Hâkimler ve Savcýlar Yüksek Kurulu 1. Daire Baþkaný Halil Koç geçtiðimiz hafta Akit Gazetesi’nden Murat Alan’a konuþtu. Ýki gün tefrika edilen mülâkatta Sayýn Koç, yargý içinde 3 bin 250 FETÖ militaný belirledikleri söylüyor. 200’ü itirafçý olmuþ. Örgüte mensup bin 600 hâkim-savcýnýn bylock kullandýðýný tespit ettiklerini söyleyen Halil Koç, þu an yargýda FETÖ’nün operasyonel kabiliyetlerinin neredeyse sýfýr olduðunu da vurguluyor!
Sayýn Daire Baþkaný’nýn, “þu an yargýda FETÖ’nün operasyonel kabiliyetleri neredeyse sýfýr” demesini bir iyi niyet temennisi olarak anlýyorum. Þu sebepten, sahada olan, yâni adliyelerde birebir hâkim ve savcýlarla muhatap olan hukukçu arkadaþlar, muhataplarýnýn FETÖ militaný olmasa bile hâlâ örgütün etki alanýndan çýkamayan hâkim ve savcýlarýn olduðunu söylüyorlar. Anlayacaðýmýz þu: Fethullahçý Terör Örgütü’nün etkisi sürüyor. Psikolojik baský devam ediyor. Bunda, siyasîlerin ‘maðduriyet edebiyatý’ adý altýnda müdahaleleri de rol oynuyor.
Mülâkatýn en çarpýcý yeri son gün yayýmlanan þu sözler: “Soruþturma aþamasýnda olduðu için açýkça isim vermeyeyim ama kamuoyunun yakýndan takip ettiði birçok davada FETÖ’nün etkili olduðunu gördük. Birçok dosyayý Yargýtay, Danýþtay ya da AYM aþamasýnda Pensilvanya’ya götürdüklerini, bu dosyalar hakkýnda hükümlerin orada verilip karara baðlandýðý, bu karar istikametinde lehte ya da aleyhte sonuç alýndýðýný biliyoruz. Ama bu dosyalarla alakalý içerik vermem doðru olmaz yeniden ele alýnan dosyalar var. Hakikaten çok ciddi rahatsýzlýk duyuyoruz. Kamuoyunun yargýya duyduðu güveni sarsan hadiseler bunlar.”
Meslektaþým Murat Alan, “Sizi pes artýk dedirten bir ifade var mý?” diye sorunca Sayýn Daire Baþkaný kendisinin “baþtan sona pes” dediðini söylüyor: “Baþtan sona tamamýna pes diyoruz zaten. Düþünün dosyalarýn dýþarý çýkartýlýp karar verilmesi korkunç bir þey deðil mi? Daha beterleri de var. Mesela dava dosyasý gelmiþ önüne, hukuka göre karar vermemiþ, rüyasýna hocasý girmiþ onun talimatlarýna göre karar vermiþ. Adam açýkça itiraf ediyor.”
FETÖ’cü hâkim ve savcýlarýn görevden atýlmasýyla ilgili olarak HSYK’nýn yayýmladýðý Kurul Kararýndaki þu ifâdeleri de hatýrlayalým: “Türkiye Cumhuriyeti Devletinin yargý kuvveti içerisinde; organizasyonu ve hiyerarþik yapýsý bulunan, (...) kendinden olmayan herkesi düþman kabul edip kullanamadýðý kiþileri de düþman sayan, örgüte boyun eðmeyenleri ve farklý düþünen herkesi düþman görüp hedef hâline getirerek yargý kararlarý ile emniyet operasyonlarýnýn hedefi haline getiren, (...) suç faili veya masum olduðuna bakýlmaksýzýn birçok kiþiyi yargý eliyle maðdur eden (...) Paralel Devlet Yapýlanmasý Terör Örgütü isimli bu yapýnýn yargýdaki uzantýlarý olduklarý ve cemaat cuntasý þeklinde paralel bir yargý gücü oluþturduklarý görülmüþtür.”
Sayýn Koç dosyalarýn Pensilvanya’ya götürülüp karar verilmesine “korkunç” diyor. HSYK Genel Kurulu yazdýðý karar yazýsýnda, FETÖ’nün kendinden olmayan herkesi düþman kabul edip mahkemelerde bu doðrultuda karar verdiðini açýklýyor ama...
Evet, ama FETÖ’cülerin kendilerine düþman olarak görüp (Düþman olarak görmelerinde sonuna kadar haklýlar!) en aðýr cezalarý verilmesini saðladýðý 28 Þubat maðdurlarý hâlâ zindanda. Yeniden yargýlama talepleri ret üstüne reddediliyor. Düþünün, size ceza veren mahkeme heyeti savcýsýyla birlikte FETÖ’den tutuklu ama sizin de tutukluluðunuz devam ediyor! Bu hususu dilekçeyle belirtip, dikkat edin beraat deðil yeniden yargýlama istiyorsunuz ama kabul edilmiyor.
Hangi hukuk devletinde, yargýnýn en üst makamlarý þu yukarýdaki sözleri söyleyecek de gereði yapýlmayacak! Devlet hak hukuk demek deðil mi? Hukukun olmadýðý yerde devlet olur mu?
Ve en mühimi, haksýz yere bir insanýn özgürlüðünü kýsýtlamak korkunç bir þey deðil mi!