‘Hürriyet, adalet ve barýþ’ için...

Yirmi yýl önceydi. 1990’larýn baþýydý.

Avukat Kazým Berzeg, Hacettepe Üniversitesi’ne gelip Atilla Yayla ile görüþmek istediðini söyledi. Kendisini “kýdemli, istikrarlý bir liberal demokrat” olarak tanýmlýyordu ve elinde altmýþlý yýllardan itibaren yazdýðý makaleleri vardý. Atilla Hoca’nýn “liberalizm” kitabýný görmüþ ve “kim bilir biri yine neler saçmalamýþtýr” diye düþünmesine raðmen kitabý eline alýp incelemiþ, okudukça þaþýrmýþtý.

Kitaba kaygýyla yaklaþmasý boþuna deðildi. Çünkü Tek Parti Döneminde üzerine beton dökülmüþ bir düþünce geleneði olarak liberalizm, o yýllarda köklerinden kopmuþ ve amorf bir kavram haline gelmiþti.

Oysa Berzeg’in elindeki kitap, Türkiye’de liberalizmle ilgili olarak kaleme alýnmýþ, bu düþünce geleneðini hem temel ilkeleri hem de ona katký yapan baþlýca düþünürleri üzerinden açýklayan ilk eserdi ve ciddi bir eserdi.

Kazým Berzeg, ilk defa yalnýz olmadýðýný hissetmiþ ve heyecanlanmýþtý.

Liberal Düþünce Topluluðu’nun (LDT) temeli, o günlerde atýldý. Ýki genç akademisyenin, Atilla Yayla ve Mustafa Erdoðan’ýn öncülüðünde, Kazým Berzeg’ýn kurucu baþkanlýðýnda 1992’de Ankara’da kuruldu.

Ýlkeleri “hürriyet, adalet ve barýþ”tý.

***

Prof. Atilla Yayla LDT’nin harcý oldu.

Zaman içinde topluluk, Ýhsan Daðý, Özlem Çaðlar, Gülay Göktürk, Vahap Coþkun, Gözde Ergözen, Murat Yýlmaz, Þenol Kaluç, Cennet Uslu, Bahadýr Akýn, Melih Yürüþen, Mustafa Acar ve Yusuf Þahin gibi isimlerle büyüdü ve Türkiye’nin en etkili fikir hareketlerinden biri haline geldi.

LDT siyasetin pratiðine her zaman mesafeli durdu. Atilla Yayla, “fikirlerin gücüne” duyduðu inanç ve “uzun vadede kalýcý olanýn ancak fikirler olduðu” tespitinden hareketle bunda belirleyici bir rol oynadý. Ancak Kürt Sorunu, din ve vicdan özgürlüðü sorunu, azýnlýk haklarý ve serbest piyasa ekonomisinin tesisi gibi konularda onun üyeleri çok net bir biçimde özgürlükçü tutum aldý ve haklarý “ama”sýz savunmayý baþardý.

***

28 Þubat LDT için “kalkýþ aný” oldu. Bu dönemin yýldýzý, yargý ve üniversite askerler tarafýndan brifinge çekilirken abidevi bir duruþ sergileyip “Bir Brifing de Benden” “Kim Kimi Uyarýyor?” veya “Cumhursuz Cumhuriyet” yazýlarýyla hukuksuzluðu teþhir eden Prof. Mustafa Erdoðan’dý.

O yýllarda LDT, muhtýraya çok net bir biçimde karþý durdu ve baský altýndaki dindar Müslümanlar için o bir sýðýnak oldu. Þimdilerde liberalleri küçümseyen veya onlarýn eleþtirilerine tahammül edemeyen muhafazakarlarýn ortalýkta görünmediði o muhtýra günlerinde, militarizme karþý sesini o yükseltti.

Topluluk, Türkiye’deki fikir atmosferinin deðiþmesinde, egemen devletçi, merkeziyetçi, jakoben fikirlerin hegemonyasýnýn kýrýlmasýnda çok etkili oldu. Liberalizmin Kemalizm tarafýndan dejenere edilmesini önledi; onu evrensel kökleri üzerinde yeniden yeþertmekte paha biçilmez bir rol oynadý. Liberal klasikler baþta olmak üzere, 200’den fazla kitap yayýnladý, yayýnlýyor.

Üyesi olmaktan gurur duyduðum LDT 20. yýlýný kutluyor.

Çözümü desteklemenin zamaný

Ýlk defa bir hükümet, bu sorunu sadece þiddet boyutuna indirgemeden, yoksullarýn çocuklarýnýn kaný üzerinden nutuk atýp “gerekirse þu kadar daha þehit veririz” edebiyatý yapmadan, çözüm için Öcalan’la görüþmeyi de içeren cesur bir adým attý.

Bu hükümet, sorunu sadece þiddet boyutuna indirgemeden çözmenin gereðini anlayan ilk hükümet deðil belki; ama buna ilk fýrsat bulan hükümet.

Roboski katliamý, eðer ona kurulmuþ bir tuzak ise, bürokratlarýna peþinen güvenerek ve bir özür bile dileyemeyerek bu tuzaðýn tahakkukunu bizzat kendi elleriyle saðlamýþ olsa bile.

Eliyle teslim ettiði bir hakkýn getirisini, onu teslim ederken kullandýðý diliyle çarçur etmiþ olsa bile.

Þimdi ona, önceki yol kazalarýndan da ders alarak, çözüm için ne gerekiyorsa yapmak düþer.

Þimdi her kesimden çözüm isteyen herkese, bu konuda atýlacak adýmlarý desteklemek düþer.

Felaket tellallýðýnýn pirim yaptýðý bir ülkede, adalet ve sulh için, gerekirse bir kez daha yanýlma riskini de göze alarak desteklemek.