Himaye edenlere de müsamaha yok

Yine baþlarýný çýkardýlar. Beþiktaþ’ta polislerimize yönelik hain PKK saldýrýsýndan sonra, sert bir tutum takýndýðý gerekçesiyle hükümeti eleþtiriyorlar. “Son saldýrý, Cumhurbaþkanlýðý Sistemi ile ilgili” denmesine de çok bozuluyorlar.

Bunlar aslýnda bir cephe. Demokrasi, fikir ifade hürriyeti, özgürlükler kaplamasýyla/makyajýyla hep millet karþýsýnda yer alýyorlar. “AK Parti 2007’e kadar iyiydi, sonradan bozuldu, otoriterleþti, Erdoðan birden diktatörlüðe özendi…” teranesi tutturanlar da bunlar.

FETÖ ile mücadelenin baþlarýnda da, -biz ki içlerindeydik, üç yýl önce ihaneti görüp ayrýldýðýmýz gibi, FETÖ ile mücadeleye giriþtik- bunlar F. Gülen’in hala samimiyetinden bahsediyordu. 7 Þubat MÝT krizi, Gezi kalkýþmasý, 17/25 Aralýk siyasi darbe giriþimi, MÝT TIR’larý ihaneti, HDP’nin barajý atlamasý tezgâhlarýnda hep Erdoðan düþmanlýðý yaptýlar. F. Gülen’e toz kondurmadýlar. Bütün bu olaylarda hep NATO’nun, ABD’nin devreye girmesi için kendi ülkelerini dýþarýya jurnallediler. Zaman, Sözcü, Cumhuriyet açýktan, hem de meydan okuyarak, “merkez medya” ise hinliði ve sinsiliði ile “þu Erdoðan’ý bitirin artýk” diye Batý’ya durmadan çaðrý yaptýlar…

Onlarýn dýþarýdaki üfleyicileri 15 Temmuz için ne dedi? “Bu darbe, Erdoðan’dan kurtulmak için büyük þanstý ama darbeciler fýrsatý deðerlendirip Erdoðan’ý öldüremedi…” ABD’de ayný operasyonun parçasý kimi medya organlarý, hem de 15 Temmuz gecesi, “Erdoðan, Almanya’dan sýðýnma istedi” diye üfürdü. Gölge CIA kuruluþlarý bu yalaný anýnda dünyaya yaydýklarý gibi, Erdoðan’ýn uçaðýnýn uçuþ rotasýný anbean servis ettiler…

Gezi olaylarýnda CNN nasýl Taksim’de mevzilendi ise 15 Temmuz’da da mevzilendiler. Millet, tanklarýn üzerine çýkýncaya kadar beklentileri devam etti. Önce tereddüt edip sessiz kaldýlar, ne zaman darbe giriþimini durduran önder Cumhurbaþkaný Erdoðan, milletine seslendi, meydanlarda darbeciler derdest edildi, o zaman þaþkýnlýklarý gidip yarým aðýzla “tabii ki darbenin karþýsýndayýz” dediler.

Ayný þekilde Güneydoðu’da biti kanlanan bölücü terör örgütü, hendekler kazýp, el yapýmý patlayýcýlarla askerimizi, polisimizi þehit ederken, 1128 akademisyeni öne sürdüler; “Türk devleti Kürt vatandaþlarýný katlediyor, insan haklarý çiðneniyor, uluslararasý kuruluþlar devreye girsin, PKK ile uzlaþmaya gidilsin” demeye baþladýlar. Terörist tabutlarýný omuzlayan, cenazelerinde nutuk atan, çukurlardakilere selam gönderen HDP milletvekillerini, eþ baþkanlarýný görmezden geldiler. PKK’ya lojistik destek saðlayan belediyeleri bir gün olsun gündeme getirmediler.

ABD Suriye’deki PKK’ya silah verdi, destek verdi, Avrupa’da teröristler FETÖ’sünden PKK’sýna himaye gördü, bunlar bir gün olsun Batý’nýn bu ikiyüzlülüðüne karþý milletin safýna geçmediler. Millet düþmanlarýna tek kelime laf etmediler. Tam tersine, savunduklarý casus Can Dündar, Almanya’dan, Fransa’dan takdir ve niþanlar alýrken mutlu oldular…

Hep terörü, teröristleri himaye ettiler. Yeter ki Erdoðan tökezlesin, yeter ki AK Parti tek baþýna iktidar olmaktan uzaklaþsýn, bütün dertleri buydu. Halen de bu…

Þimdi hükümetin 15 Temmuz’daki kararlýlýðý, FETÖ’ye olduðu gibi Beþiktaþ saldýrýsýndan sonra PKK’ya karþý da daha bir arttý ya, Ýçiþleri Bakaný millet adýna yiðitçe konuþuyor ya, “intikamdan söz edemezsiniz” diyorlar.

Ýntikam deðil söylenen. Hainlere asla acýmak yok, onlarý himaye edenlere de asla müsamaha yok deniyor…

Bunlar anlamak istemiyor. Bunlar bu büyük Türk milletini tanýmak istemiyor. Çünkü durduklarý yer þer cephesinin içinde...