Hýzlý ve “ateþli” bir seçim süreci yaþadýk.
Sonra da yeni dönemin heyecaný tuttu, geçenler unutuldu!
Unutmayýn... Unuttukça yeniden tezgâhlýyorlar...
Akýl almaz vaatlerin yaný sýra, kabul edilemez ithamlarda bulundular.
Ama þimdi “Seçim bitti, konu kapandý” havasýndalar.
Hayýr… Yaðma yok.
Meydanlarda, Erdoðan’a iftira yarýþýna girdiniz.
Þimdi dürüst olun, söylediklerinizin arkasýnda durun.
***
“Bize bir duyum geldi, umarým doðru deðildir” takýyyesinin arkasýna boþ iddialarý sýralamayý adet edinen Akþener þimdi ortalýkta yok.
Seçime üç gün kala, “Damadýnýz AA’ya ‘21.30’da bizi % 52 olarak ilan edeceksiniz’ dedi mi?” diye soran Akþener þimdi neden bu iddiasýnýn takipçisi olmuyor?
Ya o FETÖ aðzýyla savrulan 17/25 çamurlarý?
Erdoðan’ýn yakýnýnda olmaktan baþka suçu (!) olmayan insanlara atýlan o iftiralar ne olacak?
“FETÖ ile mücadele ettiklerini söylüyorlar ama Gülen’i istememiþler bile” iddiasý, Sayýn Muharrem Ýnce’nin en önemli seçim kozuydu.
Bir CHP heyeti, evraklarý inceledi ve “Ýade için belgeler yeteri” raporu verdi.
Hatta Kýlýçdaroðlu, bu tespiti “Muharrem Ýnce boþ konuþuyor” anlamýna gelen bir üslupla açýkladý.
Ve o andan itibaren Muharrem Ýnce bu konuyu unuttu, her gün arayan o Amerikalý da kayboldu!
Buna ne diyorsunuz Sayýn Ýnce?
Birkaç oy için böyle milli bir konuda yalan mý söylediniz?
Daha çarpýcý bir örnek…
“Bana yanýndaki adam söyledi, Erdoðan Gülen’den icazet almýþ” dediniz.
Bunun üzerine Cumhurbaþkaný Erdoðan çok aðýr karþýlýk verdi ve “Açýklamazsan namertsin” dedi.
Muharrem Ýnce klasik takýyye taktiðiyle, “O ismi seçimden sonra açýklayacaðým” dedi.
Seçim bitti Sayýn Ýnce, o ismi unuttunuz mu, yoksa bu da yalan mýydý?
***
Seçimden günler önce, “Oy çalacaklar” kampanyasý baþlattýnýz.
Seçim gecesi için Türkiye’yi ayaða kaldýrdýnýz.
Artýk “trafoya girecek kedi” bulamayýnca bu sefer de YSK’yý, AA’yý suçladýnýz.
Hayatýnýn en önemli zaferini kazandýðý halde bir çocuðun yaralanmasý üzerine balkon konuþmasýný bile iptal eden Cumhurbaþkaný Erdoðan’ýn “insan”lýðýný anlayamadýnýz, “Kaybettiði için Ankara’yý iptal etti” dediniz.
Günlerce, “Oyunuza sahip çýkýn” yaygarasý yaptýðýnýz. O gece seçmenleriniz size inandý sokaklara döküldü ama siz ortada yoktunuz.
Sonra resetlemiþ ve yeni sürüm Muharrem’i yüklemiþ olarak ortaya çýktýnýz.
“Seçmenleriniz sandýk baþýnda hâlâ sizi bekliyor, avukatlar YSK önünde sandalyede uyukluyor. Oylar çalýnmýþ; haberiniz var mý” diye soranlara, “Ya, bunlar birkaç þizofrenin uydurmasý. Adam kazanmýþ kardeþim; ne oy çalýnmasý. Arada 10 milyon fark var. Bu, çalýnmýþ oylarla oluþturulacak bir fark mý? Ayrýca bizdeki ýslak imzalý tutanaklar ile YSK’nýn (ayný zamanda AA’nýn) rakamlarý örtüþüyor. Erdoðan’ý tebrik edeceðim” dediniz.
Çok garip…
O esrarengiz gece, Muharrem Ýnce’yi normalleþtirmiþti.
Belki dinlendi; beyin fonksiyonlarý yerine geldi!
Sayýn Ýnce, hiçbir þey olmamýþ gibi yolunuza devam edemezsiniz.
Kimsenin onuru sizin oyuncaðýnýz deðil.
El-kol hareketleri eþliðinde savurduðunuz iftiralarýn hesabýný vermek zorundasýnýz.
O Amerikalýya ne oldu?
Seçimden sonra açýklama sözü verdiðiniz o isim kim?
Ve gerçekten oylarýnýz çalýnmýþsa neden peþine düþmediniz.
Seçimden önce söylediðiniz gibi o oy hýrsýzlarýna (!) kim olduðunuzu göstermelisiniz.
Zira, bu iddialarýnýzýn peþini býrakýrsanýz biz peþinizi býrakmayacaðýz…