Hoþuma giden iþler...

Televizyon dünyasýnda nadir de olsa çok hoþuma giden iþler oluyor. Önce Endemol Shine Türkiye’nin Paramparça dizisinde yaptýðý þeyle baþlayayým:

Önce diziyi bilenler için yazayým: Bu hafta beyin ölümü gerçekleþen Nuray’ýn kalbi Deniz’in kalp hastasý annesine nakledildi.

Organ baðýþýnda doktorlarýn telkinleri de son derece etkili oldu. Diziyi bilmeyenler içinse bir organ baðýþýyla senaryoda yeni bir arkadaþlýðýn önü açýldý.

Peki bunu niye sevdin diyenler çýkacaktýr. Sevdim zira çok tutan bir dizinin içinde böyle bir sahnenin yer almasý demek bin kamu spotu etkisi demektir. Tesadüf de deðil bu hafta Organ Baðýþý ve Nakli haftasý... Laf olsun diye bir sahne koymak yerine organ baðýþýnýn hikayenin parçasý yapýlmasý hoþuma gitti.

***

Çok tutan diziler üzerinden topluma mesaj vermek yeni bir buluþ falan deðil. 

Çocuklar Duymasýn reyting rekorlarý kýrdýðý ilk döneminde bunu fazlasýyla yapardý mesela. Uzun zamandýr dizilerin içine reklam yerleþtirme çok ön plana çýktýðý için sosyal bir proje çok hoþuma gitti açýkçasý.

Hem bu tür örnekleri çoðaltmak hem de kamu spotlarýný biraz düzeltmek lazým... 

Düzeltmekten kastým önce þu zoraki duygusallýk katýlmýþ senaryolardan baþlayabiliriz. Sonra korkutmak yerine bilgilendirmek, Döven dýþ ses yerine okþayan dýþ ses kullanmak gibi yollar da denenebilir.

Mesele yayýnlarda süre almak deðil verilen mesajý ilgilisine ulaþtýrmak olmalý. Bu konuda halen ciddi eksiklerimiz var. Mesela sigara karþýtý kamu spotunu ele alalým...

Koþarken, dans ederken ya da halý sahada top oynarken kalbi sýkýþýp kalan babalara çocuklarý “hadi baba” yerine “iyi misin baba?” diye sorarlar önce.

Gerçekçilik ve oyunculuk açýsýndan daha etkili olabilir mi, elbette olabilir, “hadi baba” iyi slogan ama en azýndan oyunculuk kýsmý abartý sýkýntýsýna takýlmýþ...

***

Hoþuma giden bir diðer mesele Mehmet Aslantuð’un çekimleri yeni baþlayan Gecenin Kraliçesi dizisinden ayrýlmasý oldu.

Meryem Uzerli’den dolayý çok konuþulacak bir dizi olacak Gecenin Kraliçesi.

Ancak Aslantuð bugüne kadar oynadýðý rollerde çizdiði imaja ters gelecek “oðlunun sevgilisine aþýk baba” rolünü oynamaktan vazgeçmiþ.

Gerçek bir oyuncu her rolün altýndan kalkmalýdýr bir fikirdir ve doðrudur. Ancak oðlu delikanlýlýk yaþlarýna yaklaþan, seçme lüksü bulunan ve gözlerden uzak yaþamayý tercih eden birinin böyle bir karar almasýna da anlayýþla yaklaþmak gerek.

Mehmet Aslantuð gerek televizyon gerek sinemada oyunculuk  gücünü defalarca ispat etmiþ bir isim.

Hoþlanmadýðý bir karakteri oynamamak istemesi gündemde ve bir dizide rol almak için gereðinden fazla çaba gösterenler için bir anlam taþýr mý? En azýndan bazen sadece paraya bakýlmadýðýný görmek insana huzur veriyor...

***

Bir de kulis bilgisi aktarayým... Muhalif olarak bilinen televizyon gruplarýndan birinin yönetici ve reklam ekibine rastladým bu hafta.

Reklamlar açýlacak diye seçim sonuçlarýndan mutlu olduklarýný söylediler, bana söylemeleri önemli deðil kendi aralarýnda da firma adlarý vererek yeniden topa giriyorlar diye konuþuyorlardý.

Yorumsuz olarak aktarayým dedim...