Ýdlib’in üç aþamasý

TSK çatýþmasýzlýk bölgesi kurmayý hedefleyen Ýdlib operasyonuna baþladý. Operasyon için 6 Ekim Cuma gecesi seçilmiþti. Bunun için sýnýrda gerekli tüm tedbirler alýnmýþtý. Yapýlacak basýn açýklamasý bile hazýrdý. Ancak sahada aksilik çýkýnca Mehmetçiðin güvenliði için Ýdlib operasyonu gecikmeli olarak baþladý.

TSK’nýn açýklamasýna göre 8 Ekim’de Gerginliði Azaltma Kontrol Gücü kapsamýnda baþlayan faaliyetler þimdilik keþif çalýþmalarýndan ibaret. Özel Kuvvetler Komutanlýðý’na baðlý askerler Ýdlib’in çeþitli noktalarýnda faaliyet yürüterek Türk askerinin konuþlanacaðý 14 güvenlik noktasýný tespit ediyor. Güvenlik noktalarý tespit edilirken sahadaki terör unsurlarýnýn konumlanmalarý da belirleniyor. Daha sonra gelecek Türk askerlerinin güvenliði için buna özellikle dikkat ediliyor.

Elbette keþif birliðinin tek görevi bu deðil. Keþif birliðiyle birlikte ÖSO’ya baðlý bazý gruplar da Türk istihbaratýnýn gözetiminde Ýdlib sahasýnda çalýþmalara baþladý. Bu gruplar þuanda daha çok Ýdlib’in kuzeyinde, Ýdlib-Afrin sýnýrý yakýnlarýnda faaliyet yürütüyor ve bu bölgeyi denetime alýyor. Amaç ilk etapta saha temizliði yapmak ve Ýdlib operasyonuna katýlacak Türk askerinin Afrin’den gelecek tehditlere karþý geri güvenliðini saðlamak. Diðer bir deyiþle terör örgütü PKK’nýn elindeki Afrin þu anda çevreleniyor. Bu çevrelenme sahadaki operasyonlarýn baþarýsý için çok önemli. Türk ÝHA’larýnýn da Afrin ve Ýdlib’in üzerinde sýk sýk uçuþ yaptýðýný vurgulamak gerekiyor.

Kaynaklar keþif çalýþmalarýnýn uzun sürmeyeceðini belirtiyor. Belki de birkaç gün içerisinde bu çalýþmanýn biteceði deðerlendiriliyor. Keþif çalýþmasýnýn ardýndan Ýdlib operasyonunun ikinci aþamasýna geçilecek. Astana’da varýlan uzlaþma gereði tanklar ve zýrhlý taþýyýcýlar eþliðinde 500 Türk askeri Ýdlib’e geçecek ve çatýþmasýzlýk bölgesini fiilen hayata geçirecek. Türk askeri Ýdlib’deki güvenlik noktalarýna konuþlanýrken bölgede aktif olan El Nusra gibi örgütlerle çatýþma çýkar mý sorusu birçok kiþinin aklýný kurcalýyor. Kimileri El Nusra’nýn Ýdlib’in kontrolünü kolay bir þekilde býrakmayacaðý düþüncesinde ancak kaynaklar Türk askerinin bir mukavemet görmeyeceðini düþünüyor. Buna raðmen hazýrlýklar en kötü senaryoya göre yapýlýyor.

Türkiye, Rusya ve Ýran ile anlaþma çerçevesinde Ýdlib’de çatýþmasýzlýk bölgesi oluþturduktan sonra Ýdlib operasyonunun üçüncü aþamasýna geçilecek. Bu üçüncü aþama resmi olarak açýklanmýþ deðil ancak bu konuda hem içerde hem de dýþarýda güçlü bir beklenti oluþtu. Bu beklenti elbette Afrin’le ilgili. Türkiye uzun bir süredir Suriye’nin kuzeyinde bir terör koridoruna izin vermeyeceðini vurguluyor. Fýrat Kalkaný operasyonuyla bu koridoru batýsýndan kesti. Afrin’i yalnýzlaþtýrdý. Þimdi Afrin’i terör örgütü PKK’nýn elinden alarak terör örgütüne aðýr bir darbe vurmayý hedefliyor.

Türkiye’nin Rusya ve Ýran’la uzlaþma sonrasýnda hayata geçireceði bu operasyondan endiþe eden iki aktör var. Birisi terör örgütü PKK. Terör örgütü bu yüzden Afrin’e müdahale baþladýðýnda Türkiye’de eþ zamanlý ve sansasyonel eylem yapmayý planladý. Lazkiye’den botlara bindirdiði teröristleri Muðla’ya gönderdi. Önleyici istihbarat sayesinde bu teröristler Muðla’da yakalandý.

Ýkinci aktör ise ABD. Washington Türkiye’nin Rusya ve Ýran ile Suriye’nin kuzeyinde iþbirliði içinde olmasýndan rahatsýzlýk duyuyor. Tek rahatsýzlýðý bu deðil. Yaklaþýk 1400 TIR silah göndererek terör örgütü PKK/YPG’ye büyük bir yatýrým yaptý ABD. Bu devasa yatýrýmý sadece DEAÞ’la mücadele kapsamýnda yapmadýðý artýk bir sýr deðil. ABD büyük bir hata yaparak Suriye’deki kaderini PKK/YPG’nin kaderine baðladý. Bu yüzden Türkiye’nin terör örgütüne karþý operasyonlarý sadece PKK’yý zayýflatmayacak, ABD’nin Suriye’deki yatýrýmýna da darbe vuracak. Washington bu sebeple Ankara’nýn olasý operasyonundan kaygý duyuyor. Kimilerine göre ABD ile yaþanan vize krizinin arkasýnda da bu neden yatýyor.