İdamlar, CHP ve İsmet İnönü

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun Menderes ve arkadaşlarının anıt-mezarını ziyareti sonrasında Deniz Baykal ne demişti? Şunu:

“CHP Menderes ve arkadaşlarının idamına karşıydı, idamlar CHP’ye rağmen gerçekleşti.”

Konu ne zaman açılsa, CHP’lilerin başvurduğu kanıt, İsmet İnönü’nün idamların öncesinde Cemal Gürsel’e yolladığı ‘mektup’ oluyor.

Peki ‘tanıklar’ bu hususta ne diyor?

Dün burada çıkan ‘Darbeler, CHP ve Deniz Baykal’ yazım üzerine, siyaset sosyolojisi profesörü Nur Vergin kendisinin ve aile fertlerinin tanıklıklarını aktaran bir not gönderdi.

Birlikte okuyalım:

“Rahmetli Berrin Menderes'in oğluyla birlikte İnönü'yü ziyaretini ve onun ‘Maalesef elimden bir şey gelmiyor’ cevabını okurken benim de üzücü bir anım canlandı:

Fatin Rüştü Zorlu babamın en yakın arkadaşıydı, ‘kankası’ idi. Anneleri Güzide Zorlu ve Eşref Vergin arasından da su sızmadı.

Bir gün, 20'li yaşlarımda, rahmetli Güzide Hanım’ın Taksim/Mete Caddesi’ndeki evine büyükannemle birlikte ziyarete gitmiştik. Çat kapı. Güzide Hanım namaz kılıyordu. Bekledik. 

Güzide Hanım ağlayarak şunu anlattı: "Fatin'imi kurtarsın diye İsmet Paşa'ya gittim, ‘Yardım edin, oğluma kıymasınlar’ diye yalvardım. Paşa beni duymadı, kulağını gösterdi, ‘duymuyorum’ dedi durdu. Ben daha yüksek sesle yalvarmaya devam ettim, ama Paşa sonuna kadar duymadı ve ‘uçağa bineceğim, acelem var’ deyip beni ortada bıraktı gitti."

Benzer bir şeyi daha önce Fatin Zorlu'nun eşi Emel Zorlu'dan da işitmiştim. 

Kocası henüz idam edilmemişti, kendisi Londra'da kanser tedavisi görüyordu. O zaman Londra Büyükelçisi Feridun Cemal Erkin idi. O, duyulur diye Emel teyzeye ziyarete gitmezdi. Mert bir insan olan müsteşar (Haluk Kura) ve eşi giderlerdi... O sırada ben de Londra'daydım, hastaneye ziyaretine gider, sevdiği yemekleri götürürdüm. İçi rahat değildi. Kocasını öldüreceklerini düşünüyordu.

Yassıada'ya gittiğinde Fatin amcanın yüzünde morluklar olduğunu söyledi. “Fatin, yoksa seni burada dövüyorlar mı?" diye sormuş. O da top oynadıklarını, topun yüzüne çarptığını söylemiş. Emel teyze inanmamış. İsmet Paşa’dan kocasının esirgenmesi için randevu istemiş. İsmet Paşa randevu talebini red etmiş. Hastane yatağında bana bunu hıçkıra hıçkıra ağlayarak anlattıydı.

Evet, İsmet Paşa, Atatürk'ün Dışişleri Bakanı'nın kızı Emel Hanım’la görüşmeyi bile kabul etmemiş!...

Bunları anlattıktan bir süre sonra dediği de çıktı: Fatin Zorlu'yu öldürdüler!

Yazınızda dediğiniz gibi, "Sözün kısası, CHP’nin siyasi idamlara karşı çıktığı, Menderes ve arkadaşlarının İnönü’ye rağmen asıldığı iddiası gerçekleri tam yansıtmıyor."

Zorlu ailesini çok severdim, kucaklarında büyüdüm. Zürih-Londra'dan ötürü Fatin amcaya hayrandım. Kızları Sevin'i de severdim. Benden 5-6 yaş büyük olmasına rağmen benimle oynamaya tenezzül ederdi... 27 Mayıs sonrasında ona da vicdansızların yaptıklarını hiç ama hiç unutmadım. En galiz iftiralara uğradıydı. Sevin'i babasının ölümünden sonra da mahvettiler.”

Burada nefes alıp “Söz savunmanın” diyeceğim, ama neyi savunacaklar ki?

Üç siyaset adamı idam edildi...