İhsanoğlu kendini seyrediyor mu?

İstiklal Caddesinde elinde “Ekmeleddin’e neden evet?”  manşeti ile çıkan Türk Solu dergisi. Bu Ekmeleddin İhsanoğlu. Gezi nostaljisinden dönüyor. 

Neresinden baksanız trajik bir görüntü. 

Bir kere belli ki Türk Solu dergisinin geçmişinden geleceğinden haberdar değil. Türk Solu’nu “Solcu” bir dergi sayıyorsa bir garip, ırkçı kimliğini bilerek sahipleniyorsa bir başka garip. “Ordu göreve” sloganı atan, “Tayyip’i kim vurmak ister?” sorusunu Tayyip Erdoğan fotoğrafının alnının çatına hedef çarpısı koyarak yayınlayan, bir başka sayısında “Kürt sorunu yok, Kürt istilası var” manşetini kullanan bir dergi Türk Solu, ve şimdi Ekmeleddin Bey’in ellerinde yükseliyor.

Bakıyorsunuz, otomobilinin içinden parmaklarıyla zafer işareti yaparak poz veriyor. Bütünlenmiş bir imaj çalışmasının yansıması mı bu, yoksa tuluat türü bir imaj oluşumu mu?

Yarın acaba hangi kombinasyonun içinde arzı endam edecek?

Aslında gerçekten asli kimliğinden başka bir role soyundurulmuş insan izlenimi veriyor Ekmeleddin Bey.

O o değildi, yani CHP ile MHP’nin birlikte bir Çankaya projesi yapması da garip ama, özellikle Ekmeleddin İhsanoğlu, böyle bir projede rol verilecek ve o rolü başarıyla oynayacak bir karakter değildi.

Bu rol, gerçekten son derece yapay bir rol, o role, olabildiğince kıvrak dönüşümler sergileyebilecek bir profil lazım, Ekmeleddin bey, bugüne kadar ağır roller içinde bulunmuş, şimdi nasıl gelip de böyle kıvrak tavırlar içine girecek ve her tavrına uygun bir kılıf üretecek rolü oynayabilsin? 

Siyaset yapmayacak. Çünkü öyle kurgulandı. Ama gelsin de Bahçeli “Demirtaş adaylıktan çekilsin” dediğinde, Demirtaş da “Bahçeli’yi İhsanoğlu cevaplandırsın” karşılığını verdiğinde suskun kalsın. Gelsin de Sezgin Tanrıkulu ile Oktay Vural arasında kürt sorununda ikna edieci bir yerde dursun.

Gelsin de, Ege’de ve İç Anadolu’da, ya da Diyarbakır’da aynı sözleri söylesin.

En önemlisi gelsin de, kendisinden beklenen “Tayyiep Erdoğan karşıtlığı”na yönelik heyecan verici bir görüntü sergilesin.

En ilginç durum şu:

Bugün kamuoyunda Ekmeleddin İhsanoğlu’na dair sınırlı da olsa bir “Tanınmışlık”tan ve  “başarı hikayesi”nden söz edilebiliyorsa, o da, İslam İşbirliği Teşkilatı Genel Sekreterliğine seçilmesi için Ak Parti Hükümetlerinin ortaya koyduğu gayretlerin sonucudur.

Şöyle sorabiliriz:

Türkiye’de bir CHP-MHP iktidarı olsaydı, öncelikle onun gündeminde etkin bir İslam dünyası meselesi olur muydu, bir, etkin bir İslam İşbirliği Teşkilatı meselesi olur muydu iki, bu teşkilatın başına Ekmeleddin İhsanoğlu’nu getirmek gibi bir tercihleri olur muydu üç,  İslam dünyasında bunun kulisini yapacak enerjileri bulunur muydu dört.

İslam dünyası ile ilgilenmeye “Türkiye’yi Ortadoğu bataklığına sokmak” diye bakan bir siyasi zihniyet, Tayyip Erdoğan’ın Çankaya yürüyüşünün önünü kesmek için muhafazakarların içinden bir adam arıyor ve Ekmeleddin İhsanoğlu’nu buluyor.

Ben sayın İhsanoğlu’nun şu yukardaki cümleyi bir kere daha okumasını dilerim ve kendisini böyle bir misyon içine nasıl koyabildiğine dair, küçük bir zihni mesai sarfetmesini temenni edirim. Bunu da, samimi söylüyorum, sırf kendisinin bu süreç içinde dramatik durumlara sürüklenmesinden duyacağım üzüntü için istiyorum.

Elinde bir Türk Solu dergisi...

Bu fotoğrafa nasıl baktı sayın İhsanoğlu merak ediyorum. İçinden bir eziklik dalgası geçmiş midir? Kendisine verilen küçücük bir destek işareti için bir derginin reklam figürü halinde boy göstermek nasıl bir kişilik ortaya koyuyor?

Ya o zafer işaretli fotoğraftaki özenti manzaraya nasıl baktı sayın İhsanoğlu, merak ediyorum.

Ortada kalmış bir adam durumunda şu anda. Medyanın bir kesimi, sadece “muhafazakara karşı muhafazakar kullanma” şehvetiyle ona sahipleniyor. Orada da aklıma şu soru geliyor: Acaba İhsanoğlu, tayyip erdoğan’a karşı kullanılabilirlik özelliğine sahip olmasaydı, Çankaya adaylığı için hangi medya grubunun aklına gelirdi?

Negatif misyon niteliği o kadar açık ki...

Bunu görmüyorsa sayın İhsanoğlu, o da bir başka zihni algı problemini ortaya koyar. 

İhsan Efendi’nin veya Mehmet Akif’in ruhu dolaşıyor ve Türkiye’ye bakıyorsa, Ekmeleddin bey’in durumu için ne diyorlar merak ediyorum.