Ýftira

Fetullahçýlýk, darbe giriþiminden dolayý ‘cuntacý yönüyle’ Türkiye’nin gündemine oturmuþ olsa da, örgüt yapýsýný aþan teolojisi ve ahlakýyla çok daha büyük bir maraza iþaret ediyor. Nasýl etmesin? Ýfrat ile tefrit arasýnda un ufak olmuþ ve varlýklarýný sürdürmek adýna liderin þahsý manevisine sýðýnarak felaha kavuþacaðýný düþünen karakterlerin, fýkhýn yerini taktiðe býrakmasýnýn, imtihanýn baþarý saplantýsý ile nesh edilmesinin ve mübalaðayý hayatýn hemen her anýnda tatbik etmeye çalýþan ‘kontrolü yitirilmiþ aklýn’ ürettiði ahlak, fanatik bir iftira hastalýðýna müptela olmuþ durumda. Bu durum kesinlikle yeni bir vakýa deðil. Daha ilk günden beri ne idiyse, bugün de o. 

Hiçbir döneminde sahtelikten vazgeçememiþ bu akýl, sadece dünyanýn olabilecek en çapsýz darbe giriþimi ile iþleri yüzüne gözüne bulaþtýrmakla kalmadý, toplumun karþýsýna tam anlamýyla hasta bir yapý olarak da çýktý. Türkiye’de hayata geçen hiçbir darbenin sahipleri, Paralel Yapý kadar orduda, yargýda, poliste, ekonomide, sivil toplumda, medyada, üniversitede, partilerde, dýþ dünyada, yabancý baþkentlerde vs. örgütlü deðillerdi. Geçmiþteki darbeciler bir darbe için bu kadar ‘mühimmat’ biriktirildiðini görseler, bu duruma bir anlam veremeyeceklerine emin olabilirsiniz.

Ülkedeki her þeyi ele geçirince ya da ele geçirilecek bir þey kalmayýnca darbenin hayata geçeceðini zýmnen ilan eden bu yapýyý alt-üst eden ise bir tek þeydi: Erdoðan’ýn kendilerine dur demesi. Bunu gerçekten hiç ama hiç hesaba katmamýþlardý. ‘Güzelim teorilerinin’ böylesine ‘pis bir gerçekle’ mahvolacaðýný hesaba katmamýþlardý. Tam da bu sebepten dolayý Erdoðan düþmanlýklarý, siyasal bir karþýtlýðý anlamsýz kýlacak kadar aþan, efeminen, kendilerini Erdoðan’dan daha fazla rahatsýz eden bir duyguya dönüþen nefretten ibaret.

Hâl bu olunca, ‘altýn neslin’ sadece ayarý düþmedi, Erdoðan düþmanlýðýný ‘Fetullahçýlýk kaybederken’ motive eden tek unsura dönüþtürdüler. 17 Aralýk mühimmatýný da kýsa sürede bekçi aklýna uyup tüketince, yýllarca rol kestikleri abartýlý ahlak ve üslup kisvesinden sýyrýlýp, aile ve mahrem bile gözetmeksizin iftira dünyasýna ram oldular.

Ýftira fazýna doðrudan geçmezden evvel ‘iddia edildi’ dünyasýnda bir süre geçirdiler. Darbe giriþiminden baþlayan ve birkaç ay sürebilen bu safha, hýzla ‘ön þartsýz’ iftira düzeyine eriþti. Diðer insanlar azap görmesin diye ‘cehennemi kapatmayý’ isteyen bir aklýn sahteliðinin darmadaðýn olduðu nokta, iftirada ulaþtýklarý bu düzeyle de oldukça paralel. Son olarak iffete musallat olacak kadar kontrolden çýkan Fetullahçýlýðýn, týpký büyürken duramadýðý gibi düþerken de durmasý tabiatý gereði imkânsýz.

Ýftiranýn neredeyse ana beslenme zeminlerine dönüþmesi, herkesin ayan beyan gördüðü ‘gerçeklikle boðuþma’ tercihlerinden kaynaklanýyor. Bu motivasyonu ise vicdanlarýný ‘iddia edildi’ terkibi ile rahatlatmaktan alýyor, böylece hukuki ve ahlaki bir zýrh kazandýklarýný düþünüyorlar.

Daha önce dile getirdiðimiz þekliyle, “Gülen Grubu’nun kendine özgü inþa ettiði din dilinin oluþturduðu gizemli eksende, istihbarat kaynaklý gizli bilgilerin iþlenmesiyle meydana çýkan bir anlam haritasý var. Bu durum, grubun dýþýndaki aktörlerin -hangi siyasi ve dini kimlikten olursa olsun-, bu haritayý okuyacak bilgi ve usulle mücehhez olmasýný büyük ölçüde imkânsýz hale getiriyor. Dolayýsýyla tam anlamýyla bir saðýrlar diyalogu ortaya çýkýyor.

‘Ýddia edildi’ dünyasý ayný anda çok saldýrgan ve efeminen, cesur ve korkak, ahlakçý ve hilekâr, fundamentalist ve oportünist bir ‘çoklu kimliðin’ ortaya çýkmasýný saðlýyor. Bu durum ise fýkhýn temelini oluþturan en önemli baðlamlardan birisi olan ‘niyet-amel’ iliþkisinin, bu çoklu kimliðin ilk kurbanlarýndan olmasýna yol açmaktadýr. Niyet-amel baðlamýnda yaþanan kriz kendisini hayatýn her alanýnda göstermekte ve ortaya derin bir inandýrýcýlýk travmasý çýkarmaktadýr. Bu travma ile baþ etmenin en pratik ve etkili yoludur ‘iddia edildi’ terkibi. Grubun dýþýndaki dünya için oldukça sorunlu olan bu yaklaþým, sorunsuz bir þekilde ‘gerçeklikle yüzleþme’ krizlerine deva olmaktadýr.”

Fetullahçýlýk iftira atarak, bünyesinde buharlaþmamýþ son katýlýklardan da kurtuluyor. Bir tehdit altýndayken yapamayacaklarý listesi ile hiçbir tehdit yokken yapamayacaklarý listesini eþitlemiþ durumdalar. Bu toplu intihardan ve tefessühten nasýl bir enkaz çýktýðýný kendileri dýþýndaki herkes görüyor. Ya da görmek için Ebu Cehil’in Hz. Sümeyye’ye attýðý iftirayý hatýrlamak yeterli olabilir!