Ýdrak çaðrýsý-2

Medyaya yansýyan son fotoðrafýnda arka planda þu mýsralar yer alýyor:

“Þimdilerde þölen var bahçelerde

Bahardan ses geliyor perde perde

Aceleci acele edip dursun,

Beklenen mutluluk biraz ilerde...”

Biraz ilerde... Ne? Mutluluk...

Bu biraz ilerdeki kaçýncý bahar, kaçýncý mutluluk?

Yýkým devam ediyor.

Koca bir yapý savaþa sokuldu, insanlar hani deyim yerindeyse yol arkadaþlarýný hançerlemeye yöneltildi, en sonunda milletle savaþa giriþildi ve bozgun.

“Beklenen mutluluk biraz ilerde.”

“Biraz...”

Ýfadedeki, kafiye olsun torba dolsunculuða, laf ola halinebakar mýsýnýz? Ne demek “biraz ilerde”? Bekleyin, safsýnýz ya, aptalsýnýz ya, benim her dediðime inanýrsýnýz ya, sizi parmaðýmda oynatýyorum ya, bekleyin, iþte “biraz ilerde...” Çýkmaz ayýn son çarþambasý gibi.

Ýþte bunu anlayýn, diyorum. Ýdrakiniz devreye girsin. Mankurtlaþmayýn. Aklý kiraya vermeyin, bilincinizi ipotek etmeyin.

18 Aralýk tarihinde -17 Aralýk'tan bir gün sonra- Bugün gazetesindeki yazýmýn baþlýðý þu: “Bu savaþtan en çok Camia zarar görecek.” O yapýnýn gazetesinde yazmýþým bunu. Savaþ sürmüþ.

Bir gün þunu yazmýþým Star'da:

“Bunlar Gülen’in bilgisi dahilinde gerçekleþiyorsa vahim, bilgisi dýþýnda gerçekleþiyorsa daha da vahimdir.”

“Bilgisi içinde - dýþýnda”yý geniþ geniþ konuþmak lazým.

“Bunlar”dediðim þeyleri de 18 Eylül 2014 tarihli yazýmda yine Star'da þöyle sýralamýþým:

“Camia, Türkiye’de iktidara boyun eðdireceðini düþündü. Bir CHP iktidarýnda yapmayacaðý iþleri, Amerika’da yapmayacaðý iþleri, Türkiye’de ve dindarlarýn iktidarda bulunduðu bir ortamda yapmaya kalkýþtý. Güç zehirlenmesi.

“Camia’nýn ilk hamlesi MÝT Baþkanýna karþý ve Ýsrail ile paralel bir operasyon oldu. Sonra Ýrancýlýk temalarý sökün etti. Ardýndan Mut’a isnadlarý geldi. Benim gazete deðiþtirmem bile, bir yýðýn yalan dolanýn devreye sokulmasýna yol açtý. Ben, sadece benimle ilgili yalanlara baksam Camia’nýn yalan ve tezviratý su gibi içtiðine hükmedeceðim. Oysa beni yakýndan tanýyorlar.

“Camia þu anda direniyor. Bu direncini, geçmiþte kemalist yapýlara karþý gerçekleþtirse anlamlý olabilirdi. Oysa þimdi o kemalist yapýlarla el ele dindar - muhafazakar bir siyasi kadroyu çökertmeye çalýþýyor ve milletten de karþýlýk bulamýyor. Sadece buna baksa, gerçeði görebilir. 

“CHP ile, yer yer Amerika ile, Avrupa ile Ýsrail ile paralel duruþlar sergiliyor. Camia medyasýný biraz da bu gözle izlerseniz ne demek istediðimi daha iyi görürsünüz. Tarih bu görüntüyü de yargýlayacak.

“Ben 40 yýllýk emeðin heba edilmiþ olmasýndan dolayý çok üzgünüm. Camia’nýn baþýna gelene asla sevinmiyorum. Ama Camia’nýn, mesela Tayyip Erdoðan’ýn, Ahmet Davutoðlu’nun ya da benim baþýma bir þey gelse “Gördünüz mü Allah belalarýný verdi” diye sevinçten uçacaðýný tahmin edebiliyorum.”

Böyle pek çok yazý yazdým. Onlarý zaman zaman hatýrlatacaðým.

Gelinen noktaya bakýn. O yapýya þu veya bu þekilde gönül verenler baksýn. Olanlar, Gülen'in bilgisi dahilinde ise de vahim, bilgisi dýþýnda da ise de.

Bir “idrak haykýrýþý” olmalýydý.“Mü'min basireti” bunu gerektirir. Baðlýlýklarýn oluþturduðu psikolojik edilgenlik içinde bunu yapmak kolay deðil biliyorum. Ama “Felaket”e gidilirken bir þuur hamlesi olmalýydý. Bin kiþi çýksa ve “Yanlýþý gördük, uyanýn kardeþlerim” diye seslense, bu 15 Temmuz cinayetine gelinmezdi en azýndan.

Gülen iyi niyetli olsa, çýkýp, insanlara “Yanlýþ oynadýk, hakkýnýzý helal edin, yüklediðiniz emaneti heba ettik, derdi. Gencecik çocuklarýn ümidlerini harcadýk” derdi. “Artýk özgürsünüz, aklýnýz serbest, idrakinizi çalýþtýrýn” derdi. Hoþ, bazen insanlar buna raðmen bile özgürleþemeyebilirler.

Civanmerdlik olsa, gelir, teslim olur, “Herkes yerine beni yargýlayýn” derdi.

Varsa basiret, çamura bunca saplanmadan önce, sokaklarda insanlarýn kanýna girmeden önce harekete geçerdi. Kendi insanýnýn kanýný dökmenin, bir tür DAÝÞ'leþmenin, “Dini bir yol”dan gelip tarihe “kara bir sayfa” eklemenin vebali nasýl taþýnýr?