“Her seçim bir imtihandýr. Bir mücadeledir, bir muhasebe vesilesidir. 31 Mart seçimlerinde bu imtihaný hamd olsun -bütünüyle demiyorum- büyük oranda baþarýyla verdik. Bu mücadeleden bir kez daha anlýmýzýn akýyla çýktýk. Milletimizden ibranamemizi bir kez daha almayý baþardýk.”
Cumhurbaþkaný Erdoðan hafta sonu Kýzýlcahamam’da yapýlan ve AK Parti Genel Baþkaný sýfatýyla baþkanlýk ettiði istiþare toplantýsýnýn açýlýþýnda söze böyle girdi. Bana göre çok doðru bir kanaldan girdi. Bu imtihanda deðerlendirmeyi halkýn yaptýðýný hatýrlattýðý için bu sözün bütün siyasi partiler için ayrý bir yeri olmalý. Partilere hem hedef, hem motivasyon sebebi, hem muhasebe imkaný veriyor çünkü.
Siyaset takip edenler, bu düsturun AK Parti’nin her döneminde geçerli olduðunu gözlemlemiþlerdir. Ben de AK Parti’nin sorumlu, yetkili isimleriyle ne zaman görüþsem ayný yaklaþýmý -belki daha farklý kelimelerle ve örneklerle- ama her zaman duyarým.
Ama bu bilincin ve dikkatin sadece parti yönetiminde olduðunu söylemek haksýz olur. On milyon kayýtlý üyesiyle Türkiye’nin en büyük teþkilat yapýsýna sahip bir partiden bahsediyoruz, elbette aksi ya da noksan örneklerle de karþýlaþmak mümkündür ama mahalle teþkilatlarýnda dahi bu hassasiyetin varlýðý somut bir durum olarak kayda geçirilmeli.
En son, seçim öncesinde tanýyýp varlýðýndan gönendiðimiz Pendikli Yusuf mesela. Sýrf AK Parti broþürlerini daðýtýyor diye densiz bir Ýyi Parti ‘elit’inin hakaretlerine maruz kalmýþtý kýymetli Yusuf. Ve ne güzel bir edebin, aklýn ve sabrýn timsaliymiþ ki ne kendini ve partisini ezdirmiþ, ne de halka tepeden bakan terbiye yoksunu kadýnla konuþurken üzerine çirkef sýçratmamýþtý Anadolu’nun has evladý.
On binlerce böyle genç, yüzbinlerce böyle kadýn var AK Parti’de. Minibüs parasý olmadýðý için parti çalýþmalarýna market servisleriyle gidip gelen bir fedakarlýktan ve gönüllülükten bahsediyoruz aslýnda.
Kýzýlcahamam’da da vurgulandýðý üzere asýl olan budur AK Parti’de. Erdoðan’ýn kýnayarak bahsettiði o “ellerim kirlenir” diye vatandaþla tokalaþmaktan imtina edenler deðil. Baþkalaþým geçirmiþ yahut kene misali sonradan eklemlenmiþ olanlar deðil.
Böylesi profillerin çok uzun zamandýr tabanda ve teþkilatla rahatsýzlýk yarattýðý, partinin sorumlu kurullarýnda konu olduðu ve hatta Erdoðan’ýn Mayýs 2017’den baþlayarak bu profillere iliþkin çok sert eleþtirilerinin ve müdahalelerinin olduðu bir vakýa.
Hafta sonu yapýlan “istiþare ve deðerlendirme” toplantýsýnýn 28’incisinin düzenleniyor olmasý bu çabasýnýn sayýsal verisi de sayýlabilir. 17 yýldýr iktidarda olan Adalet ve Kalkýnma Partisi daha önce 27 kez toplanmýþ ve meseleleri istiþare etmiþ yani. Kendisini, seçimleri ve halkýn talep ve tepkilerini deðerlendirmiþ. Baþarýnýn sýrrý burada olmalý. Ne kadar sahici bir içe bakýþ gerçekleþtirirseniz o kadar doðru anlaþýlýr ve onaylanýrsýnýz çünkü.
Sandýktan çýkaný olduðu gibi sandýða giden yolu ve sonrasýný da doðru deðerlendirmek gerek, imtihanýn bir süreç olduðunu hatýrlayarak. Bu manada iþleyen bir süreç var halihazýrda. 31 Mart’ýn üzerinden bir ay geçti ama Ýstanbul’da seçim henüz neticelenmedi mesela.
Ve rakip aday Ekrem Ýmamoðlu bir aydýr açýkça seçim kampanyasý yürütüyor Ýstanbul’da. Süreç boyu sürdürdüðü “steril görünümü” bir kaç kez bozuldu ve “siyasi açgözlülük” olarak deðerlendirilecek falsolar verdi Ýmamoðlu ama en kötüsü hafta sonu olandý.
Cinsel istismara uðrayan çocuðun ailesine yaptýðý ev ziyaretini yayýnlayarak reklam yapmaya kalkmasý izan ve vicdan sahibi olanlarý gerçekten üzdü, kýzdýrdý, yaraladý. Video tepkiler sonrasýnda kaldýrýlsa da bu imtihanda çok ayýplý bir notun kaydý da düþüldü.