Yeni anayasa ve siyasal sistem arayýþýnýn sahici ve yaraya mehlem olacak gerekçeleri var. Türkiye iç sorunlarýný yönetebilecek ve uluslararasý sistem de haklarýný koruyabilecek bir hale gelmek zorunda. Bu iki ihtiyacýný gideremeyen bir Türkiye hem bireyler düzeyinde, hem millet düzeyinde hem de devlet düzeyinde risk altýnda.
“Ýhtiyaç” kavramý çatýþma analizi ve çözümünde kilit kavramlarýndan biri. Çözümü taraflarýn ihtiyaçlarýnýn karþýlandýðý hal olarak tanýmlamak lazým. Bu sebeple de, uyuþmazlýk veya çatýþma çözümünün ilk adýmý, taraflarýn kendi ihtiyaçlarýný ifade edip diðer taraflarýn ihtiyaçlarýný anlamaya çalýþmasý olmalý.
Türklerin ve Kürtlerin ihtiyacý
Türkiye toplumunun %80 üzerinde aðýrlýklý kesimi Türk olsa bile önemli oranda Kürt ve diðer kimlik gruplarýný da barýndýrýyor. Bu kimlik gruplarýnýn ihtiyaçlarý var. Türklerin bu topraklardaki tarihsel rollerinin ve kurucu unsur olduklarýnýn kabulüne ihtiyaçlarý var. Kürtlerin de bu topraklarýn yerli ve doðal bir parçasý olduklarýnýn kabulüne ihtiyaçlarý var.
Ýhtiyacýmýz olan hal, hem Türk kimliðinin hem Kürt kimliðinin hem de diðer kimliklerin bu ihtiyaçlarýna karþýlýk gelecek bir hali inþa etmek. Anayasa bu ihtiyaçlara karþýlýk verecek bir mutabakat içermeli.
Anayasa ile gelecek mutabakatýn ilk unsuru, Türkiye’nin etnik topluluklarýndan herhangi birinin dýþlanmadýðý hatta kabul gördüðü duygusunu yaþamasý olmalý.
Muhafazakarlarýn / dindarlarýn ihtiyaçlarý
Türkiye toplumunun %80’ler varan kesimi muhafazakar / dindar spektrum içinde yer alýyor. Bu kesimin yeni anayasa ile karþýlanmasýný bekledikleri ihtiyaçlarý var.
Muhafazakarlar devletin din ile barýþmasýný istiyorlar. Devlet sisteminin kendilerini neredeyse bir doksan yýl baskýladýðýný düþünüyorlar. Artýk aidiyet hissettikleri Ýslam dini ile iliþkilerini devletin baskýsý olmadan sürdürmek istiyorlar.
Muhafazakarlar, her ne kadar bu günlerde devletin fiili olarak kendilerini dýþlamadýðýný kabul etseler bile, bu halin yeni anayasa ile kalýcý olacaðýndan emin olma ihtiyacý içindeler.
Alevilerin ihtiyaçlarý
Türkiye’nin baskýn aðýrlýðý kendisini Sünni olarak tanýmlasa da azýmsanmayacak bir kesimi de Alevi olarak tanýmlýyor. Alevi kesimin siyasal ve sosyal düzenden dýþlanmayýp, kabul edilme ihtiyaçlarý var. Yeni toplumsal mutabakat Alevilerin bu ihtiyacýna da cevap verebilmeli.
Sekülerlerin ihtiyaçlarý
Türkiye toplumunun %20 civarýnda bir kesimi ise, seküler bir yaþam biçimini içten bir þekilde benimsemiþ durumda. Bu kesim 90 yýl boyunca iktidarda olmanýn alýþkanlýðýna sahip. Þu anda hala iktidarlarýný sürdürmenin peþindeler. Üstelik Türkiye’nin demokratik tutumu en zayýf kesimi bunlar.
Bu hallerine raðmen, seküler yaþam biçimlerini sürdürebilmenin güvencesine ihtiyaçlarý var. Yeni anayasa mutabakatý hem bu kesimin iktidarý zor ve hile ile elde tutma heveslerini frenlemeli hem de var oluþlarýný güvenceye alan bir anlayýþý içermeli.
Devletin ihtiyaçlarý
Uluslararasý düzenin halen temel aktörü devletler. Uluslararasý güç mücadelesinde her devlet bir biriyle mücadele halinde. Devletler kendi göbeklerini kendileri kesmek zorunda. Bu sebeple de, devletler canlý varlýklar gibi kendi bekalarýný devam ettirmek isteyen asabiyeye sahip.
Türkiye içinde de devletin bekasýný devam ettirme asabiyesini taþýyan kurumlar ve bu kurumlarýn oluþturduðu zihniyetler var. Bu kurumlarýn ve oluþturduðu zihniyetin de ihtiyaçlarý var. Yeni anayasa mutabakatý bu zihniyetlerin ve kurumlarýn da ihtiyaçlarýný dikkate almalý.
Tüm topluma ait olmasý gereken bu devlet asabiyesi denetlenemez ise, belirli bir grup tarafýndan ele geçirildiðinde, diðerleri için tehdit hale gelmesi kaçýnýlmaz.
Öyle bir yol bulmamýz gerekiyor ki, hem devlet asabiyesinin ihtiyaçlarý giderilmeli hem devlet belirli bir grubun eline kalýcý geçmemeli hem de bireyleri yok eden bir düzene dönmemeli.