Zaman zaman burada ‘içerik’ denen kavramýn, tüm iletiþim ve reklam varyantlarýnýn merkezinde yer alan bu zenginliðin üzerinde duracaðýz. Ýçerik, illa bir markanýn mevcut deðerlerinden yola çýkmaz, içinde var olmayan bir hikayeyi anlatmasý, bir kavramý sahiplenmesi olarak da yorumlanmalýdýr. Oyun oynamaktýr. Ýyi oynarsan kazanýrsýn, yoksa ortalýkta ‘katil kim’ diye dolanýp durursun. Ýçerik herþeydir, gerisi laf...
Hadi içerik dedim, þu reklam mahsüllerini biraz inceleyeyim diyorum. Tüylerim diken diken oldu. Zaman zaman beðeniden, çoðu zaman tam tersinden... Adrenalin ve alkýþ. Buyrun.
Adrenalin:
Bir kahvaltý masasýnda ‘anne’ figürü merkezinde ‘çocuk’ ve ‘eþ’ karakterlerinin kahvaltýda takýndýðý tavýr krallara layýk doðrusu. Sofrabaþý türküsü ve soðan kýracaðý buluþu için yaratýcý ekibe de bir pansiyon ödülü vermek lazým. Bizden bir reklam deðil mi?
Aynaya ‘en güzel kim’ bakýþlarý atarken kafasýna top çarpan annenin ‘babasý kýlýklýsý’ yok mu... Ocaktaki yemeði unutan kadýna bir oturma gurusunun kazandýrdýðý o hisse ne demeli... Hele kelle paçanýn ‘cool romantizm’e etkisi... Farklýlýðý hissettik. Mesaj ne yahu?
Sezon baþladý, boyanýn fillisi bunu hep yapmak zorunda mý? Yaratýcýlýktan uzak þöhret kullanýmý, hayattan rengi almak üzerine kurulu bir müzik, bol frekans sosu... Toplumun gören kesmi hedef alýnmýþ, göremeyen kesimin zaten boyanýn fillisine, renge ihtiyacý yok. Yahu?
Bir bankanýn zýt ikizleri. Tüketicinin kafasýndaki kýrýþýklýklarý düzeltme amacýndalar. Biri yakýþýklý, baþarýlý, düz karýn zeka kombinasyonu; diðeri kafasý çalýþmayan, görece çirkin, düzenbaz... Ama müzayedede olduðunu fark edemeyecek kadar geri, koskoca tesiste tavuklar arasýnda kuluçkaya yatacak kadar da yaratýcý. Bu kadar prodüksiyon yapýp hiç birþey anlatmamak, sahici yetenek iþi. Sahi, þu yakýþýklý ikiz bir ‘jean’ markasýnýn eþ zamanlý yüzü deðil mi? N’oluyoruz? Aynýsýný bir kredi kartý ve bir gazlý içecek markasý diðer bir ‘celebrity’ üzerinden yapýyor? Nedir bu kýtlýk mý var?
Bir de Mazhar ‘Jobs’ Alanson’lu ‘ay Garanti’ reklamlarý var. Mükemmel buluþ, mükemmel yaratýcýlýk, kemik sýzlatan cinsten. Ölünün arkasýndan bu kadar da kötü konuþulmaz ki... Ay ne oluyoruz?
Alkýþ:
Twins’e ikiz kez teþekkür, zira tüm bu monologluklardan sýyrýlýp bir hikaye anlatma yolunu seçmiþ ve iyi bir iletiþim kurmuþlar. Biz olaydýk bu twins ikizlerine takke giydirir miydik diye de endazeyi kaçýrsam mý?
Zero yine güzel bir ‘içerik’ üretmiþ. Bir refleksten doðan bir hikaye, tüm dünyada fenomen haline geliyor. Bir þiþe ve bir fýrsat. Coca Cola bunu hep yapýyor. Müzik, içerik, mesaj tam bir örnek... Ne içiyorsunuz yahu?
Pepsi, yavaþ yavaþ iyi iþler yapmaya baþlýyor. Güzel anlarda paylaþýlan içecek mesajý, konumlandýrmasý, hedef kitlesi ise paslaþmasý gayet yerinde. Devamýný bekliyoruz.
Teknosa da ‘Anneler Günü’ mesaisiyle göz doldurdu. Anne figürünü kendi iþtigal alanýyla çok ince bir þekilde buluþturmuþ. Paralel özdeþleþtirme ‘güven’ baðlamýnda. Bana Ford’un bir zamanlar futbol jargonlarýyla ürettiði reklamlarý hatýrlattý, ama, bu lezzet defalarca yenebilir, hiç önemli deðil...
Bir alkýþ da Þekerbank’a... Enerji tasarrufu, eko-kredi. Enerji ithal edilen komþu ülke figürleri ile çok cazip bir anlatým. Þekerbank ve yaratýcý ekibin enerjisi harikulade. Böyle verimli birliktelikler her zaman yakalanamýyor...
Bazý þeylere karþýyým
Kelimelerin italik yazýlmasýna karþýyým. Bir kelimenin baþka bir kelime önünde eðilmesi cinayet. Cümleleri böyle yapmak ise seri cinayet adeta.
Ýthal koyun denmesine karþýyým. Koyunlarda ‘vatan’ algýsý ve ‘sýla’ özlemi olduðunu pek sanmýyorum. Koyunlar bence herkesten daha özgür. Öyle deðil mi?
Sadýk Albayrak’a vefa...
Vefa da bir markadýr. Sýcak tüketildiðinde daha da anlamlýdýr. Geçtiðimiz günlerde deðerli yazar Sadýk Albayrak’ý 50. yazý yýlýnda ‘halen yaþarken’ hatýrlamak gibi bir güzellik yaþandý. Dahasý da olmalý...