Hezeyanda yarýþýyorlar

BDP’li eþbaþkanlarýn Baþbakan’a yönelik dünkü düzeysiz açýklamalarý bir beceriksizlik ve tükenmiþlik halini yansýtýyor... Daðdaki teröristin bile kullanmadýðý bir üslubun siyasetçiler tarafýndan kullanýlmasý, içler acýsý bir durumdur. ‘Çukur, psikolojik rahatsýz, kanda boðulacak’ türü söylemlerin muhatabý siyaset kurumu deðil olsa olsa psikiyatri kürsüleri olur. BDP’ye oy veren insanlar, parti yöneticilerinin bu terbiye yoksunu söylemlerini hak etmiyor.

Aslýnda bunlarýn dilinden Öcalan anlýyordu; hakaretler ederek, aþaðýlayarak, beceriksiz olduklarýný yüzlerine vurarak, þahsiyetleriyle oynayarak onlara bir hiza veriyordu.

Tencere yuvarlanmýþ kapaðýný bulmuþ... Kandil’deki Murat Karayýlan da BDP eþ baþkanlarý gibi hezeyanlarda bulunmuþ...

***

Aslýnda Karayýlan’ýn uzun zamandýr sesi soluðu çýkmýyordu. Her açýklamasýndan sonra Duran Kalkan veya Fehman Hüseyin gibilerin kontra açýklamalarýyla boþa düþen Karayýlan’ýn güvenlik güçlerinin soluðunu ensesinde hissettiði ve ‘korku’dan hareket edemediði söyleniyordu. Son açýklamalarýnda da Karayýlan, bayat ezberini tekrar etti, Gaziantep saldýrýsý konusunda ise hiçbir þey söyleyemedi. ‘Biz yaptýk’ dese sivil kayýplar sebebiyle lanetlenecek, ‘biz yapmadýk’ dese ortada ayan beyan bir gerçek var, bir de üstüne diðer bir terör baronu çýkýp ona raðmen saldýrýyý üstlenebilir...

Karayýlan, Baþbakan Erdoðan’a bir kez daha Gediktepe’ye gidip görüntü verme çaðrýsý yapýyor. PKK’nýn uðradýðý bozgunlarý ve çil yavrusu gibi daðýlmasýný ‘taktik hamle’ diye normal göstermeye çalýþan Karayýlan’a diyoruz ki: Sýkýysa ininden çýk, maðara maðara kaçma, Türkiye’ye gel bir görüntü ver... Gençleri bile bile ölüme göndermeyi, bölge halkýna uyarýlar yapmayý, ölümler üzerinden kendine iktidar aramayý býrak... Sözün geçiyorsa Oslo sürecini havaya uçuran Silvan saldýrýsýnýn hesabýný sor, çevre ülkelerin tetikçisi olan diðer elebaþlarýn Apo’yu Ýmralý’ya gömen çýkýþlarýný sorgula...

Karayýlan, Demirtaþ’ýn belli bölgelerin PKK’nýn kontrolünde olduðu yönünde baþlattýðý tartýþmanýn da abes olduðunu, bu tür tartýþmalara katýlmadýðýný söylüyor. “Ben þu tartýþmaya gelmem yani. Pek sevmiyorum, aslýnda basýn bunu böyle yaptý, bizim basýn da biraz öyle þey yaptý. Yani yok, denetim var, yok yok. Var, yok. Olur da olmaz da.” Terör elabaþýsý örgüt içinde inisiyatif mücadelesi veren ve sürekli kendisini boþa düþüren diðer arkadaþlarýnýn þova dönük hareketlerini de eleþtiriyor: “Gidip bir tepe tutmak ve orada bir bayrak dikmekle olmaz”...

***

Kandil’in açýklamalarý bir hususu çok açýk ortaya koyuyor; onlar için demokrasi taktiksel araç, silahlý mücadele asli yöntemdir. Demokrasiyi kullanarak güç elde ettiklerini, þimdi ise silahlý baþkaldýrýyla asýl amaçlarýna ulaþacaklarýný söylüyor.

En hazin nokta ise ortaya koyduklarý ana hedefin içinde Kürtlerin olmamasý, Kürtlerin çilesi ve yokluðu üzerine kendilerine ikbal aramalarý... Apo’nun özgürlüðü, kendi hakimiyetlerinde bölgesel statü vurgusu yapýyor... Bu projenin içinde Kürtler yok, Kürtlerin derdi, sorunu bulunmuyor, çünkü Kürtler de onlarýn siyasi iktidarlarý için sadece üzerine basýlmasý gereken bir zemin!

AK Parti iktidarý için, tüm diðer vatandaþlar gibi Kürtlerin de hak ve özgürlüklerini geliþtirmek, onlara adil, müreffeh ve demokratik bir yaþam sunmak ne kadar önemli bir misyon ise, Kürtleri bu hastalýklý zihniyetin tasallutundan kurtarmak da o kadar önemli bir misyondur.

Kafatasçýlýða dayanan Kürt milliyetçiliði ve dini sadece istismar malzemesi olarak gören ama dindýþý kafa yapýsýna sahip Marksist Leninist ideoloji... Dünya üzerinde PKK’nýn öne çýkardýðý siyasi ideolojiyi hayata geçiren ülkelerin vatandaþýna nasýl kabuslar yaþattýklarý ortada...

Karayýlan’ýn Kürtler için istediði yokluk, çaresizlik, sýkýntý, çile... “Okula gitmeyin, vergi vermeyin, devlette görev almayýn” türü uyarýlar, sadece alternatif otorite tesis etme amacýný ortaya koymuyor, ayný zamanda Kürtleri yokluða mahkum etmeyi, bunalýma sokmayý hedefliyor. Okula gitmeyen insanlarýn cahil kalmasý, iþsiz olmasý, devletten hizmet alamayarak öfkelenmesi, insanca yaþamalarýný saðlayacak yatýrýmlarýn olmamasýndan dolayý hiddetlenmesi gibi beklentiler ‘mutsuz ve öfkeli kitle’ oluþturma gayretinin tezahürü. Yatýrýma, hizmete karþý olan örgüt, hükümetin attýðý demokratik adýmlara da karþý, onlarý da sabote etmeyi öncelikli görev biliyor. Kürde asýl düþmanlýk, PKK’nýn bugün yaptýðýdýr.

Himaye gördüðü baþka ülke topraklarýndan ahkam kesen bu zevat da, Meclis’in kýymetini takdir edemeyip siyasi intihara yeltenenler de kendi hezeyanlarý içinde boðulup gidecektir.