Amerika’daki bir toplantýda “Bunlar Türkiye’ye þeriat getirecek. Türkiye eksen kaymasý yaþýyor” diyen sözüm ona “sosyal bilimci”, Türkiye’ye dönünce “Þeriat istiyorum. Türkiye þeriat ile yönetilmeli” diye baðýrýyordu.
Ayný “sosyal bilimci” bugün, “Bir Sosyal Bilimci olarak herkesi, testi kýrýlmadan uyarmýþ olayým: Ülke bir iç savaþa sahne olabilir” diyor..!
Ýhanetin adý: Kürtleri ve Alevileri kýþkýrtmak
“Testi kýrýlmadan” derken hala “tehdit ediyorum anlasana, dokunma yanarsýn anlasana, anlaþalým anlasana” edasýnda!
Bu “sosyal bilimci”nin mensup olduðu Paralel Yapý, 17/25 Aralýk darbe teþebbüsü öncesinde de fýsýltý halinde “Türkiye Suriye olur” tezviratýnda bulunuyordu. (Türkiye Suriye olur tezi, “Aleviler ile Sünniler, Türkler ile Kürtler birbirini acýmasýzca katleder” demektir. HÖ)
“Sosyal bilimci” sýfatýyla konuþup yazýyormuþ!
Hadi caným sen de!
Tayyip Erdoðan düþmanlýðý, Ak Parti düþmanlýðý sizin bilim adamý sýfatýnýzýn çok ötesine geçmiþ durumda.
Bu tezgahý siz mi kurdunuz yoksa?
Tezgahladýklarý kumpasý nasýl da kendi yazdýðý ile faþ ediyor:
“Eðer, ‘AKP, HDP’nin oylarýnýn %10’un altýnda kalmasý için usulsüzlük yaptý’ kanaati yaygýnlaþýrsa, Kürt sorununun çözülmesinden ümidi kesen çok olur ve bu ülke için ciddi bir milli güvenlik tehdididir.”
Kafasýndaki plan sadece bu kadar deðil “sosyal bilimci”nin!
Devam ediyor, “Alevi kitleleri içerisinde seçimlerde oylarýn çalýndýðýný düþünüp 2019’a kadar iyice düþmanlaþtýrýlacaklarý kanaatine varacak ve ‘yeter artýk’ diyecek binlerce genç radikalize olabilir.”
Bu metnin tefsiri þudur:
“Ey Paralel Yapý’nýn bütün aktörleri! Gazetecileri, siyasetçileri, yargýçlarý, savcýlarý, polisleri, istihbaratçýlarý kanaat önderleri, ablalarý, abileri..!
Hepimiz, ne yapýp edip Kürtleri ve Alevileri Ak Parti’nin seçimlerde usulsüzlük yapacaðýna/yaptýðýna ikna edelim. Ve sonra da “isyana” hazýr gençlerin sokaklarda birbirini boðazlamasýný izleyelim..!”
Bu “sosyal bilimci” geçenlerde de “...ama burasý farklý, böyle giderse Suriyeleþme ihtimali daha yüksek” diye twit de atmýþtý.
Anlaþýlýyor ki, 30 Mart Yerel Seçimlerinde kýsmen Ankara’da uyguladýklarý “Seçim stratejisi algý yönetimi”ni bu kez özellikle Doðu ve Güneydoðu illerinde yapmaya hazýrlanýyorlar.
“AKP’li vekil, iç savaþ” dedi diyen MHP’li
Bakýn bu “iç savaþ” lafýný MHP’li Yusuf Halaçoðlu da bir Ak Parti milletvekiline atýfla yaptý.
Þanlýurfa Milletvekilinin yeni dönemde aday olmadýðýný biliyoruz. Bu vekilin iliþkilerini de ben deþifre etmiþ olmayayým.
Genç, yakýþýklý bir dönem vekillik yapan ismi Halaçoðlu açýklasa iyi olur diye düþünüyorum.
Neyse ne demiþ vekil efendi, “Durum çok kötü. Ýç savaþ çýkarsa binlerce kiþi hayatýný kaybedecek” bak sen!
Ak Parti Þanlýurfa Milletvekili, MHP’li Halaçoðlu’na “Hocam ne olur Baþbakan ile görüþ, bölgeyi sizden baþkasý kurtaramaz” demiþ.
Bu Ak Parti Milletvekili de anlaþýlýyor ki “Türkiye Suriyelileþir, iç savaþ çýkar” tezviratýnýn yayýlmasýna hizmet ediyor.
Tam burada, geçtiðimiz hafta Zaman gazetesi Genel Yayýn Müdürü Ekrem Dumanlý ile Diyarbakýr Büyükþehir Belediye Baþkaný Gültan Kýþanak’ýn “arka kapý” görüþmesini hatýrlayýverdim nedense!
Sahi, hiç birbirlerinden hazzetmeyenler...
Birbirlerini “þeytanlaþtýrmakta” bugüne kadar bir behis görmeyenler...
Hangi amaçla bir araya gelmiþ olabilirler?
Tam da, “iç savaþ, seçime hile, Suriyelileþme” laflarýný dolaþýma soktuklarý þu günlerde!
Ben “sosyal bilimci”nin kehanette bulunduðu amaçlar için olmadýðýný düþünmek istiyorum.
Lakin, Alevilere yönelik yayýn ve konuþmalarýný takip ettiðimde...
HDP’ye yapýlan güzellemelere baktýðýmda...
Türkiye’nin “sinir uçlarý”ný kaþýdýklarýný gördüðümde...
“Aman yarabbi” demeden de kendimi alamýyorum.
Gözlerini kin ve nefret bürümüþ.
Siz ne dersiniz?