Ýçeriden yeni kuþatmaya çözüm, seçimdir

Bu yazýyý, dün (Çarþamba) saat 12.05’de yazdým, yani, Erdoðan-Bahçeli buluþmasýna 1.5, muhtemel açýklamaya da –tahminen- 3 saat vardý, açýklamalara göre deðiþtirmeyeceðim. 

Çünkü siyasetin geldiði noktada, her ülkenin erken seçimi tartýþmasýný, böyle bir kararý uygulamasýný doðal karþýlayanlar grubundaným. 

15 Temmuziþgal amaçlý saldýrýyý önlemiþ ülkede, siyasetin yeniden yapýlanmasýný hýzlý bir þekilde saðlayacak seçim önemlidir. Nasýl bu ülke, 2007’deki muhtýrayý erken seçimle aþmýþ ve demokratikleþmesi/vesayetin geleneksel baskýsýndan kurtulmasý yönünde tarihi adým atmýþsa, ayný ataðý bugün de gerçekleþtirebilir. 

Çünkü sokaktaki vatandaþýn siyasete dönük ciddi soru iþaretleri vardýr ve bu soru iþaretleri her geçen gün biraz daha büyümektedir.Siyasetin görevi, gereðini yapmaktýr. 

 

Ana soru: Siyaset FETÖ’den temizlendi mi?

Eðer, siyasi partiler, seçim sürecinde mevcut kadrolarýnda “radikal deðiþiklikler” yapmaz, özellikle Anadolu-Trakya coðrafyasýnda vatandaþýn rahatsýzlýðýný açýklýkla dile getirmeye baþladýðý bazý yerel teþkilat üyelerini de bu süreçte bir kenara çekmezlerse, bu soru güçlenir ve giderek siyasetin önünde çok ciddi bir engel oluþturur… 

Siyaset, 15 Temmuz saldýrýsý sonrasýnda meclis aritmetiðini istikrar için korumak, teþkilatlarda da büyük çalkantýlara yol açmamak gibi günün koþullarýnda “akýlcý” bulunabilecek bir rota tutturmuþ olabilir, ama bu yol “sürdürülemez” bir yoldur, mutlaka toplum “siyasetin temizliði” konusunda ikna edilmelidir. 

Vatandaþ, açýkça soruyor: Bu devletin kýlcal damarlarýna kadar sýzmýþ tarihin en büyük ihanet þebekesi, siyasete sýzmadý mý?..

Bu sorunun yanýtýný, “biz gerekeni yaptýk, temizledik” sözleriyle bir yere kadar verebilirsiniz, toplum, FETÖ ile mücadelede kararlýlýðýný 2013 öncesinde de göstermiþ, bu örgütle iltisaklý ve irtibatlý olmadýðýný çok iyi bildiði isimleri, bir seçim listesinde görmeden, onlarý Meclis’e taþýmadan asla tatmin olmaz!.. 

 

Deðiþim ve temizlik sandýkta olur

Millet,Erdoðan’ýn liderliðinde 15 Temmuz’u püskürtmüþ olmanýn “müktesep hakký” ile sandýðý beklemektedir. Sandýk milletin önüne konulduðunda da ana kriteri, oy vereceði listelerin FETÖ izleri taþýyýp taþýmadýðý olacaðýdýr.

Eðer yeni bir hamle, deðiþim ve temizlenme dönemini arzuluyorsak, milletin o þaþmaz iradesine teslim olmak, onun hassasiyetlerini kollayan bir kararlýlýkla yolumuza devam etmek zorundayýz. 

Millet, siyaset ve bürokrasinin FETÖ ile mücadelede Erdoðan’ý bir kez daha yalnýz býraktýðýný, hukuk sisteminden gelen kararlarýn yeni bir kuþatmanýn habercisi olduðunu, “yavaþlama” ve yer yer “sulandýrma” hamlelerinde medyanýn kripto unsurlarýnýn da devrede olduðunu izlemektedir. 

Eðer siyasi kadrolar, 2010 Þubat ayýnda Erdoðan’ýn “bunlarý bu ülkeden temizlemek zorundayýz” sözlerini ciddiye alýp, “uzlaþma arayýþlarý” yerine kesin mücadele çizgisinde lideriyle birlikte hareket etseydi, yüksek ihtimal ne 17/25 Aralýk’ý ne de 15 Temmuz’u yaþamýþ olurduk.

 

Siyaset belirsizlik kaldýrmaz

Vatandaþýn, siyasete dönük kafa karýþýklýðýnýn sonucu, Temel Karamollaoðlu, Meral Akþener gibi “seçmen desteði açýsýndan marjinal” isimlerin manevra alanýnýn geniþlemesidir. Özellikle Karamollaoðlu’nun son açýklamalarýnda yer alan “memleketi isyana zorluyorsunuz” sözü, not alýnmalýdýr. Sokaklarý hareketlendirmeye çalýþan CHP’li Selin Sayek Böke ile Meral Akþener’in ayný fikir pýnarýndan sýzýntýlar yaþadýklarýna iliþkin kaný, her geçen gün biraz daha güçleniyor. 

FETÖ cephesinde yaþanýlan yüksek kendine güven, sergilenen tüm kepazeliklerden en ufak bir piþmanlýk duymama hali, hatta iþi, FETÖ ile mücadelede hiçbir karþýlýk beklemeden görev alan vatanseverlere doðrudan tehdit noktasýna taþýmalarý dikkate alýnacak hususlardýr. 

Büyük emperyalist güçlerden himaye gören ve yeni ataklar için moral bulan bir þebekeyle karþý karþýyayýz.

Bunun, bürokrasi ve siyasetteki yansýmalarýný görüyoruz, dosyalar masalarýmýzda birikmektedir.

Küresel güçler, belli ki, medya ve sosyal medya üzerinden de pompalanan bir “kararsýzlýðý” sonuna kadar kullanmak kararýndalar. 

Bütün bu geliþmeleri ya devletin vatansever kadrolarý ve Erdoðan-Bahçeli eksenindeki cumhur ittifakýnýn vatansever siyasetçileri kesip atacak, ya da görev yine millete düþecektir.

Bunun ilacý, vatandaþýn önüne seçim sandýðýný koymaktýr. 

Siyasette görev, çok titizlikle seçilmiþ, geçmiþinde en ufak bir iz olmayan, milletin arkasýnda duracaðý “15 Temmuz kadrolarýna” teslim edilmelidir.