Kar yaðdý tane tane, ak ak Kanla yýkanmýþ çayýrlara düþtü salýna salýna
Sen hiç kýzýla boyanmýþ kan gördün mü kardeþ!
Celile üç aylýk hamile, Gülmire’yse daha üç yaþýndaydý.
Celile sürekli gülümsüyor, Gülmire’nin dudaklarýndan kahkahasý eksik olmuyordu...
“Aylardan Þubat, günlerden yirmi beþ” diye mýrýldandý Celile, gözleri gökyüzünde buz buz parlayan aya takýlmýþ. Gülmire’yse camdan dýþarý bakýyor, “gel, gel, gel” yapýyordu aydedeye.
Celile Aðustos’da doðuracaktý ikinci bebesini; ilki oðlandý, düz duvara týrmanýrdý ki görsen þaþardýn. Celile dur durak bilmez oðlunun peþisýra koþar dururdu bütün gün. Gülmire’yse bebeðine agucuk yapar, bahçede koþuþturur,komþunun oðluyla elim sende oynardý. Anasý mutfak penceresinden”koþma kurban olduðum...düþeceksin...bak bak düþtün iþte....”Sonra fýrlar, bebesini kucaðýna alýr koklar, öperdi...”oooh misler gibi süt kokuyorsun bebeðim...”
Son günlerde Cemile’nin kocasýyla kayýnbabasý, bellerinde tabancalarý, dolanýp duruyorlardý gece boyunca orman kýyýsýnda. Daðlara bakan gözleri kaygýlý hele de kayýnbabasýnýn alný kýrýþ kýrýþtý. Gülmire’nin babasýyla dayýsýysa Alef Hacýyev’in komutasýndaki yüz atmýþ kadar yiðide katýlmýþ, heran gelecek “kaltabanlara karþý” parmaklar tetikte bekliyorlardý. Hepi topu yüz atmýþ delikanlý, çoðunun daha býyýðý bile terlememiþ; arada bir tepelerden gelen top mermileriyle mitralyöz ateþine bir kaç mermi sýkýyorlardý, o kadar. Ermeniler henüz kimseyi öldürmemiþti, Allah’ýma þükür!
Cemile daha önceki gün kocasýna sormuþtu: “Neden dolanýr durursun sabahlara kadar? Gözün bi daðda bi ormanda...”
“Kadýn sen hayal aleminde mi yaþarsýn yoksa saðýr mý kesildin baþýma! Hankendi’de, o kaltabanlarýn yedikleri haltlarý bilmez misin!? Yollarýmýzý kesmiþ, dört bir yanýmýzý sarmýþlar ki nefes alana aþk olsun! Kapana kýsýlmýþýz ki tarlanýn faresinden beter. Fýrsat kolladýklarýný, bizi yok etmek için gün saydýklarýný bilmez misin?”
Cemile sýrtýnda yün hýrkasý, karnýndaki bebesinin düþünü kurup, Allah’a hayýrlý evlat vermesi için dua eder, evinin bahçesinde yürürken bir aþaðý bir yukarý üç kahpe kurþun saplandý sýrtýna. Saat onbirdi. ayýn yirmi altýsýna bir saat var yoktu, üç bin Ermeni ipsizi, üç bin gözü kanlý çapulþcu, üç bin adý insanlýk kitabýna yazýlmamýþ soysuz, baþlarýnda ASALA adýna Türk milletinin onca dýþ iþleri görevlisini vurmuþ Monte Melkonyan nam deyyus, daðdan inip kurþun yaðdýrmaya baþladýðýnda gariban Hocalý halkýnýn üstüne. Evlerinden dýþarý uðrayanlar boylu boyunca otlarýn üzerine, aðaç diplerine, sokak köþelerine yýkýldýlar, baþlarýný dayadýlar taþa, yosun tutmuþ kayaya,aðaç dibine. “Aman derim, sen amaný bilmez misin?” diyenlerin baþýna çöktü Melkonyan’ýn adamlarýyla kahpeliðinin namý yedi ovayý, beþ daðý tutmuþ mülteci Reise Aslanova; býçaklar çýktý, gýrtlaklar kesildi, kafa derileri yüzüldü, karýnlar deþildi...ve pis ellerini yýkadýlar Azeri kanýyla hepsi de... Gülmire’yi yataðýnda öldürdüler, cesetini sokaða fýrlatýp attýlar bez bir bebek gibi.
Rus’un 366. Motorize Piyade Alayý’ný da arkasýna alarak saldýran Ermeni kopuklarýn soykýrýmýdýr Hocalý. Ýnsan Haklarý Ýzleme Örgütü “Hocalý Daðlýk Karabað’ýn iþgalinden bu yana gerçekleþtirilen en kapsamlý sivil katliamdýr!” diye duyurdu dünyaya bu vahþeti. Azerbeycan Cumhuriyeti’nin resmi açýklamasýna göre 106’sý kadýn , 83’ü çocuk olmak üzere 613 Azeri vatandaþý vahþice öldürüldü; 487 kiþi aðýr yaralandý, 375 kiþi tutsak edildi ve 159 kiþi kayboldu! Meksika,Pakistan,Kolombiya, Çek Cumhuriyeti, Bosna-Hersek, Peru, Honduras ve Ýslam Ýþbirliði Parlementolar Birliði ve ABD’nin baþta Teksas olma üzere birçok eyaleti bu cinayetleri soykýrým olarak tanýmaktadýr bu gün...
Ya, iþte böyle arkadaþ! Biz yaþadýkça Hocalý’yý unutmamaya ve unutturmamaya and içtik. Ya sen?