İDO’nun fiyatlaması yanlış mı?

Amerika’da oturan bir dostumla beraberim, kendisi ulaştırma konusunda profesör ve özellikle, kullanılan hatlar, özelleştirilmesi, enerji tüketimleri konusunda uzman. Laf lafı açıyor ve söz kısa süre önce devredilen İDO’ya geliyor. Söyledikleri çok ilginç. Böyle bir güzergah, potansiyel ve nüfus dağılımı dengesinde ciro ve eldeki ekipman da dikkate alınınca oluşması gereken taban fiyat teorisine göre en az 1 milyar dolar... Bu noktada ben şunu soruyorum: Peki neden daha yüksek teklifler gelmedi, sonuçta Devlet ihale açtı, bu fiyat oluştu...

Sevgili dostlar, 2013 yılı ciro hedefi 400 milyon dolar olan İDO’ya neden 2 yıllık ciro hedefinden fazla teklif gelmedi sorusuna karşılık aklıma gelen cevaplar muhtelif olmakla birlikte, ihale öncesi katılımcıların sessiz bir “Anladım” ittifakı içinde olmaları sorgulanması gereken bir durum...

Bu soru işareti ve ortaya çıkan fiili durum sadece benim tarafımdan değil er veya geç aklı başında herkes tarafından sorgulanacak ve eksik kalan yaklaşık 200 milyon dolar Türk Devleti tarafından tahsil edilecek! Bu Devlet yetimin kuruşunu kimseye kaptırmayacak insanlar tarafından yönetiliyor, gereken mutlaka yapılacaktır, benim inancım tam...

Sonuç: Devlet ihale açar şeffaf bir şekilde yapar. Bu ihalede fiyatın oluşumunu etkilemek ve sonuçları değiştirmek, ihale bitmiş olsa bile, ispatlandığı anda bütün kazanılmış hakların kaybedilmesine yol açar! Konuyu takip etmeye devam edeceğiz!

Son söz: Fiyatlamanın sonucunu tartışmak isteyen varsa, uzmanları konuşturmaya hazırım... Türk Devleti ne kadar çok kazanırsa, kamu ne kadar fazla getiri elde ederse hepimizin menfaatine...

Not: Size İDO’nun verilerini de aktarayım. 25 Deniz otobüsü, 10 hızlı feribot ve 17 arabalı vapur ve 36 iskelede büyük bir envanter. Son özelleştirme öncesi alınan otobüsler ve ekipman hariç. 2013 taşıma hedefi 120 milyondan fazla yolcu en az 10 bin araç...

ATV-SABAH ne kadar eder?

Günlerdir konuşuluyor “ATV 800 milyon dolara satıldı”!

Sevgili dostlar, Doğru mu değil mi bilemem, sahibi karar verir ve satmayı uygun görürse satar... Yalnız gelişen reklam piyasası, Türkiye’nin durumu ve malum medya tarafından yıllardır iftira kampanyaları ile yıpratılmasına rağmen etkisini asla kaybetmeyen bu mecralar için bir bildiğim var: ATV-SABAH ve o grup içindeki diğer varlıkları “finans analiz” merceğine tuttuğumda gördüğüm bir gerçek var Turkuvaz medya grubunun toplam değeri 1,7 milyar dolardan aşağı olamaz! Matematiğini gelecek hafta paylaşacağım, sizler de sorgulayın üzerinde konuşalım...

Zidane’a sonuna kadar katılıyorum

Fransa Cumhurbaşkanı Hollande’ın ortaya attığı “yıllık 1 milyon euro üstünde geliri olan yüzde 75 fazla vergi versin” önerisine en büyük destek ünlü Fransız futbolcu Zidane’dan geldi... Mükemmel bir fikir ve büyük sayılar kanunlarını ve ruhunu iyi anlayanlar tarafından geliştirilen bir öneri...

Sevgili dostlar, hiç matematik gelişim ve bileşik faiz gibi kavramları bilmeyen bir insanımız bile şunu söyler: Para parayı çeker... Çok doğru, büyükler hızlı büyürken, küçüklerin büyüme oranı orantısal olarak küçük kalır. Yapılan teklif bu dengesiz yapıyı Sosyal Devlet mantığı içinde çözmeyi amaçlayan bir düşünceye dayanıyor...

Sonuç: Seda Sayan ülkedeki en büyük holding sahiplerinden daha fazla vergi ödüyor! Tebrik ediyor ve soruyorum: Lafa gelince ülkenin sahibi olanlar, dernekler kurup hükümetlere akıl verirlerken, vergi vermeye gelince neden Seda’nın arkasında kalırlar! Zidane’ı ve teklifin sahibi Hollande’ı kutluyor ve teklifi Türkiye için de uygulanması adına destekliyorum...