Bu iþte bir hesap hatasý olduðu kesin de kimin hesap hatasý olduðundan emin deðilim. Baþbakan Tayyip Erdoðan’a atfediliyor hesap hatasý, ama galiba onun hesabý hatalý yaptýðýný iddia edenler hata ediyorlar...
Son zamanlarda bazý isimleri partisinin saflarýna katmak için özel çaba gösteriyor Tayyip Erdoðan; Numan Kurtulmuþ ve Has Parti’nin katýlýmýnda son aþamaya gelindi. DP’nin eski genel baþkaný ile Saadet Partisi’nin Ak Parti saflarýna katýlmasýnýn da sýrada olduðu söyleniyor.
Çamlýca’ya dev cami projesiyle baþlayýp bir festivalde birayý yasaklamaya kadar varan bir dizi muhafazakâr giriþim söz konusu. Kürtaj konusunda ve Alevilik ile ilgili olarak Diyanet’in öne sürülmesini de bunlara ekliyorlar.
‘Kürt sorunu’ndaçözüm arayýþlarýndan vazgeçmese de, bazý yetkili aðýzlara sirayet eden farklý yaklaþýmlar dikkatlerden kaçmýyor. Bir bakanýn tavrýna karþý parti içinden ve yakýnýndan yükselen eleþtirileri göðüslemenin bazen MHP liderine düþtüðü de oluyor. Yargý reformundan uzun yýllardýr cezaevinde yatan bazý MHP’liler de yararlandýrýldý.
Geliþmelere bakýp bu tablodan “Ak Parti, kurucu kadronun deðiþim öncesi baðlý olduðu ideolojik kampa dönüyor; yanýna milliyetçi unsurlarý da çekmeye çalýþarak” sonucunu çýkaranlar çoðalmaya baþladý.
Olabilir, böyle bir sonuç da çýkarýlabilir. Ancak, geliþmeleri Baþbakan Erdoðan’ýn -mümkünse ‘baþkanlýk sistemi’ni getirerek- cumhurbaþkanlýðýna çýkma hesabýna baðlýyorlar ki, burada ciddi bir pürüz var. ‘Hesap hatasý’ dediðim de bu pürüz zaten...
Ýki yýl sonra bugünlerde yapýlacak cumhurbaþkanlýðý seçiminde söz sahibi artýk halk olacak. Halkýn yarýdan fazlasýnýn oyunu alabilen aday cumhurbaþkaný seçilecek. Partilerin Meclis’teki sandalye sayýsý, kulis çalýþmalarý, perde gerisi zorlamalar ortadan kalkýyor, onlarýn yerini halkýn sempatisini kazanacaðý düþünülen adaylar alýyor.
Eðer partiler iki yýl sonraki seçimle ilgili bir hesap yapýyorlarsa, hesaplarýný ‘kim halkýn en az yarýsýný etrafýnda toplayabilir?’ sorusunun cevabý üzerine oturtmak zorundalar.
‘Kürt sorunu’ konusunda güvenlikçi söylem ve eylemlere geri dönmüþ, özgürlükleri önemsemeyen, demokrasiye pamuk ipliðiyle baðlý, sadece milliyetçi-muhafazakâr tabana hitap eden bir adayý halkýn önüne sunduðunuzda, iktidarýnýzda önemli hizmetler yapmýþ da bulunsanýz, adayýnýz Tayyip Erdoðan adýný taþýyor da olsa, halký afallatýrsýnýz.
Nedeni gayet basit: Yapýlan deðerler araþtýrmalarýnda, halkýmýzýn büyük çoðunluðu, bazý temel ilkeler etrafýnda birleþmiþ görünüyor: Din ve vicdan özgürlüðü, fikir ve ifade özgürlüðü, demokrasi, Cumhuriyet, dindarlýk ve lâiklik toparlayýcý ilkeler... Halledilmesi gereken sýkýntýlarýn ilk sýrasýna da, ekonomik talepler bir kenara býrakýlýrsa, ‘Kürt sorunu’nu koyuyor halkýmýz ve sorunun mutlaka çözülmesini istiyor.
Türkiye’nin gerçek tablosu budur ve siyasetçiler yol haritalarýný bu tablodan çýkarmak zorundalar. ‘Tayyip Erdoðan’ýn hesabý’ diye ortaya atýlan deðerlendirme bu yüzden yanlýþ. Tayyip Erdoðan gibi siyaseti dokularýna sindirmiþ birinin böylesine bir yanlýþ hesap yapmasý beklenemez.
Hiç deðilse ben bekleyemem.
Söyleyeceðim þu: Cumhurbaþkaný seçimine henüz iki yýl var; esas hesap hatasýný þimdiden o güne dair tespitlerde bulunanlar yapýyor...