İki mesele

1. ABD hükümeti, 10 yıldır her cephede yenildiği gerçeğini gölgeleyecek bir şov peşinde.

Bağdadi’yi öldürerek, IŞİD’in belini kırarak Amerikan kamuoyuna ucuz yoldan net bir zafer resmi sunmayı murat ediyor.

Kürtler nezdindeki saygınlığını yeniden kazanmayı yahut Kürtler üzerindeki otoritesini yeniden kurmayı da murat ediyor.

Türkiye’nin hatırını ABD’nin hatırından daha çok saymaya başlayan, bunu Kürdistan’ın menfaatine daha uygun gören Barzani’ye patronun kim olduğunu hatırlatıyor.

Peki IŞİD neyin peşinde?

ABD’nin yerlerde sürünen itibarını tutup kaldırmak, bu arada “İslam Devleti” ve “Hilafet” gibi asil kavramları lekelemek, İslam’ı ve Müslümanları kötülemek/kötületmek/kötülettirmek değilse nedir IŞİD’in misyonu?

*     *       * 

2. Iraklı Yezidiler Türkiye topraklarına sığınıyorlar.

Hoş gelip sefa getiriyorlar diyeceğim ama Hatay’da, Gaziantep’te, Konya’da, şurada burada Suriyeli mültecilere saldıran bazı Ku-Klux-Klan meşrepli vatandaşlarımıza ve onlara arka çıkan Neo-Nazi meşrepli koskoca siyasetçilere, belediye başkanlarına, yüksek tirajlı gazetelere, hatta kendi arkadaşlarımın çıkardığı düşük tirajlı bir gazeteye de güvenemiyorum ki birader!

Almanya’da Neo-Nazilerin Türkler için söylediği ne varsa Suriyeliler için hepsini aynen tekrar ediyor bunlar.

“İşimizi elimizden alıyorlar”, “Serserilik ediyorlar”, “Kamuya yük oluyorlar” falan filan.

Sorsanız Türkmendirler, Kürttürler, Çerkestirler, Boşnaktırlar, Arnavutturlar, Araptırlar... Haçlı ve Moğol istilalarını yaşamış ve yahut Kafkas savaşlarından, Balkan savaşlarından kaçıp Anadolu’ya sığınmış dedelerin torunlarıdırlar.

Suriyeli mültecilerin hallerinden en çok anlaması gereken adamlar.

Ama anlamıyorlar işte.

Almanya’daki “Dazlaklar” gibiler.

“Dazlaklar”ın Almanya’da da kullanılan İngilizcesi: “Skinheads”. Tam tercümesi: Deri kafalılar yahut deri kafalar. Antifaşist Almanların onlara yakıştırdığı isim ise “Skins ohne heads”, yani kafasız deriler.

Bu ülkenin çocuklarından da böyle kafasız deriler çıkabiliyor ya, pes!

Şimdi Almanlar çıkıp şöyle deseler ne cevap vereceğiz; “Ulan, bize yabancı düşmanı deyip duruyordunuz. 50 yıldır Türkleri ve bilumum Müslüman’ı ülkemizde iyi-kötü ağırlıyoruz, bugün ülkemizdeki Müslümanların sayısı 4 milyonu buluyor, bizim dünyamıza tamamen yabancı insanlar bunlar, ama sıradan vatandaşlarımızın ana akım siyasetçi ve yüksek tirajlı gazete desteğiyle sokaklara dökülüp Müslümanlara saldırdıklarına hiç şahit olmadık daha; siz ise dindaşlarınız, kültürdaşlarınız, hatta akrabalarınız olan Suriyelilere 3 sene tahammül edemediniz. Kimmiş şimdi yabancı düşmanı?”