Rus Hava Kuvvetleri önceki gün Ýdlib’i bombaladý. Kentte yaþayan dört milyon sivil diken üstünde. Gözler yarýn Ýran’da gerçekleþecek üçlü zirvede. Fotoðraf Cumhurbaþkaný Erdoðan, Putin ve Ruhani’nin görüþmesinin ardýndan netleþecek.
Oradan sonuç ne çýkar henüz kestirilemiyor. Ankara taraflara Ýdlib’le ilgili hassasiyetlerini net bir þekilde anlatacak. Oraya düzenlenecek bir saldýrý küçücük bir toprak parçasýna sýðýnmýþ sivillerin ölümle yüz yüze gelmesi demek. Bu beraberinde büyük bir göç dalgasý getirecek. Böyle bir durumda 700 bin kiþinin Türkiye sýnýrýna doðru hareket edebileceði belirtiliyor. Türkiye bu yeni dalgayý sýnýrýn öte yakasýnda karþýlamayý hedefliyor. Ancak bu tür durumlarda daha kötü senaryolara hazýrlýklý olmak gerektiðini yaþananlar bize gösterdi.
Peki, taraflar Ýdlib’de ne istiyor? Diplomasi trafiðinde kim, ne söylüyor? Bu sorularýn yanýtlarýný araþtýrdým. Kýsaca özetlemeye çalýþayým.
Ýdlib’in huzur ve güveni Türkiye için iki nedenle önemli. Bir. Ýdlib’deki mevcut durum Türkiye’ye daha fazla göçü engelliyor. Türkiye, Rusya ve Ýran arasýnda yapýlan anlaþmayla kent çatýþmasýzlýk bölgesi ilan edilmiþti. Bu kapsamda Türkiye Ýdlib’de 12 gözlem noktasý kurdu. Ýdlib’de çýkacak bir karmaþa yeni bir göç dalgasý anlamýna geliyor. Ýki. Ýdlib Türkiye’nin terör örgütü PKK’nýn Akdeniz’e ulaþma çabasýna karþý oluþturduðu Fýrat Kalkaný bölgesinin hemen batýsýnda bulunuyor. Hatta fiili olarak bunun bir parçasý. Afrin operasyonuyla Ýdlib ve Fýrat Kalkaný bölgesi birleþti. Ýdlib’in varlýðý terör örgütü PKK’dan temizlenerek oluþturulan bu bölgenin güvenliði ve geleceði için de çok önemli.
Peki, Moskova neden Ýdlib’i hedef alýyor? Ruslarýn masada dile getirdiði konu Türkiye’nin de terör örgütü olarak kabul ettiði Heyet Tahrir Þam, yani HTÞ, eski adýyla El Nusra. Ruslar HTÞ’nin Lazkiye’deki üslere drone’lu saldýrý gerçekleþtirdiðini, HTÞ içindeki bir grubun farklý devletlerin kontrolünde olduðunu ve provokasyon yaptýklarýný savunuyor. HTÞ’nin Ýdlib’den çýkarýlmasýný istiyor. Örgütün Ýdlib’deki varlýðýndan Ankara da rahatsýz. Ancak militanlarýn Ýdlib’den zor kullanarak ya da ikna yoluyla çýkarýlýnca nereye gideceði önem taþýyor. Muhataplar bu konuda yapýcý bir tutum sergilemiyor. HTÞ militanlarýnýn Türkiye’ye yakýn bir bölgede toplanmasý fikri gerçekçi deðil. Rus üslerinin güvenliðini saðlarken Türk sýnýrlarýnýn güvenliðini riske atmamak gerekiyor. Türkiye bölgede PKK gibi bir terör örgütüyle mücadele ederken bir de HTÞ gündemi açmak Ankara’nýn yükünü daha fazla artýrýr. Moskova’nýn bunu dikkate almasý gerekiyor.
Ýran ve rejimin Ýdlib’den öncelikli beklentisi Halep-Lazkiye karayolunu kontrol altýna almak. Karayolunun güneyi hedefleri arasýnda yer alýyor. Bu yine Türkiye sýnýrlarý ve Fýrat kalkaný bölgesi için risk oluþturuyor. Çünkü rejimin hedefindeki bu bölgede Ýdlib’deki nüfusun kayda deðer bir kýsmý yaþýyor. Þam rejiminin bu saldýrý için terör örgütü PKK ile anlaþtýðýna yönelik iddialar da hesaba katýlýrsa, Ýdlib’e yapýlacak bir müdahalenin sadece insani kriz yaratmayacaðý, Türkiye için önemli bir güvenlik riski oluþturacaðýný yinelemek gerekir.
Ýdlib’de yaþanan süreçle ilgili ABD de diplomasi trafiðinin içine girdi. Olasý bir saldýrýnýn doðuracaðý insani felaketin, hatta kimyasal saldýrý ihtimalinin ABD’yi endiþelendirdiðini sanmýyorum. Ýdlib stratejik olarak da ABD’nin ilgi sahasýnda deðil. Washington’un terör örgütü PKK’nýn etkin olduðu yerlerde konuþlandýðý biliniyor. Peki, Washington’un gündemi ne? Washington Ýdlib’de çýkan krizi fýrsata çevirmeye çalýþýyor. Washington’un krizin devamý ve büyümesi için diplomatik manevra yaptýðýný söylemek yanlýþ olmaz.