İbre bir kez daha döndü

21 Ağustos trajedisinden sonra Amerika’nın gösterdiği ilk tepki bölge ülkeleri ve Suriye muhalefet unsurları arasında sorunun çok yakında çözüleceği beklentisine yol açtı. Amerika’nın kimyasal silah kullanmasını gerekçe gösterip Suriye’ye müdahale edeceği, niyet devirmek olmasa bile, zaten zor durumda olan rejimin cezalandırma operasyonuyla düşebileceği zannedildi.

Ama müdahale için umut bağlanan Amerika önce zaman kazanmak için topu taca attı, Kongre’nin onayı almaya niyetlendi, arkasında da Dışişleri Bakanı’nın belki de gerçekten dikkatsizce yaptığı bir açıklamanın ertesinde, soruna Rusya’nın siyasi bir çözüm bulmasına yardımcı oldu. Kerry ile Lavrov Cenevre’de buluşup uzun uzun konuştu ve Suriye’nin kimyasal silahlardan arındırılması üstünde anlaştı.

***

Bazılarına göre iyi de oldu. Ne de olsa bundan sonra Esad yönetimi muhaliflerini sadece konvansiyonel silahlarla öldürecek. BM’nin beş daimi üyesi de Suriye kimyasal silahlar konusundaki yükümlülüklerini tamamlayana kadar olan bitene ses çıkartmayacak.

Eğer rejim bir hata yaparsa yükümlülüklerini yerine getirmezse, diyelim ki uzmanları kandırmaya kalkarsa, o zaman ya Güvenlik Konseyi’nin alacağı bir kararla ya da Amerika’nın tek taraflı tasarrufuyla cezalandırılacak.

Yok hata yapmazsa, ki bana kalırsa yapmayacak, 21 Ağustos’ta halkına karşı kimyasal silah kullanmış olmaktan dolayı mükafatlandırılacak. Kendisine karşı uygulanan tek müeyyide BM raporları ve Genel Sekreter açıklamalarıyla ayıplanması olacak.

Çok çok büyük bir olasılıkla da rejimin ateşkes çağrısı desteklenecek, bunun kimyasal silahların yok edilmesi ve denetlenmesi için gerekli olduğu söylenecek. Ama görünen o ki rejim değişikliği bir süre daha askıda kalacak. Ateşkesin sağlanamaması durumundaysa sorumluluk muhalefet mozaiğine yüklenecek.

Suriye Ulusal Koalisyonu yetkilileri Reuters haber ajansına verdikleri mülakatlardaki gibi Kerry-Lavrov uzlaşmasının suratlarına vurulmuş bir tokat olduğunu söyleyecekler. Kendilerine bilgi verilmediği için yakınacaklar. Cenevre’ye gitmek için hiç olmasa Annan’ın zamanında önerdiği koşulların yerine getirilmesini isteyecekler.

Ama sonuç değişmeyecek. Büyük devletler bir kez kararını verdi. Kimyasal silahlar daha önemli dedi. Kendi aralarında uzlaşmanın tadına vardı. Yakınarak dünya dengelerini değiştirmek imkansıza yakın. Çok yakınırlarsa Suriyeliler şimdi aldıkları askeri ve ekonomik desteği de alamazlar.

Bundan sonra yapılması gereken gerçekleri kabul edip diplomasi masasında maksimumu kazanmak için çalışmak. Açıkça belli ki Amerika Suriye Ulusal Koalisyonuna yeterince güvenmiyor, Esad yönetimi devrilirse yerine kimin geçeceğini kestiremiyor.

Amerika Irak’ta, Libya’da yapılan hatalardan dersler çıkartmış, rejimin çökmesi halinde kaos çıkacağından endişe ediyor. Mesele sadece İsrail’in güvenliği de değil. Bizim güvenliğimiz de tehdit altında. El Kaide bağlantılı örgütle (ISIS/El Nusra) Özgür Suriye Ordusu arasında çıkan çatışmayı ve sonuçlarını çok iyi düşünmemiz gerekiyor.

***

Çünkü Obama bariz bir şekilde Suriye sorununa müdahil olmaktan kaçınıyor. Şimdi gerekçesi de var. Çok mecbur kalmazsa Akdeniz’de konuşlandırdığı gemilerini de kullanmayacak. Ayrıca İran ile uzlaşma imkanı ufukta belirmişken onun desteğine sahip bir rejimi yıkmak istemeyecek.

Evet, ibre bir kez daha döndü, kimyasal silah kullanımı Esad rejimini zayıflatacağına güçlendirdi. Esad ve Rusya müthiş bir manevra yapıp sorunun tanımını değiştirdi. Şimdi bu yeni gerçekliği iyi değerlendirmek, sunduğu imkanları araştırmak zamanı. Yakınarak bir yere varamayız.