnda býrakýlmayan eylemlerle yaralandý; yeni bir sokak hareketlenmesi dengeleri fena bozabilir...

Unutmayalým, burasý, anayasa fýrlatýldýðý için krize girmiþ bir ülke; o sarsýntýda hepimiz yarý yarýya fakirleþmiþtik...