Olur olmaz yere sıkça kullandığımız “Linç “ tâbiri Virginialı hâkim William Lynch’in isminden geliyormuş. Bilmiyordum, yeni öğrendim. Kubbealtı lugatında “Linç” maddesinde şunlar yazılmış: (Bölgesini kendi kânununa göre suçlulardan temizleyen Virginialı hâkim William Lynch’in adından) Halkın galeyâna gelerek suçlu saydığı kimseyi, eline geçen taş, sopa vb. şeylerle döverek öldürmesi.
Suçlu sayılan kişinin galeyâna getirilen halk tarafından çeşitli aletlerle dövülerek öldürülmesi ifâdesini okuyunca gayriihtiyârî “Niye taş sopa, o zaman medya yok muymuş” dedim; evet dedim, diyememezlik edemezdim!
Cemiyetin, “Fuhuş albümü” medyanın en fazla lincine mâruz kalmış kesiminin bir ferdi olarak medya lincini hakkalyakîn bilirim...
Durup dururken linç kelimesinin köküne merak sarmış değilim. Birkaç gün önce bir ilimadamına, bir âlime linç girişimi oldu. Sayın Rıfat Okudan’a yönelik medya lincini yazarken aklıma geldi lugata bakmak. Mâdem lince mâruz kalıyoruz hiç değilse sağda solda hakkında konuşacak bir cümle de olsa mâlûmat sahibi olayım dedim...
Isparta Süleyman Demirel Üniversitesi İlâhiyat Fakültesi Dekanı Rıfat Okudan, yıllar önce akademik bir dergideki yazısından dolayı şu sıralar linç edilmeye çalışılıyor. Her daim Müslüman Anadolu halkına söven Bekir Coşkun’dan tutun da Cumhuriyet Gazetesi’nin küçüğü Birgün Gazetesi’ne kadar tüm Virginialılar Sayın Okudan’a saldırıyor.
28 Şubat sürecinde Isparta Süleyman Demirel Üniversitesi cuntanın tâlimatlarını harfiyen uygulayan bir üniversite olarak nam salmıştı. Başörtüsü yasağını ‘hassasiyet’le uygulayan bir üniversiteydi. Köprünün altından çok sular aktı... İlâhiyat Fakültesi’nin başına, tasavvuf ehli olan Rıfat Okudan getirildi. İlâhiyat çevresinden konuştuğum kişiler tasavvuf ehli birisinin ilâhiyat fakültesinin başına getirilmesinin genel temâyüle aykırı olduğunu söylüyorlar. Bu da doğal olarak birçok çevreyi rahatsız etmiş. Okudan’a linç girişiminde yukarıda adlarını andığım çevreler dışında ‘içeriden’ diyebileceğimiz tasavvuf düşmanı, modernist ve nisbeti İran olan kesimler de var. Kemalist-Solcu kesime linç malzemesini de bu çevreler sağlıyor. Anlayacağınız Müslüman Anadolu’nun ruh köküne düşmanlıkta safları sıklaştırmışlar!..
Bahsettiğim üzere, Sayın Okudan yıllar önce hakemli akademik bir dergide ele aldığı mevzuyla ilgili yazdığı makalede tarihten bugüne çeşitli isimlerin konuyla ilgili serdettikleri görüşleri de aktarmış. Bu görüşlerden biri, sanki Okudan’ın görüşüymüş gibi tasavvuf düşmanı çevreler tarafından “Fuhuş albümü” medyaya servis ediliyor. Sonrası mâlum...
Sayın Okudan linç sırasında sesini duyurmaya çalışıyor ama nafile. Dayak atarken “Yardım edin, adam dövüyorlar” diye bağıran Yahudi gibi “Baskı var, sansür var, linç ediliyoruz” diye gerilerini yırtanların bir Müslüman’ı linç etmelerini görmezden gelemezdim...
Burada mesele yazıda geçen ifâdeler değil. Mesele, bir âlimin düşüncelerinden ve yazdıklarından dolayı baskı altına alınmaya, linç edilmeye çalışılması.
Müslüman Anadolu topraklarında William Lynch’in torunlarına dur demenin vakti gelmedi mi!
