Fundamental” kavramýný, Ýslam toplumlarý ve þiddet eðilimi hakkýnda ustaca kurulan baðlamlar üzerinden öðrendik biz... Temel, esas, köken, kaideye dair zihinsel bir yol sürmeyi anlamlandýrýyor kavramsal mahiyetiyle. Ýncil’in anlamýný hakkýnda yapýlan yorumlar üzerinden deðil de direkt kendisini okuyarak Yaratýcý ve din ile aracýsýz baðlantý kurmayý hedefleyen “protest” tavýr için kullanýlýyordu sürüme ilk girdiði günlerde... “Protestan” duruþ, bugünden bakýldýðýnda tuhaf gelebilir belki ama bu “radikal” öze dönüþün üstünde yükselmiþtir. Sonra deðiþik vadilerden geçti deðiþik tonlarýyla Hýristiyan düþüncesinde önemli maceralarý yaþayýp, gelip de dayandýðý “evanjelist” dönüþümle, sert mistisizmini kurdu... Hýristiyanlýðýn “Anjelik” yorumu Baba Bush ile birlikte ABD siyasetine ilham ve talimat veren ruha dönüþünce de... Biz artýk “fundamentalizm”i, Hýristiyanlýk sosyolojisi üzerinden deðil de Ýslam toplumlarýna yönelik olarak inþa edilen “nefret” retoriði üzerinden öðrenmeye baþladýk...
Fundamentalizmin Ýslam karþýtý içerikle dikte ediliþine dikkat etmek için 1979’a gitmek gerekiyor. 1979 Ýran Ýslam Devrimiyle çakýþan Afganistan Cihadý’nýn zihinlerde açtýðý yeni deneyimlerle “fundamentalizm”, Ýslami kökene dair bir meraký imliyordu... Bir kýsmýyla kendini post-kolonyal yeni dönemin kaþiflerinden gören 79 sonrasý sosyologlarýyla, maceracý savaþ muhabirlerinin kullanmayý çok sevdikleri “köktencilik”, Ýran ve Afganistan hadiseleri eþliðinde içeriðini, sanki Ýslam’dan neþet eden bir olguya çevirdi...
Çeviri aydýnlarýmýzýn hiç bir mental/medeni süzgece tabi tutmadan coþkuyla kabullendiði bu kavram, din olarak Ýslam’ý toplum olarak Müslümanlarý kriminal bir çeper altýnda rehin tutacak seviyedeydi 1979-1990’lar arasýnda...
ABD’nin 1. Körfez Krizi eþliðinde Ortadoðu’daki konvansiyonel yapýyý kendini somut olarak dahil etmesiyle yeniden kurduðu 1991 sonrasýndaysa, “fundamentalizm” artýk soyut bir okuma iþareti deðil, Ortadoðu Projesinin yeni güvenlik tezlerinde atýf yapýlan “wanted” anonsuydu.
Bu arada Afganistan’ýn yeni iþgalcileri de deðiþmiþti. Rusya iþgali döneminde ABD’nin doðal müttefiki olarak bakýp her türlü imkaný seferber ederek desteklediði “cihatçýlar”, artýk “fundamental tehlike”ydiler, ölü veya diri ama derhal istenen “þeytan”lardý...
Oysa ayný ABD, Afganistan iþgali nöbetini Rusya’dan devralmadan evvel, daha sonrasýnda El-Kaide ismiyle namlanacak cihat gruplarýný, hem yönetsel hem lojistik hem de istihbarat desteklerle ortaya sürüyordu... Kaide’ye ve dolayýsýyla Rusya iþgaline karþý sadece Pakistan’da desteklediði 25 bin civarýnda medresenin olduðu bilgisi sadece þayia deðildi sözgelimi... Usame bin Ladin gibi yüksek tahsilini Batý’da ikmal etmiþ, kendi ülkesinde saygýn pek çok genç kurmay, o dönemde ABD’nin açýkça desteklediði kiþilerdi...
Ta kii 2002’ye kadar. Ýkiz Kuleler saldýrýsý ve sonrasýnda ABD’nin ilan ettiði “þer ekseni”yle ‘’fundamentalizm” tanýmý da level atlýyordu...
ABD’nin 2002’deki Irak iþgaliyle birlikte tüm dünya, Hýristiyan Fundamentalizmi ile sert bir karþýlaþmayý yaþamak zorundaydý artýk... Neo-con’lar aracýlýðýyla dikte edilen 2002 tarihi dönemeci fundamentalizm kavramý üzerindeki illüzyon perdesini yýrtýp atmýþtý. Ebu Gureyb Hapishanesinde Müslümanlara reva görülen iþkence tecavüzleri, boyunlarýna ve tank namlularýnýn uçlarýna taktýklarý kutsal haçlarla dünya medyasýnýn sürümüne sokan Hýristiyan fundamentaller, kendilerini “Angel” yani “Melek” olarak tanýmlýyorlardý...
Bugünkü IÞÝD vakasýný ve bu terör gücünün hangi mühendislik laboratuvarýnda klonlandýðýný anlayabilmek için Hýristiyan Fundamentalizmini doðru okuyabilmek gerekiyor...
***
25 Eylül 2014 günü Arjantin Devlet Baþkaný Cristina Fernandez’in BM’de yaptýðý konuþma Hýristiyan Fundamentalizmini sorgulayan bir içerikteydi... Baþkan Obama’nýn huzurunda ve onu muhatap alarak yapýlan konuþmanýn þu kýsmý mühim: ‘’Geçen yýlki toplantýda Esad Rejimini terörist olarak deðerlendiriyor ona karþý olanlarýysa devrimci ilan edip destekliyordunuz... Þimdi ise dün devrimci dediklerinize radikal Ýslamcý diyorsunuz... Terörizm canavarýný yarattýnýz ve þu anda bu canavar kontrolden çýktý...”
***
IÞÝD üzerinden Türkiye’yi karalamak yarýþýna giren deðiþik çevreler var. Bunlarýn arasýnda ‘’Kötü Ýslamý’’ kovup, ‘’Ýyi Ýslamý’’ temsil ve ikame edeceði iddiasýyla dikkat çeken “cemaat”ler, aslen Hýristiyan Fundamentalizmine hizmet ettiðini farkýnda mý acaba...
