Hilmi Yavuz'a ve baþka þeylere dâir

Bu satýrlarýn yazýldýðý ikindi üzeri Eminönü'ndeki Legacy Ottoman Hotel'de bir Hilmi Yavuz sempozumu cereyân ediyor.

Buna memnûn oldum.

Nesirlerinin ve bilhassa þiirinin dikkatli izleyicilerinden biri olarak bu imzâya ilgi gösterilmesini önemsiyorum.

Üstelik sâdece bir okuyucusu deðilim ben Hilmi Yavuz'un. 1954'den bu yana demek ki 58 yýldýr arkadaþýz da!

Doðrusunu isterseniz böyle bir sempozyuma bir zahmet beni de dâvet etmelerini beklerdim ama daha önce kendisi hakkýnda muhtelif vesîlelerle yazdýðým için artýk lüzum görmemiþ olabilirler. Merâk eden açar o eski yazýlarý okur diye düþündüklerini zannediyorum.

Yâni aslýnda benim dâvet edilmem önemli deðil.

Yeter ki Sarý Çizmeli Mehmet Aða'yý unutmamýþ olsunlar...

Onu nasýl olsa unutmamýþlardýr.

Hiç unutmazlar.

Öte yandan acabâ dâvet edilseydim ne söylerdim diye kendimi yoklamakdan da geri duramýyorum.

Muhtemelen lafý kýsa keser ve yine o ilk tanýþdýðýmýz haftalardan birinde güneþli bir ekim ikindisi o eski fýskýyeli Beyazýd Meydaný'nda okuduðu ve "Hilmi Yavuz" adýný verdiði dörtlüðü îrâd ederdim:

"Bütün o aþklarý yazdý da ne oldu

Gülleri çocuklarý tuttu da elinden

Hep bir ceviz yapraðý gibi belirdi yüzü

Býrakýlmýþ gemilerin su kesimlerinden"

***

Mâdem gemiyle baþladýk gemiyle devâm edelim:

"görkemli gölgelerde gizlenen gemi

kayalýk kuytu koylarda kazâ kurbâný

serserî mayýnlar vaktidir tetik dur

sakýn sanma ki senden yanadýr

sarhoþ selâmsýz sabahsýz sakar

serkeþ ve sergerde takýmý

sanki onlar sana sarýldý diye

dolama parmaðýn yüzaký mý"

Bu baðlamda þunu da unutmamak gerekir sanýyorum:

Hilmi Yavuz kendini kolay ele veren þâirlerden deðildir.

Ýlk bakýþda ondan elbet bir þeyler görürsünüz ama ikinci bir bakýþ atfetmeðe de deðer.

Ben haber vermiþ olayým da sonra yok efendim bilmiyorduk, bize söylemediler, uyaran olmadý filan diye kimse huysuzluk etmesin!

***

Þu sýralarda sempozyum artýk yavaþ yavaþ hitâma ermekdedir sanýyorum.

Herþeyi tadýnda býrakmak lâzým. Azý karar, çoðu zarar...

Neler olup bitdiðini, hangi deðerli görüþlerin serdedildiðini Allah kýsmet ederse yarýnki    gazetelerden öðreniriz. Böylece ben bu yazýyla hiçbir þey bilmeksizin ön almýþ oluyorum.

Tipik bir gazeteci davranýþý...

Þu anda Ýstanbul'da olmayý çok isterdim...

"Ýnsan aslýnda gizledikleridir." diyordun

Sýrlar ki gülerken aðlatýr aðlatýrken  gülümsetir

"Gelirken Ýstanbul'dan ne istersin?" diye sordun

"Bana kadýnlarýmýzýn kahkahasýný getir!"