Ýstanbul - Baðcýlar’da yaþayan Metin Ç. velayeti annesinde olan kýzý Yaðmur’u geri yollamayýnca anne de yasal yollara baþvurarak aldý kýzýný.. Yasal yollar dediðimiz, icra memurlarýnýn gidip kýzý babasýndan almasý.. Görüntüleri izlediyseniz, dayanýlacak gibi deðil.. Hem babanýn gözyaþlarý hem kýzýn feryadý.. Fena!.. Þimdi olaydaki kusurlu hareketlere bakalým gelin biraz..
1) Yasa sorunlu.. Fakat deðiþiyor.. Küçük Yaðmur’un durumu, belki de bu þekileki son ya da sondan bir önceki örnek.. Adalet Bakanlýðý tarafýndan hazýrlanan ‘Adli Destek ve Maðdur Hizmetleri Kanun Tasarýsý’ hayata geçtiðinde boþanmýþ çiftlerin çocuklarýnýn icra dairesi aracýlýðýyla teslimine son verilmiþ olacak.. Yeni düzenlemeyle çocuk teslimi için çocuk teslim merkezleri kurulacak. Nafaka ya da velayetin el deðiþtirmesi cezalarýnýn yanýsýra karara aykýrý davranan taraflara hapis cezasý verilecek.. Bu ayrýca deðerlendirilir..
2) Baba sorunlu.. 11 Yaþýndaki Yaðmur’u bu rezalete sokmadan, onun dýþýnda da halledebilecekken bir çuval inciri berbat etti. Olayý çýkmaza sürükleyen ilk isim baba.. Ayrýca 11 yaþýndaki çocuðu annesine dönmeye ikna etmek de, babalýktan geçtim insanlýk vazifesi olmalýydý. Kýz itiraz etse bile..
3) Anne sorunlu.. Çocuðunu seven hiç bir anne/baba, onu görebilmek için icra memuru yollamaz.. Çocuðunu seven, çocuðunun kendini iyi hissettiði yerde kalmasýný ister.. Aðlata aðlata yanýna almaz..
4) Pedagog sorunlu.. Ýcra memurlarýnýn, çocuðu teslim almaya pedagog eþliðinde gittikleri söylendi.. Eðer bu facia sýrasýnda orada bulunan ve babanýn kucaðýndan çeke çeke çocuðu almaya çalýþan kadýn pedagogsa, hiç vakit kaybetmeden yaksýn o diplomayý..
Bir kaç gündür Çeþme’deki Tren Beach’e giden baþörtülü kýzlarýn, Berkay konserine alýnmamasý üzerine yorumlar okuyorum.. Bu konuda konuþanlar arasýnda çok þükür ki yaþanan ayrýmcýlýða isyan edenler çoðunlukta.. Katý Kemalist laikçi reflekslerle ‘cami mi burasý kardeþim, ne iþleri var burada!’ diyen faþistler de yok deðil elbette.. Sayýlarý git gide azalmýþ olsa da var hâlâ.. Var ki bu kýzlar partiye alýnmýyor yani.. Ancak benim asýl itirazým, çok fazla yüksek sesle söylenmeyen baþka bir itiraza.. Kýzlara yakýn fikir dünyasýndan yükselen sese.. “.. Sen baþörtülü bir kýz olarak, oralara neden gidiyorsun?..” Bir saniye.. Bu doðru deðil.. Senelerce; kýzýný okula yollamayan babalarla, baþörtüsüyle kýzlarý okula kabul etmeyen faþist zihniyet arasýnda kalmýþ bir nesiliz biz.. Baþörtüsünü bireysel hürriyet olarak anlattýk yýllarca.. Baþörtüsü takmayý da takmamayý da.. Þimdi baþörtülü kýzlara, ‘sizin ek bir sorumluluðunuz daha var’ diyerek yol ayrýmýna getirmek doðru deðil.. Rahat býrakýn çocuklarý. Hepiniz.. Baþörtülü olduðu halde, istediði yere gitsin. Oraya almayana da yollamayana da sözüm ayný..
Van Yüzüncü Yýl Üniversitesi Teknokent'te çalýþmalar yapan bilim adamlarý, nanoteknolojiyle daha dayanýklý güvenlik yeleði üretti. Üniversite, yeleklerin, roket, uçaksavar ve benzeri mühimmatlara karþý dayanýklý olduðunu duyurdu.. Tabi rokete dayanýklý kumaþtan yelek yapýlacaðý haberi duyulur duyulmaz da, makarasý baþladý. Hangi yelek bir roket saldýrýsýndan insaný koruyabilir ki!.. Böyle bir durumda, sapasaðlam kalmýþ üzerinde çizik bile olmayan yeleðimizle havaya uçarýz herhalde.. Muhtemelen zýrhlý kumaþlarýn tanklara giydirilmesi vesaire gibi ek bir çalýþma, yelek lansmaný sýrasýnda ilan edilince bu gariplik ortaya çýktý.. Her þeyi yapýyoruz da anlatmayý bir türlü beceremiyoruz galiba..