HERVELE ve Hergelelik..!

Reisi Cumhurumuz, Cumhurbaşkanlığı Kültür Sanat Büyük Ödülleri töreninde, yeni Cumhurbaşkanlığı sarayı ile alakalı eleştirilere de cevap olacak bir şekilde “bu millet artık hervele yapıyor” dedi..!

Hervele kelimesi aslında çok önemli bir eylemi ifade eder…

Mekke’nin parlamentosu sayılan, Mekke hakimlerinin, emperyalistlerin, sömürgenlerin toplanıp çeşitli kararlar aldığı ve aynı zamanda bir kulüp lokali gibi kullanılan Darun Nedve ’nin önünde oturup Müslümanları alaycı tavırlarıyla seyreden Ebu Cehil ’lere, Ebu Leheb ’lere karşı, Hz. Peygamberin ashabı  ile birlikte, ridasını omuzundan sıyırıp,  pazularını sıkmış bir halde, ayaklarını sertçe yere vurup tozuttuğu, hafif koşar bir halde, tabiri caizse kabadayı kabadayı yaptığı çalımın adıdır, ve 1400 senedir yapılan hac ibadetinin parçası olan bir sünnettirHervele..!

Hervele, kız çocuklarını bir utanç vesilesi gibi görüp diri diri toprağa gömen cahiliye devri ve cehillerin üzerine yeniden doğmaya başlayan merhamet güneşinin aydınlığıdır..!

Hervele, tamamen nefsin arzularına tabi olmuş, dünyayı haz ve tatmin yeri olarak anlayan, para ve gücünü adaletin merkezi sayan zalimlere meydanda “one minute” diye haykırmanın diğer bir ifadesidir..!

Hervele, Darun Nedve ’ye dönüşen Bir leşmiş Milletler meydanında ve bütün dünyanın canlı yayında izlediği bir şekilde “dünya beş ’den büyüktür” diye haykırmaktır..!

Ve Hervele erkekçe bir eylemdir..!

Zalime karşı göğsü kabarık ve heybetli, yakışan ifadesiyle yelkenler açık bir şekilde caka satmaktır..! Aslında tam da Kasımpaşa ’lıdır,delikanlı işidir Hervele..!

Biz burdayız, üç kuruşa beş köfte yok demektir..!

Artık, adaletin ölçüsü “Güç” değil Hak’tır ın ilanıdır, Hervele..!

Say yerinde İsmail’i için koşuşturan Hacer gibi, yeni nesilleri için endişelenenlerin ve çocuklarımızı size kaptırmayacağız diyenlerin koşuşturmasıdır ve alaylı gözlerle bakan mütekebbir Ebu Cehil ’lere karşı, tavaftan, tam da insanlığın meydanından kaş çatıp parmak sallamaktır,  Hervele..!

İçerde-dışarda, günümüzde yaşayan  Ebu Leheb soyuna anladığınız dilden konuşmaya hazırız demektir..!

Kimse kalkıp ta gereksizdi tartışmasıyla tantana yapmaya kalkmasın..!

Beştepe’de yapılan ve Hervele manası taşıyan Büyük Millet’in yeni  merkezini,  başta Dolma Bahçe Sarayı olmak üzere, Osmanlı devletinin son dönemde yapmış olduğu bir kaç mimari eserle Osmanlı çöküşünü bütünleştirip zamanımıza monte ederek, bugün de kötüye gidişin nişanesiymiş gibi takdim etmeye hiç kimsenin hakkı yok..!

Evet, Osmanlı Devleti o zaman sıkıntılı günlerden geçiyor, irtifa kaybediyor ve düşüşteydi. Ama çöküşün sebebi, tarihte kazanılan büyüklüğün dinamiklerini kaybetmek, batı hayranı içimizdeki beyinsizlerin büyük fitneye figüran olmalarından başka bir şey değildi…

O zaman yapılan mimari eserler günümüzde bile çok nadide eserler olmakla beraber çıkmamış candan ümit kesilmez haleti ruhiyesi içinde yıkılmadık yaktayız mesajı da taşıdığı, bilinmektedir.

Yani gündeme gelen ifade ile o zamanın Hervele sidir..!

Benzeştirmeler yapılsa da şimdi ki durum çok farklı, o zaman çöküş , şimdi de çıkış zamanı..! Utançla ve onursuzlukla dolu 100  yıllık bir parantezi kapatıyoruz..!

O zaman içimizdeki beyinsizler yüzünden bir türlü durduramadığımız varlıktan yokluğa çöküş yaşandı, şimdi yokluktan varlığa çıkışı yaşıyoruz, bunu Rus’u da Batı’lısı da, dostu da düşmanı da görüyor..!

Ve bu hal dost’a umud, düşmana endişe veriyor..!

O zamanın Hervele ’si içimizdeki hergele ’ler yüzünden belki işe yaramadı ama şimdiki Hervele, çıkışı fark eden medeniyet çocuklarına büyük moral olurken işbirlikçi hergele ’lerimiz ve dışardaki efendilerinin uykularını kaçırıyor..!

Vesselam…