Doðrusu Baþbakan Tayyip Erdoðan’ýn yargýnýn bazý tasarruflarýndan hoþnut olmadýðýnýn farkýndaydým da, kýzgýnlýðýnýn bu boyutta olduðunu tahmin etmiyordum. Önceki akþam Kanal 24’te katýldýðý programý bu konuda içini dökme fýrsatý olarak kullandý
Baþbakan Erdoðan... Ýcraatlarýnýn her adýmýnda yargý tarafýndan kösteklendiðinin örnekleri çok çarpýcýydý.
Haftalar boyu tartýþtýðýmýz ‘kuvvetler ayrýlýðý’ ilkesinden þikâyeti de Baþbakan Erdoðan’ýn, yargýnýn yanlýþ uygulamalarý yüzündenmiþ...
Kýsaca ‘anadilde savunma’ diye anýlan, sanýðýn mahkemede kendini en iyi bildiði dilde ifade edebilme kolaylýðý, ‘KCK operasyonu’ yargýya intikal ettiðinden beri çalýþmýyor. Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 202. maddesi Türkçe’yi meramýný anlatacak veya anlatýlanlarý anlayacak kadar bilmeyen sanýklara tercüman saðlanmasýný öngörüyor; ancak mahkemeler KCK sanýklarý için o maddeyi uygulamýyor.
“Neden?” sorusunun ‘niyet okuma’ dýþýnda tatmin edici cevabý bugüne kadar alýnamadý.
Sonunda Meclis’e sevk edilen ve CHP-MHP iþbirliðine raðmen geçen bir yasayla soruna müdahale edildi. Baþbakanýn þikâyetlerini dile getirdiði cuma günü, KCK davasýnda da, ilk Kürtçe ifade dinlendi.
Geriye doðru gittiðimizde, yargýnýn çýkardýðý engellerin yasalara müdahaleyle ortadan kaldýrýldýðýnýn baþka örnekleri de karþýmýza çýkýyor; özellikle TCK ve Terörle Mücadele Kanunu’nda (TMK) varolan bazý maddelerin yargýçlarca dar yorumu ancak yasama müdahalesiyle ortadan kaldýrýlabildi.
Yargýdan bir baþka þikâyet konusu da uzun tutukluluk halleriyle ilgili. Sanýklarýn ‘kaçmasý’ veya ‘delilleri karartmasý’ ihtimaline baðlý bir uygulama olmasý gereken ‘tutuklama’nýncezalandýrmaya dönüþtüðü, sanýk yakýnlarý ve avukatlarý tarafýndan ýsrarla vurgulanýyor.
Baþbakan Erdoðan da, bazý rütbelilerin ‘tutuklu’ yargýlanmalarýna itiraz etmiþti.
Çeþitli davalardan yargýlanan 400’den fazla subay ve astsubay var; bunlardan ‘tutuklu’ yargýlananlarýn sayýsý 200’ün üzerinde. Tutuklular arasýnda, biri eski genelkurmay baþkaný olmak üzere, çok sayýda general ve amiral de buluyor. Ýstifa eden son oramiral ile birlikte kuvvet komutaný yapýlabilecek denizci subay kalmadý.
Elbette suçlu olanlarýn cezalandýrýlmasýna kimse bir þey diyemez; ancak tutukluluk halinin cezaya dönüþmesi ve uzun süren yargýlamalar da kafalarý karýþtýrmaktan baþka iþe yaramýyor. Baþbakan, “Suçluysa, tanýklarý dinle, kanýtlarý deðerlendir ve cezayý kes, ama süreci uzatma” dedi önceki akþam.
Mevcut durumun terörle mücadeleyi zayýflattýðýna inanýyor Baþbakan; bu yanlýþlýðý sona erdirmek için yasal düzenleme yoluna da gidilebilir... Yaþlý ve hasta tutuklularýn evlerinde bakýlmalarýna imkân saðlayan yasal deðiþiklik Meclis gündeminde zaten...
Doðrularla yanlýþlarýn birbirine karýþtýðý þimdikine benzer ortamlarda saðduyunun egemen olmasýný beklemek muhaldir. Bir yanda, vaktiyle devletin kendisini koruma içgüdüsüyle bizzat oluþturduðu, sonradan yanlýþ iþlere bulaþan ‘derin bir örgütlenme’ ile baþa çýkmaya çalýþan ve çabasýnýn tavsamamasý gereken yargý var... Bir yanda da yargýnýn yanlýþý olarak görülen uygulamalarla devletin asli görevlerinin zaafa uðramasý tehlikesi...
Aþaðý tükürsen sakal, yukarý tükürsen býyýk durumu...
Ýki tarafa da tükürmeden, yani saðý-solu kýrýp daðýtmadan, doðru bilinen yolda ileriye doðru yürümenin bir yöntemi bulunmalý.
Bu kafa karýþýklýðýnda Hitler Almanyasý’nda geçerli düþünceleri hortlatmaya çalýþanlar çýkabildiðini de unutmayalým.