ÝGC’de ‘Ruhsuz’ bir seçim dönemi

Ýzmir Gazeteciler Cemiyeti’nin olaðanüstü kongresine sayýlý günler kaldý. Ancak, sanýrým tarihinde ilk kez bu kadar “ruhsuz” bir seçim dönemi yaþanýyor. Üyelerde seçim heyecaný adeta sýfýr.

Mevcut yönetimin içinde ayrýlan grup, sanki bir yýldýr birlikte çalýþmamýþlar gibi, yönetimi topa tutarak, kendi yönetimlerine alternatif olarak kendilerini gösteriyor. Cemiyetin, dolayýsýyla bugün yaþanan zararlarýn, kutuplaþmalarýn sorumluluðunu sadece  ayrýlýrken geri býraktýklarýna yüklemek çok gerçekçi gelmiyor. Bu nedenle, oy istedikleri/isteyecekleri gazetecilerden, “Siz bu iþin içindeydiniz, kongre kararý alacak kadar çoðunluða sahipken cemiyet bu hale gelmeden neden harekete geçmediniz” diye tepki almalarý da oldukça doðal.

Koltuðu býrakmama derdine düþen mevcut yönetim ise sanki cemiyetin kapýsýndan ilk kez girecek gibi yapacaklarýný anlatýyor. Gerek yok proje açýklama zahmetine, üyeler kýsa sürede yaptýklarýnýzýn zaten farkýnda.

Bu birbiri içinden çýkmýþ iki grubun dýþýnda yönetime aday baþka bir grup da var. Ancak ne hikmetse bu adaylar dýþýnda seçimi kendine dert edinmiþ hiçbir gazeteci yok. Yüzlerce üyenin içinde bu tartýþmalara kulak veren yok. Kimse, adaylarýn açýkladýðý projeleri tartýþmýyor, onlarla ilgili görüþ bildirme gereðinde bulunmuyor. Üyeler cemiyetten ümidini bu kadar mý kesti?

Aslýnda üyelerin istediði bir þey var; hesap sorulmasý... Biz, “Eski yönetim þöyle kötü yönetti, ondan böyle zarar oldu” diye karþýmýza çýkan aday istemiyoruz. Madem ortada ciddi zararlar var, madem ortada cemiyeti, üyeleri zarara uðratma var bunu hesabýný sorumlular versin. Bu hesap verme olmadan yeni gelecek yönetimin eskisinden daha iyi olacaðýna inanmýyoruz. Kendi beceriksizlikleri ideolojik farklýlýklarla kapatmaya çalýþmayan bir yönetim istiyoruz.

Kim seçilirse seçilsin, üyesine oy verdiði partiye göre muamele etmeyecek bir yönetimin sadece hayal olduðunu bildiðimiz için bu kadar seçim heyecanýnda uzaktayýz. Þimdiye kadar olduðu gibi, yapýlan yanlýþlarýn, yapanýn yanýna kar kalmasý nedeniyle ümitsiziz. Yönetimlerin, cemiyeti tüm üyelerin deðil de babasýnýn malý gibi gördüðünü bildiðimiz için güvenimiz yok. Son yýllarda yoðun olarak gördüðümüz tablo bu; üyelere hesap veren bir yönetim olacaðýz dediler, herkesin cemiyeti olup herkesin hakkýný savunacaðýz dediler, üyelerin parasýnýn her kuruþuna sahip çýkacaðýz dediler... Ta ki sandýklar açýlýncaya kadar. Sonrasý hüsran.

Öte yandan, maalesef cemiyetimiz için en utanç verici konu ise pek konuþulmuyor. Geçen yýl yapýlan kongrede, oy hakký bulunmayan ve sonucu etkileyecek çoðunlukta bir gruba oy kullandýrýldýðý iddiasý yargýya taþýnmýþtý. Mahkemenin bu konudaki kararýný kýsa süre içinde açýklamasý bekleniyor. Karar, 6 Nisan’da yapýlacak kongrenin sonucu kadar, geçen yýl seçilmiþ yönetimi de etkileyebilecek. Karar ne olursa olsun, böyle bir kuruluþu bu duruma sokan yönetimin tüm üyelere özrü borcu var. Þimdi çýkýp projeler açýklayýp yeniden aday olmak yerine, yaptýðýnýz hatalarý anlatýp, özür dilemekle çok daha doðru bir iþ yapmýþ olursunuz.