AKPM, Türkiye'yi siyasi denetime alma kararý verdi. 2004 öncesi döneme geri dönüyoruz yani.. Mevcut halde; “denetim sonrasý diyalog” sürecindeydik.. 2004’te bu statüyü yine AK Parti hükümetinin atmýþ olduðu demokratikleþme adýmlarýyla kazanmýþtýk.. Kapsamlý Anayasa deðiþiklikleri ve reform paketleri denetim sürecinden çýkmamýzý saðlamýþtý..
Ýþkenceyle mücadele, düþünce ve ifade hürriyeti, din ve vicdan hürriyeti, cezaevleri reformu, sosyal ve kültürel haklar gibi pek çok konuda atýlan adýmlar neticesinde 1996’dan 2004’e kadar süren denetim evresinden bir adým yukarý çýkmýþtýk.. Ama ne zaman ki, çukur siyasetinde duvara tosladýlar, destekledikleri yapýlar milli güçlere kaybetti.. O zaman bunlar Türkiye’yi sistem dýþýna itme tehditlerini yükselttiler.. PKK ve FETÖ operasyonlarý ise tabir yerindeyse sabýrlarýný taþýrdý.. Bu sütunda defalarca yazdýk.. “..Neden Avrupa’nýn bizimle ilgili kararlar vermesini bekliyoruz ki?..” AP, ‘müzakereler askýya alýnsýn’ der, AKPM denetim sürecine geri çeker.. Konsey, komisyon diðer kurumlar ayrý.. AB üyesi ülkelerin kendi tavýrlarý da öyle..Pardon da biz neyi bekliyoruz ki?.. Bakýn çok net bir tespiti ortaya koymamýz lazým.. AB ne zaman ki bize, ‘geri kabul anlaþmasý’ ve ‘vize serbestisi’ pazarlýk baþlýklarýný açtý, o gün bizim bu iliþkiyi noktalamamýz gerekiyordu.. 2013’ün ortalarýnda gündeme gelen bu öneri karþýsýnda Türk dýþiþleri, teklifi doðru okuyamadý bence.. Eðer AB dediðimiz yapý bize, ‘vize serbestisi’ veriyorsa, orasý bizim için hep baþka bir diyar olacak demektir.. Bu teklifi aldýðýmýzda demeliydik ki; “Hemþehrim vaziyet anlaþýldý sen bizi almýyorsun, çayýmýzý içip müsaade isteyelim”… Ayný þekilde o anlaþmanýn majör þartý olan ‘geri kabul’ ve Türkiye’de kalacak olan göçmenler için ayrýlan fon meselesi de.. Yahu günün birinde entegre olacaðýz madem ‘geri kabul’ ne?.. Dahasý; vize serbestisi olmadý, taahhüt ettikleri 3+3 milyar Euro’yu vermediler, anlaþmaya uygun mülteci kabulü de yapmadýlar.. Yani biz her þeye raðmen baþka devlet olmayý kabul edip taahhütlerimizi yerine getirdik ama onlar yan çizmeye devam etti..Bence idam taslaðýný TBMM’ye getirerek kopuþu fiilen baþlatmanýn zamaný geldi.. Þimdi onlar düþünsün..
Kimde var ByLock?
- Bank Asya’ya para yatýrmýþ olanlar FETÖ’cüdür.. Olmayabilir de..
- FETÖ’cülerin dershanesine gitmiþ olanlar FETÖ’cüdür.. Olmayabilir de..
- Digiturk iptali yapanlar FETÖ’cüdür.. Olmayabilir de..
- FETÖ’cü þirketlerde tepe yöneticilik yapmýþ olanlar FETÖ’cüdür.. Olmayabilir de..
- Yardým derneklerine baðýþta bulunanlar FETÖ’cüdür.. Olmayabilir de..
Bu liste uzar gider.. Her biri için rasyonel bir izahat bulunabilir..
Sadece tek bir istisnasý var.. O da ByLock..
Eðer bir adamda ByLock varsa o adam FETÖ’cüdür.. Bitmiþtir..
15 Temmuz sürecinin en net ve somut delilidir ByLock.. Geri kalan her þeyin bir izahý vardýr..
Ama ByLock = FETÖ...
Ve Doðan Grubu sistematik olarak ByLock sulandýrma operasyonlarý çekip duruyor.. Ýsmail Saymaz’ýn “..ByLock’çularýn yüzde 90’ý FETÖ'cüdür..” haberiyle baþlattýðý süreç, Latif Demirci’nin buram buram operasyon kokan bu karikatürü ile devam ediyor.. Arkadaþ hele deyiverin bir.. Sizin grupta ByLock kullanan biri mi var?.. Bakýn siz böyle yaptýkça bu iþ daha da dallanýp budaklanýyor.. Kimde ByLock varsa çýksýn ve savcýya gerekçeleriyle birlikte anlatsýn.. Zira bu iþten kurtuluþ yok..