Hiç şaşırtıcı değil

Seçimden önce taraftarlarından CV toplayan“CHP-İP-HDP-Saadet ittifakı” mı, yoksa “beka meselesini” ön plana çıkaran cumhur ittifakı mı kazanacaktı? 

Son kararı elbette millet verecekti... 

Millet (önemli seçim bölgelerinde şefkat tokadına gerek duysa da) nihai kararını verdi. Birçok CV elde patladı. 

Kazanan belli olduğuna göre (cumhur ittifakı, bazı büyük illeri kaybetti ama seçimden “birinci” olarak çıktı), her seçim sonrasında olduğu gibi, bu seçim sonrasında da “kaybedenler” üzerinde odaklanalım. 

Kaybedenin evsafını sıraladığınızda, kazananın erdemini de ortaya koymuş oluyorsunuz. 

Seçimlerin “kronik kaybedeni” CHP’nin, “kazandım” sandığı seçimde, bir kez daha kaybettiğini görmek sürpriz olmadı. Faulkner’ın “Lanetliydi...” diye başlayan cümlesinden tornistan ederek söylersek, “Kaybedecekti ve bunu da biliyordu...”

Halkçı ve solcuymuş gibi yapan ama halkla ve solculukla kesişmeyen politikaların mümessili bir parti için en tabii sonuçtur bu... Kimi büyük illeri alsa da, kaybetmiştir. 

Bu partinin genel başkanı, son altı yıldır, elinde birtakım “illegal kayıtlar” ve tapelerle dolaşıyor... Yeni ve orijinal hiçbir şey söylemiyor. “Beledi hizmetlere” ilişkin, ağzından bir tek laf çıkmıyor. “Kazansam da kaybetsem de, nasılsa genel başkanlık koltuğum garanti” rahatlığıyla davranıyor. 

Millet ittifakının arkasındaki irade (yani FETÖ) ve kirli siyaset de kaybetmiştir. 

Ne alakası var diyeceksiniz ama İstanbul sermayesi de kaybetmiştir... Sivil toplum örgütleriyle, TÜSİAD’ıyla, odalarıyla, dernekleriyle, vakıflarıyla, sendikalarıyla, çapulcu işadamlarıyla bütün “Gezi konsorsiyumu” kaybetmiştir. 

Gizli FETÖ medyası da kaybetmiştir... Daha açık bir ifadeyle söylemek gerekirse, sürekli “siyaset kurumunun meşruiyetine” vuran, seçilmişleri “Menderes’in akıbetiyle” korkutmayı alışkanlık haline getirmiş, Ankara ve İstanbul’un düşürülmesi durumunda kaos senaryolarını devreye sokacak ABD güdümlü medya ve uzantısındaki internet siteleri... “Kazanmış” görünseler de, kaybetmişlerdir. 

Siyasi ikballerini yahut istikballerini, bu seçimden alınacak dramatik bir mağlubiyete bağlayan AK Parti içindeki AKP’liler de kaybetmişlerdir. Çünkü parti kurup kurmayacaklarına, bu seçimde alınacak ağır mağlubiyete göre karar vereceklerdi. Dolayısıyla, FETÖ medyasıyla “gündem arkadaşlığı” yapan AKP medyası da kaybetmiştir. (Bazı büyük iller, onların ifadesiyle, “düştüğüne” göre, fırıldak AKP’liler durumdan vazife çıkarabilir. Partilerinin “hazır” olduğunu ihsas ediyorlardı. Başkasının tapulu arazisi üzerine gecekondu kondurmaktan yeğdir, artık ilan etsinler kuruluşlarını...) 

HDP de kaybetmiştir... 

En dramatik kayıp, Batı’da CHP’nin oylarını palazlandıran, ama devletin hizmet götürdüğü Doğu’da ağır bir mağlubiyet alan HDP’ye aittir. 

  

HAMİŞ

Kemal Kılıçdaroğlu, çıkıp, “CHP’nin oyunu şu kadar artırdık” diyecektir. “Artış” hanesinde göstereceği oyların tamamı HDP, Saadet, İP ve fırıldak AKP’lilere aittir. Dolayısıyla, kazandıkları büyük iller, o kesimin CHP’ye bir “hediyesi”dir.