Hırsız sektöre gelecek

Bazı hırsızlık olaylarında çalınan eşyayı ve hırsızı bulmak daha kolaydır. Açalım, altın bir kolye çalınırsa, herkese satılabilir. Ancak mesela bir diş hekimi koltuğu çalındığında bunun ikinci el satışı ancak bir başka diş hekimine yapılabilir. Serçe Sarayı setinden çalınan Alexa marka kamera ve 6 adet case çanta için de aynı durum geçerli. Hırsızlar, çaldıklarını paraya çevirmek istediklerinde yine sektörün kapısını çalacaklar. Nasıl bu kadar emin oluyorsun derseniz, çalınan kameraya bakın derim. Alman malı bu kamerayı sadece profesyoneller kullanır. Yani hırsızlar bir süre sonra yapım şirketlerine ürün kiralayan firmalara gelecekler.

***

Geçen hafta bir başka setten daha çalınanlar olduğu yolunda bilgiler var. Setler karmaşıktır biraz. Bir sürü şirketten farklı farklı hizmet alımı vardır. Kalabalık ve birbirlerini çok iyi tanımayan insanlardan söz ediyoruz yani. Belli ki işin keşif süreci de var, bu tür ekipmanlar yoldan geçerken çalınmaz. Setin hangi gün ve nerede kurulduğuna bakmışlar mutlaka. Bu kadar hafiyelik yeter diyelim ve devam edelim...

***

Serçe Sarayı, Endemol Türkiye’nin yaptığı işlerden birisi. Daha televizyon yayını başlamadan yurt dışı pazarlama anlaşması imzalanmıştı. Paramparça zaten başını alıp gitmiş durumda. Bu akşam Sinan Akçıl da konuk oyuncu olarakekranda boy gösterecek. Bugüne kadar Paramparça dizisi üzerine fazla kalem oynatmadım. Ama dizinin kariyeri aşağıya doğru giden Nurgül Yeşilçay ve Ali Kaptan’dan sonra istediği sonucu alamayan Erkan Petekkaya adına birdiriliş hikayesi olduğuna dikkat çekmemek haksızlık olur. Nasıl oldu da oldu sorusunun cevabına dair geçen haftadan beri daha fazla fikrim var. Deneme yanılma yerine, işlerini iyi yapanları birleştirmek ve bu birleşimin sinerjisini yönetmek gibi bir yöntem seçmişler. Hakan Eren adını da sektörün bir kenara not alması gerekiyor diye bilmiş bir cümle kurayım,içini zaman dolduracak nasılsa...

***

Sonuç olarak dizi sektörümüz şimdi hırsızlık belasıyla karşı karşıya. İşin maddi kaybını bir kenara koyalım, asıl dert zaman kaybı. Çoğu kişi bilmez, diziler yayın günü ve yayına sınırlı saatler kala teslim edilebiliyor artık kanallara. Çalışılmayan tek gün demek, açığı kapatmak adına birden çok set kurmak ve deliler gibi uğraşmak demek. Yani paraya değil zamana üzülüyor sektör, durum bu kadar vahim anlayacağınız...