Antalya maçındaki puan kaybına karşın Beşiktaş’ın temel önceliği değişmiş değil. Nedir o öncelik, o yakalanabilir hedef? Beşiktaş’ın 2 puan geriden izlediği G.Saray’ı geçmesi ve Şampiyonlar Ligi’ne doğrudan katılım vizesini alması. Bu hedefin ciddiyet ve önemine vurguda bulunmak gereksiz olur sanırım. Ya sonrası? Beşiktaş’ın iç sahadaki F.Bahçe derbisine kadar önünde 6 maçı var. Kartal bu dilimde puan farkını azaltmayı başarırsa, gözünü daha yukarıya da dikebilir.
Gelelim Antalya maçına. Beşiktaş gol girişimlerinde 15-6 üstünlük kurmuş Antalya’ya. Ürettiği 15 gol girişiminin 9’u Oğuzhan oyuna girdikten sonra. Maçın özeti de bu aslında. Sezon başından beri yazıyorum: Beşiktaş’ın hücum üretkenliği için ideal orta üçlüsü Oğuzhan-Atiba-Fernandes. Ama Fernandes’i, mevcut konumu nedeniyle, denklemden çıkarmak zorundayız. Sezon sonu ayrılacak olan Fernandes’ten verim alamıyor Beşiktaş. Burada apaçık bir yönetsel hata var. Bu koşullarda elimizdeki en iyi üçlü Oğuzhan-Atiba-Jones. Sakatlık ve ceza olmadan, iyi bir uyum yakalamalarını bekleyeceğiz.
Beşiktaş’ın ileri üçlüsünde de Olcay-Almeida-G.Töre’nin alternatifi yok. Kanat forveti için Holosko yeterli bir yedek değil, K. Frei da hala kapalı kutu olarak duruyor ne yazık ki. Dolayısıyla, hücum üretkenliği için ikinci koşul da belli: Beklerin ofansa katkısının sınırlı olduğu bir takımda, bu ideal üçlüden en az ikisinin maç içinde iyi bir oyun ortaya koyması.Peki, ara transferde yetersiz kalmasaydı Beşiktaş? Kadrosuna ofansif yönü güçlü bir sağ bek, Oğuzhan’ın yanında oynayacak bir çift yönlü orta saha ve Almeida’nın alternatifi olabilecek bir forvet ekleseydi?
Soruları bırakıp bugüne dönelim. Biliç hücum üretkenliği için yukarıdaki iki koşulu sağlayacak bir ritim yakalar ve yeni talihsizliklere uğramazsa, hedefi zorlayacaktır. Biliç’in şapkadan tavşan çıkarmasını beklemeyelim. Ama Oğuzhan’ın yokluğunda uygulanabilecek formüller de var: Örneğin Atiba-Veli-Jones orta sahasıyla oynamak zorunda kalıyorsanız, takımın sahadaki boyunu iyice kısaltmak, orta üçlüyü birbirine yakın oynatıp pas verimliliğini artırmak ve bu yolla hücumda çoğalmak gibi (Antalya maçında bunu göremedik). Bu tip ara formüller de uygulanacak olursa, Beşiktaş hedefe varabilir. Enseyi karartmıyor, Biliç’i destekliyor, her zamanki temennimle bitiriyorum yazıyı: Hücum Beşiktaş, Hücum!