Merkezî Nüfus Ýdare Sistemi (MERNÝS) uygulanmaya baþlayýnca hayli azaldý ama yine de taþradaki kimi mahalle/köy muhtarlarý veya belde/belediye baþkan adaylarý büyük þehirlerdeki taraftarlarýný kýlýfýna uydurup kendi seçim bölgelerine naklediyorlar.
Bu nakil iþlemlerini sanki iktidar partisi düzenliyormuþ gibi iktidar karþýtý medya bu durumu iktidar aleyhine bir propagandaya dönüþtürmüþ vaziyette.
***
MERNÝS’e raðmen kayýtlarda da kimi hatalar eksikler ve fazlalýklar bulunabilir.
Bu gizli bir þey deðildir. Seçmen listeleri muhtarlýklara asýlýyor ve isteyen siyasi parti de seçmen listelerini edinebiliyor.
Böylece hem vatandaþ seçmen olup olmadýðýný ve seçmense hangi sandýkta oy kullanacaðýný takip ediyor bir yanlýþlýk varsa itiraz edip düzeltebiliyor.
Ayný þekilde siyasi partiler de seçmen listelerini takip edip eksik fazla veya hata varsa düzeltme imkanýna sahipler.
Durum bu kadar açýk net ve þeffaf olmasýna raðmen özellikle ana muhalefet partisi seçmen kayýtlarý üzerinden iktidarý eleþtirmeyi tercih ediyor.
Oysa muhatap iktidar deðil YSK’dýr.
***
Seçmen listesinde bir hata varsa YSK’nýn hatasýdýr hatayý düzeltme yöntemi de bellidir ve gayet basittir.
Hal böyleyken milletvekili, grup baþkan vekili hatta eski bakanlar bile bu hatalarýn faturasýný iktidara çýkarmak gibi son derece ucuz bir politika takip etmektedirler.
Oysa bu seçmen kaydýrma iþleminden en fazla þikayet eden parti iktidar partisidir. Ýktidar partisinin YSK temsilcisi Recep Özer seçmenin büyük þehirlerden kaydýrýldýðýný ve bunun en fazla AK Parti’ye zarar vereceðini söylüyor ve ‘Esas maðdur biziz!’ diyor.
***
Ana muhalefetin seçmen meselesini abartmasý muhtemel hezimetlerine þimdiden bahane üretmesi gibi duruyor!
Hatalarýn abartýlacak boyutta olmadýðý öyle bile olsa düzeltme imkâný gayet kolay ve basit olduðu için bence seçmen listeleri konusu profesyonel siyasetçilerin tartýþacaðý bir konu deðildir.
Eðer bir parti böyle aksaklýklarý tespit ediyor da düzeltemiyorsa o partinin teþkilatlarýný gözden geçirmesi gerekir.
***
Ana muhalefetin saptýrdýðý bir diðer konu da ÝBB adayý Binali Yýldýrým’ýn TBMM baþkanlýðýndan ayrýlmamýþ olmasýdýr.
Bunun üzerine akla ziyan senaryolar yazýlýyor ve tv kanallarýnda da ciddi ciddi konuþuluyor.
Muhalefet konuyu YSK’ya da taþýdý. YSK da Yýldýrým henüz resmen aday olmadýðý için konuyu görüþmeye bile deðer bulmadý.
Muhalefet ‘Yýldýrým seçimi kazanamayacaðýný bildiði için baþkanlýk elden gitmesin diye düþünüyor’ propagandasý yapsa da bence asýl korkularý Yýldýrým karþýsýnda varlýk gösteremeyecek olmalarýdýr.
***
Dikkat edilirse muhalefet Yýldýrým’ýn liyakatini tartýþmýyor, bu iþi beceremez diyemiyor, bir kusur bulamýyor, baþkanlýktan ayrýlmamasý üzerine politika bina ediyor.
Kanaatimce Yýldýrým’ýn bu aþamada istifa etmemesinden, muhalefetin de sürekli bunu gündemde tutarak propaganda yapmasýndan karlý çýkan taraf yine Yýldýrým’dýr.
Çünkü muhalefetin adayýnýn projelerini konuþmak yerine karþý adaya saldýrmasý millete sunacak projesinin olmadýðý anlamýna gelir.
***
YSK’ya resmi adaylýk süreci olan 19 Þubat’a kadar Yýldýrým’ýn baþkanlýktan ayrýlmamasý bu açýdan bence iyi bir taktik.
19 Þubat itibariyle resmen adaylýk baþvurusu yapýlýnca YSK adaylýklarý inceleyecek ve uygun bulmadýklarýný, eksiklikleri partilere bildirecektir.
Yýldýrýmýn adaylýðý da bu incelemeye tabidir. Gözden kaçacak olsa bile itiraz süresi içinde muhalefet itiraz edecek ve YSK bu itirazý deðerlendirecektir.
Kaldý ki ben Yýldýrým’ýn iþi oraya da býrakmayabileceði kanaatindeyim!
Resmi adaylýk sürecinde sürpriz bir hamle ile muhalefete unutamayacaðý bir gol atabilir!