Yazýya oturduðumda Mardin’den güzel bir haber aldým. Dört öðrencimiz, bunca zorluklara ve TEOG sýnavlarýnýn iki defa ertelenmesine raðmen, bütün sorularý doðru cevaplamýþ ve önemli bir baþarýya imza atmýþlardý.
Mardin’den Hakkari’ye kadar uzanan bir bölgede, insanlar büyük usta Tolstoy’un o hayat felsefesini benimsemiþ gibiler.
Savaþ ve Barýþ’ýn sayýsýz roman kiþilerinden biri, hayatý cephelerde, savaþlarda geçmiþ bir roman kiþisi, artýk huzuru aramaya baþladýðý bir dönemde þöyle düþünmeye baþlar: Asýl olan hayatmýþ, nasýl da geç anladým bu gerçeði!
***
Kürt halký bu gerçeði hiçbir zaman unutmadý. En zor koþullarda bile, asýl olanýn hayat olduðunu düþündü ve geleceðe dair umutlarýný hiç kaybetmedi.
Ekmeðini taþtan çýkaranlarýn diyarýdýr oralar. ‘Hendek savaþlarý’ maalesef zaten büyük maðduriyetler yaþamýþ bir halký ve bir bölgeyi yeni yeni maðduriyetler ve çaresizliklerle baþ baþa býraktý.
Tam da yaralar sarýlacakken, kültür turizmi, inanç turizmi, dünyaya göz kýrpmaya baþlamýþken Diyarbakýr’da, Urfa’da, Van’da, Mardin’de, Siirt’te daha ileriye gidin, Hakkari ve Aðrý’da, Bitlis’te, Muþ’ta, Bingöl’de, insanlar evlerini dünyanýn dört bir yanýndan gelecek misafirlere açmaya hazýrlanýrken, hendek diye bir illet icat edildi ve bir domino etkisi yaratarak her þeyi berbat etti.
Hendekler nasýl kazýldýysa öyle de kapanýr bir gün. Nitekim her geçen gün onlarcasý kapanýyor. Ortaya çýkan manzara ise korkunç. Taþ taþ üstünde kalmamýþ adeta. Ýnsanlar yüzyýllardýr yaþadýklarý evlerini, anlamsýz bir inat uðruna kaybettiler. Tarihi mekanlar, camiler, kiliseler yerle bir oldu. Sýnýrsýnýz ki, Irak’ý iþgal eden güçler bir -iki aylýðýna bölgeye girip çýkmýþlar, Sur’u, Cizre’yi, Nusaybin’i tanýnmaz hale getirdikten sonra çekip gitmiþler!.
Sokaklar moloz yýðýnýna dönmüþ. Zýrhlý araçlar, iþ makinalarý bile sokak aralarýnda zar zor ilerliyor.
***
Bir zamanlar binlerce aileye mekan olmuþ odalarýn, salonlarýn duvarlarý yýkýlmýþ, odalar ve salonlar, içlerinde doðmuþ, orada yaþamýþ ve orada da yaþlanmýþ insanlarýn geride býraktýklarý hatýralarýyla beraber çýrýlçýplak kalmýþ. Bombalarla, roketatarlarla tanýnmaz hale gelmiþ o odalarýn ve salonlarýn bu umulmadýk bir zamanda ve aniden gerçekleþen çýplaklýktan utanýr gibi bir halleri var..
Sanki biri gelsin, duvarlarý yýkýlmýþ odalarýn ve salonlarýn o çýplaklýðýný beyaz bir örtüyle örtsün istiyorlar..
Suriyelileþme dediðiniz buysa, oldu iþte, elinize kýna yakýn, sevinin!
Özyönetim kuramadýnýz ama size siyasi desteðini hiç esirgememiþ bir halký, çýrýlçýplak ortada býraktýnýz!
Ama tünelin sonundaki ýþýðý görüyoruz artýk. Þimdi derlenip toparlanmanýn zamaný. Kaybedecek bir dakika vakit bile yok.
Yaðma yok diyebilmeliyiz, bu insanlarýn geleceði bizden sorulur, onlarý daha uzun bir zaman sokaklara, akraba evlerinde itiþ kakýþ yaþamaya mahkum edemeyiz.
Devlet kollarýný sývamalý. Türkiye güçlü bir ülkedir. Suriye’den gelen 2.5 milyon nüfusa bakabilen bir devlet, yaðdan kýl çeker gibi vatandaþýnýn yaþam, barýnma ve saðlýða ulaþma imkanlarýný bir an önce hazýrlayabilmelidir.
Orada yaþayan insanlar isterlerse o evlere yeniden dönebilmeliler. Tarihi dokuya uygun bir onarýmdan veya inþadan geçmeli Sur, Nusaybin, hatta Silopi ve Cizre de..
Bu ilçelerde oturanlarýn ama þimdi terk etmek zorunda kalanlarýn, bölgenin sosyal yaþamýna uygun ve hýzlý bir kentsel dönüþümle barýnma sorunu çözülmelidir.
***
Kentsel dönüþüm, aslýnda yýllar öncesinden oralarýn hakkýydý.. Bir gün böyle bir felaketin kapýmýzý çalacaðýný bilmeliydik. Bilemedik ama belki de içimizden birileri biliyordu böyle olacaðýný ama onlar da maalesef seslerini duyuramadýlar.
Bölgesel plan veya planlarýmýzýn ne olacaðýný milyonlarca insan merakla bekliyor. Aslýnda dünya da bekliyor. Bu meraký bir an önce gidermeye bakmak lazým.
Evi yakýlýp yýkýlana, iþini kaybetmiþ iþçi ve iþverene ne vaat ediyoruz hükümet olarak, zarar ziyan tespiti yapýldýktan sonra bir an önce açýklayabilmeliyiz.
PKK, düþündü taþýndý ve demokrasinin ilerlemesi karþýsýnda çaresizliðine çare olarak, hendekleri icat etti. O çarenin çare olmadýðýný Kürt halký gördü. PKK’yý yanýz býraktý.
Þimdi sýra Türkiye’nin, Kürt halkýný yalnýz býrakmadýðýný daha fazla göstermesinde.
Dünya alem görmeli ki Sur’u, Cizre’yi, Nusaybin’i, Silopi’yi ve zamaný geldiðinde Kobani’yi de inþa edecek olan Türkiye’dir!