Geçen hafta, bir ünlü sitede, 'Türkiye Yahudileri' ve 'Ýstanbul'daki Yahudi mirâs ve kültürü'nün giderek yok olduðu'nu konu edinen bir makale ilgimi çekti..
Özetle þöyle deniliyordu: 'Ýstanbul'da, (Yenikapý'dan Taksim'e giden) metro, Haliç'ten geçerken, yolcular karþýdaki büyük binanýn dýþ cephesinde kocaman bir yazý okurlar: 'Kendini 'öteki' gibi hisseden insanlar kulübü.. Siz de bu kulübe hoþ geldiniz..'
(Makalenin devamýnda), Ýstanbul'da (altý köþeli) Aramice karýþýmý bir dil olan Ladino'nun unutulmakta olduðu; ama, 'Adio Kerida' (Elveda Aþkým) gibi Ladino þarkýlarýnýn hâlâ duyulduðu; Türkiye'de 25.000 bin kadar Yahudi kaldýðý, Yahudilerin, Türkiye'deki tv. ekranlarýnda 'Tefeci Salomon, Mossad ajaný Moshe, yahudi iþadamý Miþon..' gibi anti-semitik (yahudi karþýtý) tiplemelerle anlatýldýðý' vs. belirtiliyordu. (Yazýnýn sahibi, Shakespeare'in 400 sene önce yazdýðý 'Venedik Tâciri' isimli eserinin filmini görmezlikten gelmiþ demek ki..)
Kezâ, (sanki, o kemalist-laik uygulamalarýn daha da aðýrýný Müslüman halk da yaþamamýþ gibi..) özellikle gayrimuslimlere de uygulanan 'Varlýk Vergisi' zulmü ve '6-7 Eylûl 1955'deki büyük karýþýklýklar ve 'Filistin'deki kavganýn, Ýstanbul'daki Yahudilere bakýþý da etkilediði' anlatýlýyordu.
*
Bu yazýyý okuduðum günlerde sýcacýk bir haber de vardý.. Son kar fýrtýnasý sýrasýnda, Ýstanbul Havaalaný yakýnlarýnda saatlerce mahsur kalan bir 'haham /Yahudi ruhbaný', güvenlik güçleri'nce kurtarýlmýþ..
Haham Ýsrael Elbom, '7 saat mahsur kaldýktan sonra, Polis merkezine götürüldük. Yiyecek getirdiler ama, (Yahudi þeriatine uygunluðu ifade eden) 'koþer'li olmadýðý için yiyemedim. Sonra beni camie götürdüler. Câmide hiç kimse bana itiraz etmiyor, sadece gülümsüyorlardý. Camiin halýlarý (alttan ýsýtmalý) sýcaktý, orada uyudum ve sabahleyin Müslümanlarýn yanýnda, ben de sabah duamý yaptým. Müslümanlar bana çok iyi davrandýlar.' demiþ..
*
Bu anlatýlanlarý okurken, Frankfurt Kitap Fuarý'nda 10 sene önce, Ýstanbullu bir Yahudi yayýncý ile uzunca sohbetim sýrasýndaki sözleri aklýma gelmiþti:
'Biz asýrlarca, Hristiyan toplumlar tarafýndan, o toplumlarý derinden sarsan bütün sosyal ve ekonomik buhran ve hastalýklarýn kaynaðý olarak gösterildik.. Hristiyan toplumlarýn anonim kültüründe bütün kötülükleri hemen Yahudilere mal etmek, iki bin yýllýk bir gelenektir. Yahudilerin kendilerini savunmak için, þehirlerde, 'getto' denilen 'iç kaleler' kurmalarý sebepsiz deðildi..
Müslümanlar ise, bize hep kucak açmýþtý. ayrýca biz Yahudiler, câmilerde ibadet edebiliriz, ama, Kiliselerde asla.. Çünkü Kiliselerde 'put'lar vardýr.. Müslümanlar da bize hep anlayýþla yaklaþtýlar. Ne var ki, son 100 sene öncelerde Osmanlý yýkýlýrken, bize, 'Siz de bir devlet sahibi olun..' diyenler aslýnda Yahudileri kendi sosyal bünyelerinden atmak ve bizi Müslümanlarla uðraþtýrmayý da planlamýþlardý.. Filistin Mes'elesi ortaya çýkarýlmadan önce, Müslümanlarýn biz Yahudilere asýrlarca bir düþmanlýðý olmadý, tersine, himayelerini gördük.
Siyonizm bizi canavarlaþtýrdý. Ben Yahudiyim, ama, siyonist deðilim.. Her Yahudi Sionist deðildir.'
*
**
Evet, Müslümanlar, kendilerine saldýrý olmadýkça baþka dinlerin mensuplarýna düþmanlýk yapmazlar.. Bu açýdan, bizim bugün, 'Yahudi devleti'ne düþman oluþumuz, Müslüman topraklarýný gasp etmelerindendir. Dünyanýn baþka ve de boþ yerlerinde kursalardý devletlerini, bu düþmanlýk da olmazdý.
Hristiyanlar ise, Hz. Ýsâ'nýn, Roma Ýmparatorluðu'nun valisi Pilatus tarafýndan, Yahudilerin baskýsý sonunda çarmýha gerildiðine inanýrlar. Düþmanlýðýn temelinde bu vardýr.
*
Bu konuda bir de, Yahoo'nun int. sitesinde 27 Ocak günü, 'Amerika'da yeniden canlanan anti-semitizm' konulu yazýya göz atalým, -özetle-:
*
'Yahudi halkýna yönelik baðnazlýk ve þiddet eylemleri, son on yýlda, savaþ sonrasý dönemde benzeri görülmemiþ þekilde yeniden toparlandý.
Avrupa'da, Holokost' ve Pogrom denilen (Yahudilere uygulanan) imha hareketlerinin kültürel hâfýzasý azaldýkça Yahudilere yönelik düþmanlýk artýyor.
Mezarlýklara saygýsýzlýk yapýlýyor; sinagoglar bombalanýyor.. Fransa'da bir öðrenci, ibranice konuþtuðu için metroda dövülüyor; Londralý bir haham, "Yahudileri öldürün!" diye saldýrýya uðruyor..
Paris'teki bir sinagogun etrafýndaki kalabalýk, 'Yahudiler, Fransa'dan defolun!' diyorlar..
Yahudiler 2021'in dinî saikli nefret suçlarýnýn yüzde 57'sinin hedefiydi. Daha geçen hafta, Amerika'da, Brooklyn'de bir sinagogun önünde duran çocuklara, "Hitler hepinizi öldürmeliydi!" diye baðýrýldý. Yani, anti-semitizmde Amerika da bir istisna deðil..
Amerikan Yahudilerinin yaþadýklarý korku iklimi, medyada çok az ilgi görüyor. Yahudi komedyen Daniel Baddiel, 'Yahudiler Batý kamuoyu zihninde zenginlik ve güçle iliþkilendirilen bir azýnlýktýr.' diyor. Ama, Doðu Avrupa'daki en zengin Yahudileri zenginlikleri kurtaramadý.
Romancý Dara Horn da, 'Ýnsanlar Ölü Yahudileri Seviyor' isimli kitabýnda, 'Yahudilerin tarihî deðerlerini reddeden her bir ulus veya kültür, kendisi için de bir tehlikedir' diyor.
Horn, bir de, 'Yahudileri kabul eden toplumlar geliþti. Yahudileri reddeden toplumlar soldu, tarihin karanlýðýna karýþtý' diyor.'
Horn'un bu sözünün çok mâsûm olmadýðý, içinde gizli bir tehdit taþýdýðý da ortada...
*
**
Anlaþýlýyor ki, Hristiyan toplumlarýnda potansiyel olarak taa baþtan beri hep var olan, 'Yahudî düþmanlýðý' da devam edecek, daha nice 'Hitler'ler filizlenecektir.
Müslümanlarýn tarihî himayesine Yahudilerin yeniden kavuþmasý ise, ancak, Filistin ve diðer Müslüman topraklarý üzerindeki gasp, iþgal ve diðer entrikalarýna son vermelerine baðlýdýr.
*