Ýki fotoðrafa dikkatlice bakýn!

Yandaki iki fotoðrafa dikkatlice bakýn.  Yer Çankaya Köþkü. Yuvarlak bir masanýn etrafýnda Türkiye’nin üç önemli adamý oturuyor.

Türkiye Cumhuriyeti’nin baþbakaný, genelkurmay baþkaný ve cumhurbaþkaný!

Fotoðraflardan birisi çekildiðinde mevsimlerden kýþ, aylardan Þubat tarih 2010’u... Diðeri çekildiðinde ise mevsimlerden yaz, aylardan Temmuz tarih ise daha birkaç gün öncesini yani 2013’ü gösteriyordu.

Ýki fotoðraf karesi de medyaya ‘Çankaya Köþkü’nde üçlü zirve’ olarak yansýdý, iki zirvede de ‘çantalar’ dikkatlerden kaçmadý.

Ýçlerinde ne olduðu merak konusu olan siyah James Bond çantalar!

Devleti temsil eden üç isimden sadece bir isim deðiþmiþ.

Ýlker Baþbuð’un yerini Genelkurmay Baþkaný Necdet Özel almýþ.

Birisinde kasvetli bir hava ve gerilim had safhada!

Yüzler asýk. Baþlar önde. Kim ne konuþacaðýný söze nasýl baþlayacaðýný bilmiyor gibi.

Fotoðrafa dikkatlice bakýldýðýnda, biraz sonra söze kimin baþlayacaðýný ve o gergin ortamý kimin yumuþatacaðýnýn izlerini veriyor.

Nasýl gergin olmasýn ki...

Sonuçta, 28 Þubat’ýn operasyoncu generallerinin benzer faaliyetlerini sürdürmeye devam ederek AK Parti’yi alaþaðý etmek için her türlü faaliyette bulunmalarýnýn göstergesi olan Ergenekon davasý kapsamýnda Balyoz gözaltýlarýnýn yapýldýðý günlerdi.

Nitekim zirve sonrasý yapýlan açýklamada ‘Sorunlarýn Anayasal zeminde çözüme kavuþturulacaðýndan vatandaþlarýmýzýn emin olmalarý ve kurumlarýmýzýn yýpratýlmamasý için’ herkesin gerekli sorumluluðu göstermeleri isteniyordu.

Gergin baþlayan toplantý ayný gerginlikle bitmediðini, yüzlerin gülümsediðini ve hep birlikte akþam yemeði yedikleri haberleri yansýdý sonrasýnda.

Bunda elbette kuþatýcý bir siyasetçi olmasýyla tanýnan, farklý kesimler arasýnda köprü olma özelliðiyle bilinen Gül’ün etkisi büyük elbette.

***

Þimdi...

Genelkurmay Baþkaný Necdet Özel’li fotoðrafa bir bakýn þimdi de.

Sizce de yorucu ve yoðun geçen bir günün ardýndan ikindi sonrasý birer kahve içmek için buluþmuþlar hissi uyandýrýyor mu?

Yüzler gülümsüyor. Baþlar önde deðil. Bedenler kasýlmamýþ. Evsahipliði yapan Cumhurbaþkaný Abdullah Gül tam bir misafir aðýrlama mutluluðunda.

Birisi sanki askerin merkez medyaya, yüksek yargýya, ana muhalefete hakim olduðu günlerin askeri vesayetin hakim olduðu eski Türkiye’nin fotoðrafý.

Diðeri de yeni Türkiye’nin...

Bu iki fotoðraf bile Türkiye’nin yaþadýðý en önemi siyasi öyküsünü ortaya koyuyor.

Genelkurmay baþkanýnýn ve kuvvet komutanlarýnýn topluca istifa ettiði ve o istifalarýn Türkiye açýsýndan ne anlama geldiði günleri düþünün.

Türkiye için bir þans olan Cumhurbaþkaný Abdullah Gül ve Baþbakan Erdoðan’ýn dik durmasý neticesinde ‘kriz bekleyenlerin, kaos olur diyenlerin’ beklentileri kursaðýnda kalmýþ Türkiye bir soluk almýþtý.

Genelkurmay Baþkanlýðýna Necdet Özel’in gelmesiyle birlikte askeri otoritenin, siyasi iktidar karþýsýndaki konumuna iliþkin olarak, oturma düzeninden protokol düzenine kadar sembolik olarak çok anlamlý olan yer deðiþtirmeler yaþandý.

Baþbakan Erdoðan’ýn o günlerde söylediði þu sözler unutulmamalý:

“Türkiye’de hava puslanmayacak. Bunu böyle bilsinler. Sular artýk tersine, yokuþ yukarý akýtýlamayacak. Bugün olan normalleþmedir...”

Evet Türkiye’nin iki önemli zirvesinde iki isim Türkiye için bir þanstýr.

Anlatayým.

Biliyorsunuz, her ne kadar bugünlerde hararetini kaybeden Türkiye için önemli olan tartýþma baþlýklarýmýzdan birisi de hükümet sistemine iliþkin anayasal hükümler.

Türkiye gibi her an bir krize gebe ülkelerde yürütmenin iki baþlýlýðýnýn ortaya nasýl sorunlar çýkardýðýný hatýrlayalým.

Türkiye bugün çok önemli kazanýmlarýn altýna imza attýysa, bu yýllara sari bir dostluða sahip iki önemli siyasetçinin baþbakan ve cumhurbaþkaný olarak gösterdikleri uyum sayesinde olmuþtur.

2007 sonrasýnda Türkiye yürüttüðü tüm önemli mücadelelerde bu sinerjinin etkisiyle hareket etti. Ergenekon ve Balyoz gibi terör örgütleri ile mücadelede, Kürt sorununun çözümünde, vesayetçi kurum ve kiþilerin tasfiyesinde, yabancý yatýrýmcýlarýn ülkeye çekilmesinde hep bu iki önemli gücün tek bir gayeye hizmet eden tarzýyla kazanýmlar elde edildi.

Asker bugün kýþlasýna çekildiyse Gezi eylemlerinde tankýný alýp postalýný giyip meydanlara inmediyse, sebep her iki liderin uzlaþmacý ve uyum içerisinde olmalarýnýn ve birbirlerinin mütemmimi olmalarýndan baþka bir þey deðildir.

Abdullah Gül’ün yerinde Ahmet Necdet Sezer’in olduðunu bir düþünün bakalým þu an Türkiye hangi konumda olurdu.

Nasýl bir Türkiye olurdu? Ben düþünemiyorum.

Yandaki iki fotoðrafa yeniden bakýn þimdi.

Gerçekten de sadece bu iki fotoðraf bile...

Türkiye’nin normalleþtiðinin fotoðrafý deðil de nedir Allah aþkýna?



ÞUBAT 2010

TEMMUZ 2013