Hüzünlü tarih ve THK Üniversitesi

Ankara neredeyse baharý yaþamadan bunaltýcý bir yaza giriyor hýzla. Ýþte dün bu sýcak atmosferde keyifli bir program izledik. Türk Hava Kurumu Üniversitesi’nin açýlýþýnda cumhurbaþkanýndan bakanlara, milletvekillerinden gazetecileri kadar kalabalýk bir topluluk yer aldý.

Esasen bu sadece resmi açýlýþ, THK Üniversitesi 2011-2012 döneminde öðrenci almaya baþladý. Daha þimdiden geleceðini arayan gençlerin üniversite tercihleri arasýnda ilk sýrada yerini aldý bile.

Açýlýþ kelimenin tam anlamýyla bir havacýlýk þöleniydi. Önce pilotlarýmýzýn ustalýklarýný sergilediði uçuþ gösterileri, ardýndan yapýlan konuþmalar, herkesin bu alanda ne denli heyecanlý olduðunu yansýtýyordu. Törende,  planör, motorlu yamaç paraþütü, uzaktan kumandalý model uçak, uçakla yangýn söndürme gösterileri yapýldý. Ardýndan THK paraþüt ekibince de atlayýþ gerçekleþtirildi. Daha sonra bir paraþütçü Cumhurbaþkaný Abdullah Gül’e Türk bayraðýný sundu ve o da bayraðý öperek teslim aldý.

Cumhurbaþkaný Gül, havacýlýk tarihimizin biraz ‘hüzünlü’ olduðuna iþaret etti. Daha otomobil yapmadan uçak yapmaya baþlayan bir ülkenin, daha sonra bu alanda çok gerilerde kalmasýný herhalde en iyi anlatan ifade bu olsa gerek. Cumhurbaþkanýnýn þu sözlerinin altýný da çizelim:

‘1925’te Tayyare Makinisti Mektebi, 1926’da Tayyare ve Motor Türk Anonim þirketi kurulmuþ. 70 yýl önce de burada, Türk Hava Kurumu’nun Etimesgut’taki tesislerinde yine tayyare yapmýþ. Onlarý dýþarý satmýþ, yapýp dýþarý sattýðýmýz bazý uçaklarý o zaman satýn almýþ bir ülkeyiz. Onun için ben, Türk havacýlýk tarihi biraz hüzünlüdür derim.’

Benim THK’nýn üniversite projesiyle olan tanýþýklýðým biraz daha eski sayýlýr. THK Baþkaný Osman Yýldýrým ve þu anda rektör olan Prof. Ünsal Ban, bu projenin gerçekleþmesi için müthiþ bir gayret gösterdiler. Býkmadan yorulmadan böyle bir üniversitenin Türk havacýlýðýna ve elbette ayný zamanda uzay çalýþmalarýna nasýl bir katký saðlayacaðýný kamuoyuna anlattýlar. Ýþte dün açýlýþýný izlediðimiz üniversite böyle bir çabanýn sonucu.

Osman Yýldýrým 2009 Ekim ayýnda THK Baþkaný seçildiðinde havacýlýk alanýnda söyledikleri herkese hayal gibi geliyordu. Kendisi bu durumu þöyle anlatýyor: ‘Baþkalarýnýn hayal olarak gördükleri bizim gerçeðimizdi. Bir bina inþa eder gibi titiz bir þekilde planlarýmýzý yaptýk ve iþe koyulduk. Katlar yükseldikçe bizi hayalci olarak nitelendiren çevrelerin bizleri takdir ettiklerini gördük.’

Ünsal Ban Hoca, kurucu rektör olmanýn zorluklarýna aldýrýþ etmeden, genç ekibiyle gece gündüz çalýþýyor. Vizyon tarifi de hayli iddialý: ‘Havacýlýk ve uzay alanýnda yenilikler ve katkýlarla dünya çapýnda bilinen, kabul gören ve attýðý her adým yakýndan takip edilen, bu alanlarýn lideri konumunda saygýn bir üniversite olmak.’

Abartý filan yok. Bu üniversite þu anda hava ve uzaycýlýk alanýndaki hem ilk, hem de tek akademik kuruluþ. Mezunlarýnýn doðrudan meslek hayatýna atýlabileceði eþsiz fýrsatlara sahip. Üniversitenin Ankara’nýn yaný sýra Ýzmir ve Eskiþehir’de de yapýlandýðýný ekleyelim. Bu üç þehirde toplam dört yerleþkede eðitim vermesi de ayrýca dikkat çekici.

Güzel bir baþlangýç. Bir yanýyla da çok geç kalmýþ bir adým. Ama Cumhurbaþkaný Gül’ün ‘hüzünlü’ olarak tarif ettiði tarihin derinliklerinden gelen tecrübenin böyle bir kurum üzerinden ete kemiðe bürünmesi, neresinden bakarsanýz bakýn müthiþ bir hamle. Emeði geçen herkesi kutlamak düþüyor bize de.