Hesap uzmaný olmak zor zanaat!...
Sabah akþam basýn özgürlüðünden söz edeceksin...
“Gazeteci, yazar, çizer baský altýnda.., basýn ilkeleri, özgür yayýncýlýk, halkýn vicdaný..,” deyip duracaksýn...
“Gazeteciler içeride, bu ülkede kitap yazmak yasak” diyeceksin...
Ama biri senin hakkýnda yazmýþsa, bunlar geçerli olmayacak!..
N’apacaksýn?...
Kitabýn yazarýna 100 bin TL’lik tazminat davasý açacaksýn. Üstelik kitabýn tüm gelirinin tarafýna verilmesini isteyeceksin... (Özellikle kitap iyi satýyorsa!..)
Davayý hatýrlayalým;
Davacý, Kemal Kýlýçdaroðlu...
Kitabýn adý, “Çarkçý Kemal”...
Davalý; Süleyman Yeþilyurt – Yazar...
Muhtevasý; ‘Yolsuzluk, SSK Genel Müdürlüðü kadrolarý ve bir siyasinin çark, manevra ve tornistan ile imtihaný!...
Peki nedir bu davanýn durumu?...
“Hakim 370 TL olan yargýlama avansýný yatýrmasý için duruþma gününden itibaren 14 gün süreyle kesin mehil verilmesine, bu süre içinde avansý yatýrmadýðý takdirde dava þartý yokluðu nedeniyle davanýn reddine karar verileceði hususunun davacý vekiline ihtarýna karar verdi.
Gider avansýnýn yatýrýlmasý için mahkemenin verdiði 14 günlük kesin süreyi dikkate almayan Kýlýçdaroðlu’nun avukatlarý, 370 TL’yi 18 gün sonra yatýrdý. Bu gecikme nedeniyle kesin ihtar yapýlan ara karar (davanýn reddi) yürürlüðe girmiþ oldu.”
Anlayacaðýnýz dava düþüyor... Belki de siz bu satýrlarý okurken düþmüþ olacak...
Neden?...
14 gün içerisinde yatýrýlmasý gereken 370 TL’lik gider avansýný 18 gün sonra yatýrdýklarý için...
Yok artýk!...
Dava açacaksýn, sonra açtýðýn davanýn gider avansýný yatýrmayý unutacaksýn!...
Hoþ, seçmen kaydýný yaptýrmayý unuttuðu için referandumda oy kullanamayan, dünyanýn ilk ve tek siyasetçisi olarak tarihe geçmiþ biri Kýlýçdaroðlu...
Ama unutmayalým ki, o bir “hesap uzmaný”!...
“Unuttum” ayaðýna baþka “hesaplar” peþinde olabilir!...
Nisan 2008’de Adem Yavuz Arslan’ýn yaptýðý haber de davalýk olmuþtu...
28 Þubat döneminde Batý Çalýþma Grubu’nun siyasileri, bürokratlarý ve hatta vatandaþlarý fiþlediðine dair yaptýðý haber ( O döneme ait bir dosya)... Fiþlenenlerin içinde Kýlýçdaroðlu da varmýþ...
Haberden bir gün sonra mikrofonu Kýlýçdaroðlu’na uzatýyorlar... Kýlýçdaroðlu böyle bir dosyanýn olmadýðýný ve bunun deli saçmasý olduðunu söylüyor...
Ve Kýlýçdaroðlu, Adem Yavuz Arslan’a dava açýyor...
Ne zaman?...
Haberden tam ‘7 ay’ sonra!...
( O zaman da dava açmayý unutmuþ herhalde!...)
Dava düþüyor...
Neden?
Mahkeme Kýlýçdaroðlu’nun ‘yok’ dediði o dosyayý Baþbakanlýk’tan istiyor... Arþivlenmiþ, numarasýyla, tarihiyle o dosya mahkemeye ulaþýyor...
Haber doðru yani...
Dava düþüyor... Ama dosyadan deðil!...
Kýlýçdaroðlu’nun avukatlarý duruþmalara katýlmýyor... Takip edilmediðinden dava düþüyor...
Mahkeme rutin iþlese, haberde iddia edilenler, fiþlemeler mahkeme kararýyla sabit olacaktý...
Velhasýl ‘Çarkçý Kemal’ davasý da gider avansýný zamanýnda yatýrmayý unuttuðu için düþecek!...
Böylece ‘Kýlýçdaroðlu yazara açtýðý davayý kaybetti’ haberi olmayacak!...
“Parayý zamanýnda yatýrmayý unuttu, dava düþtü” olacak...
Nasýl olsa Kýlýçdaroðlu için “unuttu, yanlýþ mahkemeye gitti, mahkemeyi bulamadý, delilleri kaybetti,..vs” deseler de kimse yadýrgamaz!...
Buraya kadar tamam.. Hepsini anlýyorum da, referandumda seçmen kütüðüne kaydýný (unutarak!) yaptýrmayýp oy kullanmamak nasýl bir taktik ve ince hesap iþidir, onu çözemedim?!!...
Yani, ‘referandumda kaybettiðimi söyleyemezsiniz, çünkü ben oy kullanmadým!..” demek için mi acaba?!...
Ulan hesap uzmaný olmak da zor zanaat be!...