İki kez hayalet gördüm



İzleyiciye çığlık attıran korku filmi Mama’nın yapımcısı Guillermo Del Toro başarısının ardındaki sırları, onu hayaletten daha çok korkutan şeyleri STAR pazar’a anlattı.

İSPANYOL sineması son 10 yıldır dirilişte. Özellikle korku türünde Uzakdoğu’dan sonra en iyi filmleri üreten ülke sineması oldu. Hell Boy ve Blade gibi seri filmlerin yönetmenliğini yapan, senaryolarını da yazan Guillermo Del Toro tam bir korku filmi ustası. Pan’ın Labirenti ve Yetimhane filmlerinde izleyicisini korkuttu. Bununla da yetinmedi, iki genç kız ile bir evdeki hayaleti konu eden Mama filminin de yapımcılığını üstlendi. Korku filmlerinin yapımcı ve yönetmeni Del Toro’nun bütün bu uğraşının arkasında yatan ‘Hayalet’ gerçeği, bu röportajda ortaya çıktı...

Mama filmi Andres Muschietti’nin ilk yönetmenlik denemesi. Kendisini nasıl keşfettiniz?

Her yıl çok sayıda çekim yaparım. Zaman zaman ilginç bir şey keşfederim ve yönetmene yapım fikri için mektup yazarım. Andy’yi kendisiyle reklam filmi çeken görüntü yönetmeni Guillermo Navarro’dan duydum. Bana “Bu adam çok başarılı! Onunla tanışmalısın” dedi. Haklı olduğunu düşündüm. Andy, gerçekten çok başarılı. Kısa filmi güzeldi, iyi yapılmıştı ve gerçekten korkunçtu. Hikaye anlatımı iyiydi.

ÇOK YORUCU BİR İŞ

Neden yapımcı oldunuz?

Emin değilim çünkü yapım neredeyse bir bağımlılıktır. Gerçekten yorucu bir iş ve çok enerjimi alır. Ama yapmam gerektiğini düşünüyorum. Bence ilk çıktıklarında dinlenmeye değer olan sesleri korumak önemlidir.

? Jessica Chastain, başroldeki Annabel karakterini canlandırdı. Kendisi hakkında ne söyleyebilirsiniz?

Jessica, çalıştığım en iyi kadın oyuncudur. Bu filmlerin merkezinde her zaman büyük bir kadın performansı olur. Çünkü gerçek duygu olmadan başarılı olmazlar.

?Hikayedeki iki küçük kız, Victoria ve Lilly, Megan Carpentier ile Isabelle Nélisse isimlerindeki Kanadalı oyuncular tarafından canlandırıldı. Onlar hakkında ne düşünüyorsunuz?

Muhteşemlerdi! Çocuklar birçok açıdan yetişkinlerden daha karmaşıktır ve duygusal açıdan daha samimi sohbetler yapabilirler.

Genç yeteneklerin çıkış yapmalarına yardım etmek keyifli mi?

Evet! Bazen çok zor çünkü çok zaman ve çaba gerektiriyor. Stüdyoya önce kısa filmi gösterdim, afişte küçük kızın Mama’nın elini tutacağını ve sloganının da “Bir annenin sevgisi sonsuza kadar” olacağını söyledim. Filmi hemen anladılar. Filmi doğru bütçeyle yapmayı da başardık.

İspanyol aktör Javier Botet tarafından canlandırılan Mama karakterinin tasarımı için ne söyleyebilirsiniz?

Andy’nin hayaliydi ve son söz hep ona ait oldu. Benim eklediğim tek şey, Mama’nın dişlerini daha küçük ve daha dar yapmak oldu. Çünkü bence o şekilde daha ürkütücü.

Film görsel olarak harika. Korku, güzel olabilir mi?

Bazen olabilir ama her zaman değil. Ben, aynı zamanda hem korkunç hem de güzel olan korku filmi türünü yapmaya çalışırım.

NEO-KLASİK KORKU FİLMİ
O zaman Mama’yı nasıl tanımlarsınız?


Filmi neo-klasik korku filmi olarak görüyorum. Tıpkı The Orphanage gibi. Mama filmi, türünün bazı geleneklerine uyuyor. Ama Andy’nin çekimleri organize etme ve kamerayı yerleştirme biçimi inanılmaz. Tipik çözümler sunmuyor.
sHayaletlere inanır mısınız?

Evet. Onlarla iki kez karşılaştım. İlkinde çocukken Guadalajara, Meksika’da ölmüş amcamın odasından nefes aldığını ve iç çektiğini duydum. İkincisinde de yeni Zelanda’daydım. Waitomo’da perili bir otelde kalıyordum. Odamda bir kadının çığlık attığını, bir adamın da ağladığını duydum.

KORKU RUHUNUZU ARINDIRIR ÖZGÜRLEŞTİRİR

Korku türü, sinemanın doğuşundan beri başarılı olmuştur. Sizce sinemada korkutulmaktan neden keyif alıyoruz?

Eğlence treninde çığlıklar atmamızla aynı sebepten ötürü. Güvende olduğumuzu bildiğimiz sürece korkmaktan keyif alırız. Ruhumuz için arındırıcı ve neredeyse özgürleştiricidir.

Size göre korkulardan kaçmak yerine onlarla yüzleşmek mi gerekir?

Evet, kolay bir şey olmasa da hatta bazen çok korkunç olsa da korkularla yüzleşmemiz iyidir.

Bizi hangisi korkutur; gördüklerimiz mi görmediklerimiz mi?
İkisi de bizi korkutur. Tıpkı pokerde olduğu gibidir. Elimden korkarsın ama belli bir zamanda sana göstermem gerekir. O noktada korkunç olsa iyi olur. İki istek arasındaki bir çatışmadır.

Sizi ne korkutur?

Zulümden korkarım. Çünkü bence gereksiz acımasız zamanlarda yaşıyoruz. Çok şey başardığımızı düşünüyorum ama mutlu değiliz. Komedyen Louis C.K. her şeyin mükemmel, herkesin mutsuz olduğunu söylüyor. Çok haklı. Eskiden ülkenin bir ucundan diğerine gitmek aylar sürerken şimdi uçuşumuz iki saat ertelenirse üzülüyoruz! Bence şımarık çocuklar gibiyiz.