İhsanoğlu, Dumanlı ve Sözde Nasrullah’a sorular

Konumuz Gazze. Konumuz Filistin. Konumuz Siyonist İşgal Rejimi’ne direniş. Peki, “Direniş Hattı”nın yılmaz savunucusu Hasan Sözde Nasrullah ve adamları nerede, kime karşı ve ne için savaşıyor? Suriye’de, Liva-ut Tevhid ve Ahraruşşam gibi antisiyonist devrim gruplarına karşı, Allah düşmanı katil şebbiha düzeni için savaşıyor. O düzeni değiştirmek isteyen mücahitlere direniyor. İran basınından öğrendiğimize göre “Araplarla bütünleşmek isteyen Türkiye’yi durdurmak için Irak ve Suriye’de hat çekildi”; demek ki Araplarla bütünleşmek isteyen Türkiye’ye de direniyor bunlar. Ve demek ki “Direniş Hattı” dedikleri şey İsrail’e direniş hattı değil İttihad-ı İslam’a direniş hattı.

Yok mu öyle bir şey? “Biz, İsrail’e karşı mücadelemizde velinimetimiz olan Esed rejimini sadece ve sadece bu mücadelemizi layıkıyla sürdürebilmek için savunuyoruz” mu diyorlar? Filistin’in hatırı için mi bu rezillik? Öyleyse Sözde Hizbullah’a (özde Hizbulesed’e) birkaç soru:

1.Filistin Direnişi’nin liderliği -Hamas kadroları- Suriye Devrimi’ni destekliyor. Fetih örgütü de Suriye Devrimi’ni destekliyor. Filistin halkının tamamına yakını bu iki örgütle beraber. Yani ki Filistin -direnişçisiyle direnmeyişçisiyle- sizin Suriye’de savaştığınız devrimci grupların yanında. Dolayısıyla sizin karşınızda. Filistin’i Filistin’e rağmen mi kurtaracaksınız?

2.”Filistin’i Filistin’e rağmen mi kurtaracaksınız?” diye sorduğuma bakmayın; ana davanızın Filistin olmadığını biliyorum. İran’ın silahlı diplomasi unsurlarından birisiniz siz. Göreviniz, İran’ın savunma hattını mümkün mertebe uzakta tutmaktan ibaret. Sözde Nasrullah’tan önceki genel sekreteriniz Tufeyli diyor ki (birçok demecinin hülasasında): ‘Ben, Siyonistlere karşı sürekli savaştan yanaydım. İran ise kendi çıkarları gereği uzlaşmacı bir çizgiden yanaydı. Onun için beni Hizbullah’ın başından aldılar, yerime Nasrullah’ı koydular.’ Doğru değil mi bu? Doğru değilse, 2006’dan beri İsrail’e tek kurşun bile sıkmamış olmanızın sebeb-i hikmetini nasıl izah edersiniz?

3.2006’dan beri İsrail’e tek kurşın sıkmadınız, ama Suriye’de zamanın Yezid’i Esed’in katil sürüleriyle beraber Müslümanların üstüne “Yâ Ali! Yâ Hüseyiyn!” diye diye bomba yağdırıyorsunuz, sanki İmam Ali ve İmam Hüseyin (radyallahu anhum) hâşâ Yezid’liğin önde gidenleriymiş gibi! Mantığınızı anlamaya çalışıyorum, yardımcı olun lütfen: İsrail’le daha iyi savaşmak için önce Suriye’yi emniyete almamız lazım diyorsanız, Suriye ‘emniyet’teyken, evet, 2006’dan 2011’e karşı niçin İsrail’le savaşmadınız? ‘Şartların olgunlaşmasını bekliyorduk’ diyorsanız, şartların tam olarak ne zaman ve nasıl olgunlaşacağını anlatır mısınız lütfen?

4.Hey benim şartlarına tükürdüğüm zalim kardeşlerim! Gazze yanıyor, çoluk-çocuk İsrail bombalarıyla parçalanıyor, Filistin kanı gövdeyi götürüyor; bu şartlar altında bile İsrail’e vurmak yerine kendi kardeşlerinizin kanını dökmeyi tercih ederken, güçlerinizi mazlum Filistin için değil zalim Esed için seferber ederken hâlâ Filistin’in yegâne hamîsi rolünü oynamaya utanmıyor musunuz? Hamas liderlerinden Ebu Marzuk, Lübnan’da İsrail’e karşı cephe açarak kendilerine yardımcı olmanızı istedi. Şimdi kesin traşı da, bu çağrıya uyacak mısınız uymayacak mısınız, onu söyleyin!  

***

Kılıçdaroğlu, Bahçeli, İhsanoğlu vs’ye de bir soru:

Hükümetin Gazze’ye (Araplara!) ilgisini içinize sindiremediğiniz, fakat kamuoyunun tepkisinden çekindiğiniz için bunu eleştirmek yerine “Türkmenlerle de ilgilenmeleri lazım, ilgilenmiyorlar” filan diyerek vaziyeti ‘dengelemeye’ çalıştığınız anlaşılıyor. Be adamlar! Türkmenlere yardımı sizden mi öğrenecek bu hükümet? MİT vasıtasıyla Türkmenlere stratejik yardımda bulunmaya çalışırken hükümetin ayağına sıkan paralel devlet çetesiyle iş tutan siz değil misiniz?    

***

Ekrem Dumanlı! Sana da bir soru:

MİT Müsteşarı Hakan Fidan başta olmak üzere İsrail’in kıl kaptığı kim varsa pararlel devlet çetesi tarafından “Selam Terör Örgütü” tezgâhıyla hapse atılacaktı. Bu skandalı unutturmaya çalışacak yerde “Selam Örgütü dosyası örtbas ediliyor” diye bas bas bağıracak kadar yüzsüzleşmeyi nasıl beceriyorsun? Bir taraftan ‘Biz bunların alayını zindana tıkacaktık’ diye itirafta bulunurken öbür taraftan her şeyden habersiz masum pozlarında ‘Bunlar bizden ne istiyorlar?’ diye sormak ne acayip şey. Acayip adamlarsınız, çok acayipsiniz vesselam.