Hicri 3. Yüzyılda yaşayan Belhi’nin korkunun teskini hakkındaki önerileri

Bu aralar İslam medeniyetine ait klasik metinlerde ruh sağlığı ile ilgili yaklaşımları gözden geçiriyorum. Hicri 3. Yüzyılda yaşayan Müslüman alim Ebu Zeyd Ahmed El-Belhi’nin beden ve ruh sağlığının koruması ve tedavisi hakkındaki görüşlerini, öfke kontrolü ve vesveselerden (obsesyon) ve hüzünden kurtulmak için önerilerini yazmıştım. Bugün de son olarak, korku ve paniğin teskin edilmesi ile ilgili yaklaşımını, güncel psikiyatri/psikoloji bilgisini de dikkate alarak değerlendireceğim. 

Belhi panik halinin korkunun aşırı hali olduğunu ve her korkunun panik haline gelmeyeceğini söyler. Ayrıca paniğin yakın zamanda olacağı düşünülen korku hali olduğunu söyleyerek zaman bağını kurar. 

İnsanların farklı korkularının olabileceğini, ölüm korkusunun en şiddetli korkuya sebep olabileceğini söyler. Ayrıca insanların ağır bir şeyin düşmesiyle oluşan sesten, şimşek çakmasından, zelzeleden, ölmüş veya yaralanmış insan görmekten korkabileceğini belirtir.

***

Korku karşısında insanlar farklı dayanıklılığa sahiptir: Belhi insanların korkma ve panik olma eğilimi açısından farklı olabileceğinin farkındadır. Bu farkı şöyle anlatır: “İnsanlardan bazıları ansızın korkulacak bir şeyle karşılaştığında, bünyelerinin güçlülüğünden dolayı kalpleri etkilenmez. Bazıları da böyle bir şeyle karşılaşırsa aniden aşırı bir şekilde korkar.” Belhi bu sözleriyle bugünün güncel ve gözde kavramı olan dayanıklılıktan (resilience) bahsetmiş diyebiliriz. Gerçekten de bazı insanların yaşanan travmatik olaylara rahatsızlık tepkisi geliştirmeme becerisinin nasıl oluştuğunu anlamaya çalışan “ruhsal dayanıklılık çalışmaları” en güncel araştırma konusudur.

 

Belhi’nin korkuların teskini için 4 önerisi

1- Korkunun kendisini yaşamak, korkulanın olması halinden daha kötü olduğunu düşün. Korktuğun çoğu şey gerçekte sana zarar vermez. Korkuların çoğu gerçek olmayanlardır. 

2- Korkulan şeyden kurtulmanın çaresi varsa o sorunu/durumu çözmek için çaba göster. Bu sayede korku ruhuna yerleşmemiş olur. 

3- Korku ile baş etmek için öfke, gurur ve kibir gibi duyguları kullan. Korkan konumuna düşmemek için öfke ve gurur tarafını beslersen cesaret kazanabilirsin. 

4- Korktuğun şeyin mahiyetini anla, tecrübe et ve üzerine git. İnsanlar mahiyetini bilmediği şeyden daha fazla korkar. İnsanlar korkulan şeylere yeterince maruz kalırlarsa alışırlar.

 

Belhi’nin maruz bırakma ve bilişsel yapılandırma teknikleri: Belhi bugün fobilerin tedavisinde kullandığımız “maruz bırakma (exposure)” ve “bilişsel yapılandırma (cognitive restructuring)” tekniklerinin gayet farkındadır ve korkuları teskini için neredeyse temel önerisidir. Örneğin maruz bırakmanın mantığını şöyle anlatır: “Yaralar ve cerahatlara pansuman yapmak, yaraların içindekileri çıkarmak ve dağlama yapmak gibi işleri yapan doktorların hali de bu türdendir. Onlar ne zaman bunlara dokunup temas etmeye alışır, gözleri de bunları görmeye alışırsa, bu meslekte tecrübesiz olup bu şekilde korkunç ve iğrenç manzaralar görmeye alışmamış kimseleri korkutan şeylerden korkmazlar.” 

Belhi bilişsel yapılandırma ve maruz bırakmayı birleştirdiği önerisinde ise şöyle der: "Korku ve panikten kurtulmak için en etkili çare insanın eşyalar/varlıklar hakkında bilgi ve marifetlerini çoğaltması, sonra gözünü onu korkutan şeyleri görmeye, kulağını da sevmediği şeyleri duymaya alıştırmasıdır. Ruhunu alışıncaya kadar tekrar tekrar bunları yapmaya zorlamalıdır. Alıştıktan sonra onları umursaması azalır.”