Türkiye Cumhuriyeti hele de 1938’den sonra, ipleri her daim Batý’nýn elinde tuttuðu bir devlet olmuþtu. Batý, Ortadoðu’nun zengin petrol yataklarýný elde tutmak için önce Ýsrail’i sonra Türkiye’yi kullandý yýllar yýlý. Çok partili demokrasiye kendi isteðiyle deðil Batý’nýn itip kakmasýyla geçti. Rahmetli Adnan Menderes, ilk seçildiði yýllarda Batý’nýn yani ABD’nin dümen suyundan pek çýkmadýysa da sonunda Sovyetlerle ticari iliþkileri güçlendirme yoluna gitti ve idam sehpasýna gönderildi. ABD TSK’yý yönetmeye aday subaylarý pek güzel eðitti ve onlarýn Türk Subayý kimliðini NATO Subayý kimliðiyle deðiþtirdi. Ve bu NATO subaylarý, Türkiye Washington/Pentagon istekleri dýþýna çýktý mý, CIA, MOSSAD, MI6, BND gibi yabancý istihbarat örgütleri sokaðý solcu/saðcý diye ikiye bölüp birbirinin üzerine saldý mý darbe yapýyordu.
Böyle sallana yuvarlana 2002 yýlýna geldik. Türkiye tarihinin en büyük ekonomik bunalýmýnýn içine girmiþti. Bunun en büyük nedeni, 28 Þubat “post-modern” darbesine destek verenlere ulufe olarak daðýtýlan bankalarýn birbiri ardýna batmasýydý. Ve 2002’de hiç beklenmedik bir þey oldu; Tayyip Bey ve AK Parti tek baþýna iktidara geldi. Washington önceleri hiç kaygý duymadý. Eðer yeni BB ve hükümet yoldan çýkarsa darbe yapmak kolaydý nasýlsa. Ýlk iþ olarak yeni hükümete George W. Bush’un hezeyanlarý sonucu Irak’a saldýrmaya karar veren ABD askerine kapýyý açmasý buyruldu. Ama Washington’daki hesap TBMM’ye uymadý; AK Parti önderliðinde Meclis sýnýrlara kilit vurdu. Bush ve neo-conlarý bu iþe pek bir bozulduysa da önceleri renk vermemeye çalýþtý. Ancak Alman Ýstihbarat Örgütü BND 2005 yýlýnda Tayyip Bey’i elektronik takibe aldý (Der Spigel). Amerika’yla Ýngiltere zaten CIA, NSA ve MI6 gibi istihbarat birimlerinin MÝT’deki uzantýlarý aracýlýðýyla her þeyi ve herkesi yakýndan izliyordu. Hem Amerikalý ekonomistler Türkiye ekonomisinin çökeceðini ve yeni hükümetin borç için geleceðini söylemiþlerdi ya? Kaygýlanacak bir þey yoktu! Hele Tayyip Bey, AB’yi kasýp kavuran ABD kökenli 2008 ekonomik bunalýmýnýn “Türkiye’yi teðet geçeceðini” söylediðinde, kýs kýs güldüler “kendi aðzýyla tuzaða düþtü” diyerek ellerini ovuþturdular. Ama yanýldýlar. Gerçekten de Türkiye, Avrupa’yý derinden sarsan bunalýmdan güçlenerek çýktý.
Hemen ardýndan “One Minute” ve “Mavi Marmara” olaylarý patlak verdi; Türkiye Ýsrail’e karþý ilk kez, Gazze’deki Müslüman kardeþlerinden yana bir duruþ sergiliyordu! Sonra Sisi, Mýsýr’da darbe yaptý ve en sert tokat Türkiye’den geldi, Tayyip Bey darbecileri Türkiye’nin tanýmayacaðýný söylemiþti. Nasýl olurdu? Batý, Sisi’nin arkasýndaydý, Türkiye nasýl karþý çýkardý buna! Hala anlamamýþlardý Eski Türkiye’nin yavaþ yavaþ tarihe karýþtýðýný. Hele Müslüman ülke sokaklarýnda halk Tayyip Bey posterleriyle sokaklara dökülünce hepten çýldýrdýlar. Evet, evet! Yeni Türkiye’nin yolu kesilmeliydi; ufukta 30 Mart ve 10 Aðustos seçimleri vardý. Gezi olaylarý patlak verdi ardýndan kasetler, tapeler, ses kayýtlarý döküldü! Bu yöntemler baþka ülkelerde iktidarlarý alaþaðý etmiþti ya? Türkiye’de de seçmen cahil, bidon kafalý, göbeðini kaþýyanlardan oluþuyordu ya? O zaman tapeler mapeler, kayýtlar mayýtlarla bu iþi çözmek kolaydý. Deðil mi? I-ýh deðil! Seçmen Osmanlý tokadýný yapýþtýrdý sandýkta! Ne oluyordu bu Türkiye’ye böyle?! Ne yapýp edip Erdoðan alaþaðý edilmeliydi! Bu kez kafa kafaya verildi ve Ekmeleddin Bey piyasaya çýktý! Böylesi abukluklarla uðraþacaklarýna Yeni Türkiye’nin ne anlama geldiðini çözmeye çalýþýp deðiþen koþullara uyum saðlamaya kafalarýný yatýrsalar, belki böylesine rezil olmazlardý. Cumhurbaþkanlýðý seçimlerinden sonra bazý gerçekler kafalarýna dank etmiþ olmalý ki birer ikiþer telefona sarýlýp Tayyip Bey’i kutlamaya baþladýlar.
Ama Batý basýný hala Türkiye’deki özgürlüklerden, polis þiddetinden, twitter’la Youtube’a bir ara getirilen yasaklarý kaleminden düþürmüyordu. Ama iþte Allah var yukarýda! Missouri eyaletinin bir kasabasýnda beyaz bir polis siyah bir genci vurdu, öldürdü. Siyahi halk sokaða fýrladý, dükkanlar yaðmalandý, molotof kokteylleri havada uçuþtu, polis biber gazý sýktý, tazyikli suyla plastik mermilere baþvurdu. Sonunda gazetecileri tutukladý ve sokaða çýkma yasaðý ilan edildi, ABD’nin bir eyaletinin bir bölgesinde. Türkiye’yi Gezi olaylarýnda yerden yere vuranlar gýkýný çýkarmadý; görmeze, saðýra yattý.
Artýk yapýlacak pek fazla bir þey yok. Yeni Türkiye tarihinde ilk kez sandýkta oylarýyla seçtiði yeni Cumhurbaþkanýyla yola çýkmýþtýr. Tayyip Bey’i alaþaðý etmek için bunca sövüp sayan Kemal Bey’in koltuðu fýrtýnalý denizde bir ceviz kabuðuna dönüþtü; yolcudur Abbas beklesen durmaz artýk! Devlet Bey için de çanlar çalýyor. Eee dedik ya birader; yukarýda Allah var!!