50’sini devirmiş bir adam olarak ben de animasyonlarla büyümüş insanlardanım. Animasyon ile hem hayal gücümüz gelişti hem de duygusal yapımız etkilendi. Belki tartışılacak tek tarafı bu öykülerin bizim toplumumuzla bir bağının olmamasıydı. Kendi kültüründen uzak bihaber bir çocukluk geçirdik. İşte bu hafta vizyona giren İstanbul Muhafızları filmi bu eksiklikleri hatırlattı benim çocukluğum adına. İBB iştiraki Kültür A.Ş.’nin ön ayak olduğu bu yarı animasyon yarı normal çekim sinema filmini bu anlamda çok önemsedim. Şimdiye kadar seyrettiğim en iyi animasyon ile normal çekimlerin iç içe geçtiği yerli yapım diyebilirim. Filmin konusu; Patron Ayşe, Gümüşçüler Çarşısı’nı tanıtan bir bölüm yazılmasını isteyince, İstanbul Muhafızları çizgi dizisinin senaristi olan Aslı araştırma yapmak için 72 yaşındaki Veli Dede’nin dükkanına gider ve kendisini büyük bir gizemin içinde bulur. Anlatılanlara göre, İstanbul’un altında saklı kalan bir hazine vardır ve bu hazinenin sırrı gümüş ustalarına emanettir. Dükkan sahibi Veli Dede ise bu gizemin son koruyucusudur. Bu hazine içenlere şifa dağıtan ve yaşlılıktan uzak tutan bir hayat suyudur. Aslı, öğrendiklerinden sonra gizemli bir maceraya atılır. Tabii ki Aslı’nın yanında Mehmet, Zeynep, Elif ve Ali bulunmaktadır. Karşılarında ise kötü karakter Gürgen ve yardımcısı Aziz yer alır. Bakalım bizim yaramazlar İstanbul’un hangi gizemlerini paylaşacaklar?

FİLMİN KÜNYESİ  

Yönetmen: Çağrı Cem Bayraklı

Senarist: Mehmet Barış Günger

Oynayanlar: Funda Güray, Lemi Filozof, Gözde Mukavelat

Yapım: 2018, Türkiye, 90 Dak.

VİZYONDAKİLER