Dünyada milyarlarca insanı etkileyen depresyon, çok farklı şekillerde görülebiliyor. Her zaman mutsuzluk, hayattan zevk alamama, uykusuzluk, iştahsızlık, unutkanlık, yorgunluk, isteksizlik ve ilgi kaybı gibi tipik belirtilerle karşımıza çıkmıyor. Bu şekilleri tanımak depresyonun teşhis ve tedavisini kolaylaştırıyor.
MASKELİ DEPRESYON
Bedensel yakınmalar ön planda olur. Kişi depresyonu bedenin değişik yerlerinde ağrı, sızılar, uyuşmalar, karıncalanmalar, cinsel sorunlar, yeme bozuklukları, iştah değişiklikleri ve alkol-madde kötüye kullanımı şeklinde yaşar. Bir araştırmada dâhiliye polikliniklerine, kamu sağlığı merkezlerine başvuranların yaklaşık yüzde 50’sinin maskeli depresyona bağlı fiziksel yakınmalara sahip oldukları tespit edilmiştir. Bu hastalar çoğu zaman fiziksel bir hastalık olarak değerlendirilip gereksiz tetkik ve ilaç tedavisine maruz kalırlar. İşin kötüsü teşhis edilemedikleri için tedavi de olamazlar.
DİSTİMİK BOZUKLUK
Bu çeşit depresyon da uyku bozuklukları, hiçbir şeyden mutlu olamama, karamsarlık, halsizlik, yorgunluk, ilgi ve istek azlığı, güvensizlik ve bedensel yakınmalarla seyreder. İyilik dönemleri birkaç gün ve birkaç hafta ile sınırlıdır. Kişilerde sebebini bilmedikleri bir sıkıntı ve huzursuzluk hali mevcuttur.
Hayat devam ediyor gibidir ama bir türlü mutlu olamazlar, gülemezler, eğlenemezler.
PSİKOTİK DEPRESYON
Depresyonda hezeyan veya halüsinasyon olur mu? Hezeyan ve hallüsinasyon sadece şizofrenide görülmez. Depresyonun ağır çeşitlerinde de görülebilir. Hastalarda depresif belirtilerin yanısıra mantıksız konuşmalar, gaipten sesler duyma, kendi kendine konuşma, aşırı suçluluk ve günahkarlık düşünceleri, değersizlik fikirleri yaşayabilirler. Manideki gibi “Ben Tanrıyım, dahiyim, özel biriyim” gibi büyüklük hezeyanlarına pek rastlanmaz. “Vücudum çürüyor; karaciğerim, akciğerlerim, kalbim, midem çürüyor. Yok oluyorum. Yok olurken de etrafa pis bir koku yayıyorum.
Komşular bu koku yüzünden mahalleden ta≠şınıyorlar. Mahallede insan kalmadı” şeklinde yok olma veya nihilistik hezeyanlar da özellikle yaşlı depresif hastalarda görülebilir. Bazı hastalar mantıksızca, gerçekdışı ve saplantılı bir biçimde “Kırk yıl önce bir günah işlemiştim. Allah bu günahımı ceza≠landırıyor şimdi. Küresel ısınmanın, kuraklığın sebebi benim bu günahım sebebiyle oluyor. Dünyadaki en kötü insan benim!” gibi hezeyani düşüncelere sahip olabilir.
HASTALIKLARA BAĞLI
Diyabetlilerde yüzde 9-27, kalp krizi geçirenlerde yüzde 16-19, hipertansiyonlularda yüzde 12-28, kanserlerde yüzde 6-25, böbrek yetmezliğinde yüzde 14.31, romatizma hastalarında yüzde12-28 oranında depresyon görülür. Parkinson ve MS gibi nörolojik hastalıklara ve tiroit hastalıklarına çok yüksek oranda depresyon eşlik eder. Depresyon önemli bir halk sağlığı sorunudur. Çok yaygındır. Tanımak tedavi için son derece önem arz etmektedir.